Bu süreçte vücutta birikmiş zararlı maddeler temizlenirken, bağışıklık sistemi de olumlu etkilenir. Ayrıca karaciğer ve tüm sindirim sistemi de oruç sayesinde dinlenme şansı bulur. Kendini sağlıklı hisseden kişilerin oruç tutmasında bir sakınca bulunmamaktadır. Ancak bazı kronik hastalıkları olan bireyler, doktorları ile bu konuyu görüşerek fikir birliğine varmalı; sağlık açısından bir engel yok ise oruç tutmalıdır.

Yeterli protein ve sıvı alımı önemli

Orucun bağışıklık sistemini güçlendirmesi için bazı beslenme kurallarına uyulması gerekmektedir. Belli aralıklarda uzamış açlıklar, kimi zaman detoks amacıyla da uygulanmaktadır. Bazı bilimsel araştırmaların sonuçları, aralıklı açlık uygulamalarının vücuttaki inflamasyonu azalttığı ve damar sistemine iyi geldiğini göstermektedir. Ancak bu durumda "Bütün gün aç kaldım şimdi her şeyi yiyebilirim" gibi yanlış bir düşünceye kapılmamak önemlidir. Beslenmede dikkat edilmesi gereken konuların başında yeterli sıvı alımı gelmektedir. Az sıvı tüketmek enfeksiyonlara karşı vücudu savunmasız bırakabilmektedir. Bu nedenle iftar ve sahurda sıvı gıdalar tüketilmesi, bağışıklığı güçlendirmek için protein ağırlıklı beslenilmesi, mutlaka yeterli miktarda su içilmesi önemlidir.

İftarda midenizi yormayın

Uzun süreli açlık nedeniyle kan şekeri düşüklüğü yaşanabilmektedir. Buna bağlı olarak iftar saatinde karbonhidrata yönelme durumu olabilmektedir. Bağışıklık sistemini güçlü tutabilmek için karbonhidratlı, yağlı ya da tatlı yiyeceklerden mümkün olduğu kadar uzak durmak gerekmektedir. 16-17 saatlik açlığın sonunda sebze, proteinli ve lifli gıdaların yanında mevsim meyveleriyle beslenmek, bağışıklık sistemini olumlu etkilemektedir. Ancak doğru besinleri tüketirken bile, hepsini bir öğünde tıka basa yemek de doğru değildir. Besleyiciliği yüksek bir çorbanın ardından yavaşça yenilen sebze-et yemekleri, salata yoğurt-ayran-kefir, yanında 1-2 dilim tam buğday ekmeği yeterli olacaktır. Yiyeceklerin yavaş yenmesi mideyi yormamak için çok önemlidir.