Terör saldırısında ölenler arasında, otobüsle Balgat'taki evine gitmeye çalışan lise öğrencisi Mehmet Emre Çakar da yer aldı. Hikmet ve Gülcan Çakar çiftinin, oğulları Mehmet Emre ile birlikte kızları 18 yaşındaki Şeyma ve 22 yaşındaki Emine Çakar'ın da karaciğer hastası olmaları nedeniyle tedavi için 2010'da Kütahya'dan Ankara'ya taşındıkları belirtildi. Emine Çakar'a annesi Gülcan Çakar'ın, Şeyma Çakar'a da amcası İlyas Çakar'ın karaciğerini verdiği belirtildi. İki kardeşin nakil ile yaşama tutunmalarından sonra önümüzdeki günlerde babasından yapılacak nakil ile hastalıktan kurtulmayı hayal eden Mehmet Emre Çakar, terör saldırısında yaşamını yitirdi.

"KARACİĞERİMİ VEREMEDEN ÖLDÜ"

Mehmet Emre Çakar'ın ailesi, Adli Tıp Kurumu önünde otopsi işlemlerinin bitmesini beklerken büyük üzüntü ile yıkıldı. Çakar'ın babası Hikmet, annesi Gülcan ve amcası İlyas Çakar, gözyaşlarına boğuldu. Hikmet Çakar, şöyle dedi:

"O benim karaciğerimi vereceğim oğlumdu ama veremeden öldü. O kara toprakta yatarken ben nasıl evimde yatacağım? Bir vatanımıza sahip çıkamadık. Benim oğlumun ne suçu vardı? Tedavi için buraya geldik. Bütün hayatımızı bırakıp buralara geldik. İki kızım nakil oldu, oğlum da nakil olacaktı. Beni bu hale getirenler utansın. Şarapneller vücudunu patlatmış. Ben verecektim karaciğerimi ama olmadı. Nasıl dayanacağım buna. Allah kimseyi evlat acısıyla sınamasın."

"OĞLUM ŞEHİT OLMAK İSTİYORDU"

Gülcan Çakar da "Yavrum şehit olmak istiyordu. Hep 'Rüyalarımda görüyorum' diyordu" diye konuştu. Anne Çakar, "Hiç böyle yakışmadı. 'Umrelere gideceğim' diyordu. İnşallah sebep olanların ciğeri yansın" diyerek gözyaşı döktü.

Yeğenlerinin üçünün de karaciğer hastası olduğunu belirten amca İlyas Çakar ise "Benim yeğenlerimden üçü de karaciğer hastası. Karaciğer nakli için geldik. Birine ben karaciğerimi verdim. İkisini kurtardık ama onu terörden kurtaramadık. Sırf hastalıklar yüzünden buraya taşınmak zorunda kaldık" dedi.