İzmir'in sahil kasabalarında insan kaçakçılığı yapıldığı bilinen bir gerçek. Maddi durumu iyi olmayan ya da daha kolay para kazanmak isteyen birçok balıkçı bu suça bulaşmış durumda. Zaman Gazetesi'nden Burak Kılıç'ın haberine göre 32 yıldır Seferihisar'da balıkçılık yapan Muharrem Kaptan da onlardan biri. Yakalanıp 6 ay hapis yatan Kaptan "Kolay paraydı, kandık. Artık az da olsa helal yoldan kazanıyorum." diyor. İnsan kaçakçılarının ne denli acımasız olduğunu ise şu sözlerle dile getiriyor: "Onlar için göçmenler balıktan farksız. Ölmeleri umurlarında değil. Ne bu dünyada ne de ahirette yatacak yerleri var."

İzmir'in her sahil kasabasında  kaçakçılığa bulaşmış birilerini bulmak mümkün. Herkesin bu konuda bir bildiği var. Ama iş anlatmaya geldiğinde, üç maymunu oynuyorlar. 'Kaçakçılık' denildiği zaman gözlerde endişe beliriyor. Muharrem Kaptan, dededen aldığı balıkçılık mesleği sayesinde hiç aç kalmamış. 10 yıl önce bir teklifle kaçakçılık işine girmiş. Yüzlerce göçmenin Yunanistan ve İtalya'ya gitmesine aracılık etmiş. Sonrasında yaptığı işten büyük pişmanlık duymuş. "Cahildik, kolay paraydı. Biz de bu yanlışa bulaştık. Artık tövbeliyim." diyor. Hiç tekne batırmadığı ve hiçbir göçmenin ölümüne sebebiyet vermediği için gönlünün rahat olduğunu söylüyor. Bu işi yapan birçok arkadaşının da pişman olduğunu ve vicdan azabı çektiğini aktarıyor.


Bir yıl insan kaçakçılığı yapan Muharrem Kaptan, 2002'de kaçakçılara yapılan bir operasyonda gözaltına alınmış. İlçedeki Sahil Güvenlik komutanının da açığa alındığı o soruşturmada tutuklanmış. O olayda suçu olmadığını ancak hakimin 'Sen bu işi daha önce yaptın mı?' sorusuna 'evet' cevabı verdiği için 6 ay hapis yatmış. Bu nedenle çocuğunun sünnet düğününü de kaçırmış. Yaptığı işi şöyle özetliyor: "Sistem sınırda başlıyor. Van'dan giren göçmenler önce İstanbul'a gidiyordu. Oradan otobüslerle İzmir'e ve diğer illere sevk ediliyordu. Sonra iş bize düşüyordu. Balıkçı teknesiyle 30-40 kişilik grupları açıktaki teknelere ya da yük gemilerine teslim ediyordum. Günde 3 bin kişinin gittiği oluyordu. Kaçakçılar, göçmen başına 3-4 bin euro alıyordu. Bana da sefer başına 1.500 TL para veriyorlardı. İşin içinde kasabadaki Sahil Güvenlik komutanı da vardı. Komutan bize sürekli, 'Siz yapın ben arkanızdayım' diyordu. Çünkü o da kaçakçılardan komisyon alıyordu."
8 Aralık 2007'de Seferihisar'da yaşanan faciada 52 göçmenin ölümüne şahit olanlardan biri  de Muharrem Kaptan: "Facianın yaşandığı gün Sahil Güvenlik, denizi iyi bildiğim için beni yardıma çağırdı. Denizden ellerimle ceset topladım. Tekneden çıkardığım gencecik bedenlerden bazıları birbirine sarılmıştı. Kıyıda birbirinden zor ayırdık. O sahneler yıllardır gözlerimden silinmiyor. Geceleri rüyama giriyor."