Gülçin Karaegemen - Milli Eğitim Bakanlığı, UNICEF'in teknik desteği ve AB'nin mali katkısı ile yürütülen "3-4-5 Erken Eğitimi Seç-Okul Öncesi Eğitimin Güçlendirilmesi Projesi" kapsamında, İzmir'de Toplumsal Seferberlik Kampanyası çalıştayı dün
Mövenpick Otel'de düzenlendi. Çalıştayda konuşan İzmir Valisi Cahit Kıraç, okul öncesi eğitimin önemine değinerek, bu konuda tüm kesimlere görevler düştüğünü vurguladı. Vali Kıraç, "İlimiz, ülkemiz ve bölgemiz için çok önemli bir konu okul öncesi eğitimin güçlendirilmesidir. Unicef, Milli Eğitim Bakanlığı ve AB işbirliğinde İzmir'de pilot bir çalışma başlıyor. Nüfusunun yarısı çocuk yaşta olan bir ülkeyiz. Eğitim vazgeçilmezdir. Eğitimin vazgeçilmeyecek kısmının en can alıcı noktası okul öncesi ve mesleki eğitimdir. İzmir'de yetkililer olarak hedefimiz okul öncesi eğitimde yüzde 100 okullaşmayı başarmaktır. Çağın şartlarına ayak uydurabilmek ve çağdaş topluma ayak uydurabilmek için donanımlı ve bilgili yetişmiş insan gücüne her alan bunu sağlayan kaliteli eğitim sistemine ihtiyaç duyulmaktadır. Eğitim ve öğretimin ilk basamağı okul öncesi ve ilköğretimdir. Bu eğitim bireyin çocukluk dönemini kapsadığı için son derece önemlidir. İnsan bilgi birikiminin büyük çoğunluğunu oluşturduğu dönem 0-6 yaş dönemidir" diye konuştu.
İzmir'de okullaşma oranı yeterli değil
"Okul öncesi eğitim noktasında öz eleştiri yaparsak karnemiz çok iyi değildir" diyen Vali Kıraç, "Türkiye'de özellikle okul öncesi eğitimde ve okuma yazma seferberliğinde büyük ilerleme kaydettik. Türkiye'nin en hızlı ilerleyen illerinden birisiyiz. Bu dönem koruyucu ve geliştirici eğitimin artması için çalışıyoruz" diye konuştu.
Okul Öncesi Eğitimin Güçlendirilmesi Projesi kapsamında İzmir'de okul öncesi eğitimde yüzde 23'ten 65'e yükseldiğini belirten Kıraç şunları söyledi: "Türkiye için vazgeçilmez konumdaki eğitimin en önemli unsurlarının okul öncesi eğitim ile mesleki eğitimdir. Eğitimde Yüzde 100 Destek kampanyası kapsamında imzalanan 174 protokolle hayırseverler İzmir'in eğitimine 250 milyon lira kaynak bağışladı. Okul öncesi eğitimde yüzde 23'lerde olan okullaşma oranı yüzde 65'lere getirildi. Bu oran İzmir için yeterli değil. Okul öncesi alanı boş bırakacak lükse sahip değiliz. Çocuk yaşta çok insanımız var. Bu kitlenin hayata kazandırılması ve sağlıklı birer vatandaşı olabilmeleri için çabalıyoruz. Çocukların topluma kazandırılmasının yanı sıra suçtan uzaklaştırılması, sorunların ortadan kaldırılmasının yolu yüzde 100 okullaşmadan geçiyor."
3 bin 888 çocuk eğitimden yararlandı
UNICEF Türkiye İletişim Bölüm Başkanı Sema Hosta ise yaptığı konuşmada araştırmaların okul öncesi eğitim almış çocukların üniversite sınavlarında daha başarılı olduğunu ortaya koyduğunu ifade ederek, 8 milyon avro bütçeli projenin, Türkiye genelinde 10 ilde sürdürüldüğünü vurguladı. Projenin, dezavantajlı çocukların ve ailelerinin çocuk gündüz bakım ve okul öncesi eğitim programlarına kaydolma ve devam etme oranlarının arttırılmasını hedeflediğini ifade eden Hosta, "Okul öncesi eğitim veren kurumların kapasitelerini artırıp, toplum temelli modellerle mevcut eğitim hizmetlerinin geliştirilmesi amaçlanıyor. İnsanların, okul öncesi eğitime yönelik algısını değiştirmek en önemli çabamız. Okul öncesi eğitim, bir insanın hayatının en önemli yatırımı olduğu kadar bir ülkenin gelişmesinin en kestirme yolu. Okul öncesi eğitim ücretlidir. Bu nedenle başlatılan çocuk başına 25 lira kaynak teşvik etme kampanyası ile dezavantajlı 3 bin 888 çocuğun okul öncesi eğitimden ücretsiz olarak yararlanması sağlandı" diye konuştu.
Yüzde 100 okullaşma amaçlanıyor
İzmir Milli Eğitim Müdürü Vefa Bardakçı, İzmir'de 48-66 aylık çocuklarda yüzde 100 okullaşma oranına ulaşmayı amaçladıklarını belirterek, şu ifadeleri kullandı: "Annelerin ikna edilmesi ve bilinçlendirilmesi gerekiyor. Yönetmelik ve mevzuatta sorunlar var. Oyun temelli bir eğitim anlayışı getirmeliyiz. Çalışan aileler çocuklarını sabahtan akşama kadar teslim edecekleri bir yer arıyorlar. Ama kısmi zaman aralığında eğitim veren eğitim sistemi ve yerler hazırlamamız gerekiyor. Bunun için çalışıyoruz."