Kılıçdaroğlu'nun açıklamaları şu şekilde:

“Vatandaş hukuktan, adaletten, belediye başkanımızın daha iyi yöneteceğinden yana oyunu verdi.

Diğer kentleri sineye çektiler ama İstanbul’a gelince demokrasiye kumpas kurmaya kalktılar. Kumpası YSK’daki bazı sözde hakimlerle birlikte kurdular.

“Demokrasi adına utanırlar mı, çocuklarının yüzlerine bakabilirler mi bilmiyorum. Kendilerine hakim dendiği için utanırlar mı onu da bilmiyorum.

“39 ilçede tüm geçersiz oylar sayıldı, sonuç Ekrem İmamoğlu. Korkumuz yok, biz milletin verdiği oya güveniyoruz.

“Baktılar değişmiyor ‘Büyükçekmece üzerinde bir operasyon yapabilir miyiz?’ diye operasyon yaptılar.

“Sonra ‘22 ilçede sondajla belli sandıkları tekrar sayacağız’ dediler. YSK tarihinde böyle bir şey yok ama yaptılar. 57 sandığı saydılar, sonuç değişmedi.

“Kısıtlı seçmenler etkiler dediler, kısıtlı seçmenlerin listesi bizde yok, birilerinden aldılar bilgileri, ‘Sayacağız’ dediler. 40 binden fazla kısıtlı var dediler, 776 çıktı.

“‘Sandık kurullarının oluşumunda bir hata var’ dediler. Sandık kurullarını biz oluşturmadık, AKP de oluşturmadı. Seçim kurulları yaptı. Önceki seçimlerde de onlar yaptı.

“Hakim dediğin adam, verdiği kararın arkasında duran adamdır. Esen rüzgara göre yön değiştiren hakim değildir, vicdanına göre karar veren adamdır, satılık adam değildir.

“Hakim dediğin kişi siyasal baskılara göre karar veren kişi değildir. Adaletin olmadığı bir devlet ayakların altındadır.

“AKP karara itiraz ederken verdiği mesajı onlar aldı. Onlar YSK’dakiler YSK’daki çetenin organlarıdır.

“YSK’nın içindeki çete mensubu 7 hakim böyle bir karar verdi.

"O yedi sözde hakim arka kapıdan AK Parti’nin belli çevreleriyle diyalog kurarak bu seçimi iptal ettirmeye çalışıyorlar. Biz bunları bildiğimiz için YSK’ya bir çağrı yaptık.

"İki kez İYİ Parti’nin genel merkezinde, bir kez de CHP’nin merkezinde yaptık. Yedi madde halindeydi:

"YSK kanunlara ve benzer kararlara uymak zorundadır.

"YSK seçimde kaybedenleri devletin gücünü kullanarak ürettikleri yasadışı gerekçeleri reddetmek zorundadır.

"YSK üyeleri siyasi baskılara boyun eğmemeli.

"YSK demokrasi değil, seçimsiz bir Türkiye isteyen iktidar sahiplerine dur demek zorundadır.

"YSK hukukun üstünlüğünü mü, iktidar sahiplerin üstünlüğünü mü savunacak? Buna karar vermelidir.

"YSK’da hakimler mi var, iktidar sahiplerinin taşeronları mı var? Bugün geldiğimiz noktada iktidar sahiplerinin YSK’da yedi taşeronu olduğunu gördük.

"Kurulan kumpası YSK bozmalıdır.

"Allah bilir ne vaatlerde bulundular Ramazan günü de haram yemeyi kabul ettiler. Kul hakkı yemek ne zamandan beri hakimlerin görevi oldu?"

Kılıçdaroğlu, konuşmasının devamında YSK'da çete üyesi olduğunu söylediği yedi hakimin de isimlerini okudu: Muharrem Akkaya, Nakiddin Buğday, Erhan Çiftçi, Zeki Yiğit, Faruk Kaymak, İlhan Hanağası, Refik Eğri.

Kılıçdaroğlu şöyle devam etti:

"İstanbulluların vicdanına sesleniyorum: YSK’nın vicdanına güvendin ve oyunu kullandın. Sandıklar açıldı. Günlerce sayım yapıldı. Sonunda elini vicdanına koy ve düşün kardeşim: Sadece bir kişi çıktı onun adı da Ekrem İmamoğlu’ydu.

"Milyonlarca kişi sandığa gitti, oy kullandı. Vatandaşın oy kullanırken yaptığı sahtekarlık var mı? Yok. Heyet orada, sayımlar yapıldı, sonuç belli. Neye göre iptal ediyorsun? Milletin vicdanı kanıyor. Bizim de vicdanımız kanıyor. Adaletsizlik karşısında susan dilsiz şeytandır. Her yerde adaleti arayacağız.

"Bu yedili çeteye söylüyorum: Hangi dinde imanda vardır birinin hakkını hukukunu gasp etmek?

"Taşerondan, üçkağıtçıdan hakim olmaz. Hakim ahlaklıdır, düzgündür, vicdan sahibidir.

"YSK’daki çetelere iyi bir ders vermek zorundayız. O çeteler hukuku, milletin iradesini yok saydılar, o iradeyi yok sayarak birilerine yaranmaya çalıştılar. Siz çocuklarınıza karşı da suçlusunuz. Hiçbir baba, çocuğuna karşı bu kadar ağır bir miras bırakamaz.

"Ekrem İmamoğlu artık CHP’nin adayı değildir, 16 milyon İstanbullunun adayıdır.

"‘Madem seçimi yenilemek istiyorsun’ diyorum YSK’daki çetelere, ne yaparsanız yapın biz bundan galip çıkacağız.

"Saraydan güç alanlar bir gün hesap verecektir. Yarın tarih neler yazacaktır, biz bütün bunları biliyoruz."