Tatvan İlçesi’ndeki Hanelma Köyü yakınlarında müteahhit- işadamı Cemal Elmas’a ait otelin ek binası için 31 Temmuz 2012 tarihinde 12 metre derinlikte kazı yapılırken göçük meydana geldi. Toprak altında kalan Suriyeli işçi Halil İbrahim öldü, 3 kişi de yaralandı. Olayla ilgili Tatvan 2’nci Asliye Ceza Mahkemesi’nde dava açılırken ‘Taşeron’ gösterilen Hilal Sabay yargılandı. Mahkeme, ihmali olduğu gerekçesiyle Sabay'a 906 gün hapis cezası verirken, bunu 27 bin 300 TL adli para cezasına çevirdi. Ancak, Hilal Sabay bu parayı ödeyemedi. Mahkeme, bunun üzerine Hilal Sabay'ın cezasını ‘kamuya yararlı bir işte çalıştırılarak’ çekmesine karar verirken 'Denetimli Serbestlik Yasası' uyarınca günde en az 2, en fazla 8 saat olmak üzere; toplam 1812 saat kamuya yararlı bir işte çalıştırılmasına hükmetti. Yasa uyarınca çalışacağı her 2 saatin 1 gün olarak hesaplanmasına karar verildi.

1812 SAAT CAMİDE TEMİZLİK

Karar, infaz izin Bakırköy Cumhuriyet Savcılığı'na gönderildi. Okul çağındaki 6 çocuğu ile birlikte İstanbul Avcılar’da kiralık evde yaşamını güçlükle sürdürmeye çalışan Hilal Sabay’ın ‘Denetimli Serbestlik Yasası’ uyarınca evine yakın olduğu göz önüne alınarak Ambarlı Mahallesi’ndeki Siteler Camii’nde temizlik yapması uygun bulundu.

"TAŞERON DEĞİL, SADECE USTAYIM"

Hilal Sabay, camide her gün enaz 2 saat süreyle temizlik yaparken suçsuz olduğunu, müteahhit Cemal Elmas, muhasebecisi, kardeşi ve yeğeninin kendisine ‘Taşeron’ olduğuna dair bir kağıt imzalatması sonucu perişan olduğunu söyledi. Sabay, Tatvan’da demir ustası çalışırken, kendisinin yanı sıra diğer işçilerin de sigortalı bile yapılmadığını öne sürdü, şu iddialarda bulundu:

"Taşeron veya firma sahibi değilim. Taşeronluk belgesi bulunmayan, bu konuda becerisi olmayan biri nasıl taşeronluk yapar? İstanbul’da oturuyordum, ‘Tatvan’da bir işimiz var yapar mısın?’ dediler, gittim. Toprak kayması sonucu meydana gelen olay ardından müteahhit, kardeşi S.E., muhasebecisi E., yeğeni Ş.E. bana bir kağıt uzatarak imzalamamı istedi, bunun aramızda bir belge olarak kalacağını öne sürerken, her zaman arkamda olacaklarını söyledi. Mahkemenin verdiği 27 bin TL para cezasını ödeyecek gücüm yok. Camide 1800 küsur saat temizlik yapmam lazım. Bunun kaç güne denk geldiğini bilemiyorum. Devlet sesimi duysun, benim hakkımı arasın. Mağdurum. Müteahhit ile diğer 3 kişi hakkında Bakırköy Cumhuriyet Savcılığı’na başvurarak suç duyurusunda bulundum. Dilekçem, Tatvan’a gönderildi. Çalışamaz, okula giden çocuklarıma bakamaz oldum. Benim ve orada çalışan arkadaşların 1 günlük sigortası bile yok. Araştırılsın, adalet yerini bulsun."