Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) Başkanı Ali Demir, göreve başladığı 22 Eylül 2010’dan bu yana ilk kez kameraların karşısına geçti. Bugüne kadar kurumu tanımak ve gecikmiş işleri tamamlamak için yazılı iletişimi tercih ettiğini söyleyen Demir, “İlk kez sizlerle yüz yüze tanışıyoruz. Bundan sonra daha sık bir arada olacağımız ümit ediyorum.” diye konuştu.

ÖSYM’nin sosyal barışı tesiste en önemli kurumlardan biri olduğunu dile getiren Demir, böyle kapsamlı bir kurumun tek başına yönetilmesinin mümkün olmadığını kaydetti. Çalışma ekibini de basına tanıtan Demir, “ÖSYM faaliyetleri ancak takım oyunu ile yürütülebilir. O nedenle takım olarak birlikte çalışıyoruz.” dedi.

Amaçlarının ileriye bakmak ve Türkiye’ye yaraşır bir ÖSYM tesis etmek olduğunu dile getiren Demir, bu nedenle sunumunda ‘2011 ve sonrasında ÖSYM başlığı’ ismini tercih ettiğini aktardı.

Misyonlarını, yurt içinde ve yurt dışında hak ve adalet esaslı sınav yapan, bilimsel yöntemler ışında ölçme, değerlendirme ve yerleştirme çalışmalarını yürüten şeffaf bir kurum olmak olarak belirlediklerini kaydeden Demir, şöyle devam etti:
“Burada hassasiyetle seçilen kelimeler var. Hak ve adalet, bilimsel yöntemler ışığında ölçme değerlendirme ve şeffaf bir kurum olmak… Bunlar özenle seçilmiş, görevimizi tanımlarken tercih ettiğimiz nitelikli kelimelerdir. Bunları gerçekleştireceğiz. Bütün amacımız budur.”
Demir vizyonlarının yurt içi ve yurt dışında yüzde 100 güvenilir sınavlar yapmak, kriptolu ve e-imza ile çalışan, sınav oluşturma aşamasından değerlendirme aşamasına kadar sürecin tamamını otomatik olarak gerçekleştiren, yapılan her işlemi silinemez ve değiştirilemez biçimde mutlaka kaydeden, uluslararası bilgi güvenliği standartlarına sahip, toplum nezdinde itibari yüksek bir merkez olduğunu dile getirdi.
Bir sınav hazırlığının en az 3 ay sürdüğünü belirten Demir, ilk defa bu yıl sınav görevlilerini tam olarak tanımlayıp onları ÖSYM’nin bir parçası haline getirmeyi hedeflediklerini söyledi. Demir, şu anda sistemlerinde 300 binden fazla sınav görevlisinin kayıtlı olduğunu kaydetti.
Demir, konuşmasında sınav hazırlık aşaması hakkında da bilgi verdi. ÖSYM bünyesindeki güvenli bölgelerde sınav sorularının hazırlandığını ifade eden Demir, baskının da kapalı dönemde matbaada gerçekleştirildiğini dile getirdi. Demir, soru kitapçıklarının güvenli bir şekilde sınav merkezlerine nakledildiğini kaydetti.


BAŞKASININ YERİNE SINAVA GİRME DÖNEMİ SONA ERECEK


İlk defa bu yıl adaya özgü sınav soru kitapçıkları uygulamasının başlatılacağını aktaran Demir, soru kitapçıkları ve cevap kağıtları üzerinde adayın fotoğraflarının basılı olması dolayısı ile başkasının yerine sınava girme gibi istenmeyen olayların ortadan kalkacağını belirtti. Demir, 27 Mart’ta yapılacak YGS’de kullanılacak örnek bir soru kitapçığı ve cevap kağıdının görüntülerini de basın mensupları ile paylaştı. Demir her soru kitapçığına ait numaranın, aday tarafından cevap kağıdına da işleneceğini dile getirdi.

Sınavlardaki hoşa gitmeyen olguları ortadan kaldırmak için pek çok tedbir alındığını ifade eden Demir, bu kapsamda cep telefonu, kol saati gibi araç gereçlerin salonlara alınmadığını hatırlattı. Demir, tüm sınavlarda kimlik belgesi olarak sadece nüfus cüzdanı ve pasaportun kabul edildiğini söyledi. Öğrencilerin kalem, silgi gibi gereçlerinin de ÖSYM tarafından temin edildiğini anımsattı.

Demir, “Kötüye kullanıldığını düşündüğümüz tuvalete çıkma serbestisini göreve geldiğimiz günden itibaren kaldırdık, bu konuda kararlıyız. Çünkü değişik raporlarda bu imkanın çok kötü kullanıldığını görüyoruz.” diye konuştu.

Sınavın toplam süresinin 4’te 3’ü bitmeden adayların sınavdan çıkmasına müsaade edilmediğini de hatırlatan Demir, “Tüm bunlarla sınavın adil bir şekilde gerçekleşmesine gayret ediyoruz.” ifadesini kullandı.

Demir, sınav sonrasında da tedbirlerin devam ettiğini vurguladı. Cevap kağıtlarının görüntüleri alınarak kaydedildiğini ve silinemeyen bir ortama dönüştürüldüğünü kaydeden Demir, “Arkasından her bir cevap kağıdı iki defa optik okuyucudan geçirilerek, okuma farkları minimize edilmekte.” dedi.


ADAYLAR CEVAP KAĞITLARINA, SONUÇLAR AÇIKLANDIKTAN 5 GÜN SONRA ERİŞEBİLECEK


Demir bundan sonra her sınavda uygulanmaya başlanacak yeni bir uygulama hakkında da bilgi verdi. Demir, sonuçlar açıklandıktan 5 gün sonra adayların kişisel şiflerini kullanarak cevap kağıtlarına erişebileceklerini dile getirdi. Bu sayede adayların zihinlerinde oluşan bazı soruların da ortadan kalkacağını aktaran Demir, “Çünkü pek çok adayımız ‘ben şöyle yapmıştım, böyle değerlendirildi’ gibi yorumlar yapabilmekte. Bu, cevap kağıdını gördükten sonra tamamen ortadan kalkmakta.” dedi.


PARMAK İZİ TARAMASI

Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) Başkanı Ali Demir, sınav güvenliği için ilerleyen dönemlerde parmak izi ya da göz bebeği taraması gibi yöntemlerin de uygulanabileceğini söyledi. Demir, “ÖSYM’nin bir çok teknolojik yatırım yapma imkanı var.” diye konuştu.

ÖSYM Başkanı Ali Demir, düzenlediği basın toplantısında gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Bir soru üzerine, başörtüsünün sınav güvenliği açısından bir engel teşkil ettiğine inanmadığını belirten Demir, bu yönde bir endişenin oluşması halinde parmak izi ya da göz bebeği taraması gibi tedbirlerin de uygulanabileceğini aktardı.

Bilişim teknolojisinin son derece ilerlediğini ve ekonomik hale geldiğini vurgulayan Demir, “Bir fizibilite çalışması yaptırdık. Ancak bunu tekrarlatacağız.” dedi.

Demir, parmak izi uygulamasının 6 aydan önce uygulanmasının mümkün olmadığını sözlerine ekledi.