Hatay Reyhanlı’da 2 bombalı araçla yapılan saldırının Suriye gizli servisi El Muhaberat’la bağlantılı olma olasılığı arttı. Patlamada sadece orduların ve gizli servislerin elinde bulunan yaklaşık bir ton fabrikasyon bomba kullanıldığı ileri sürüldü. Bombaların Yayladağı sınırından Türkiye’ye sokulduğu, Hatay merkezde araçlara yerleştirildiği bildirildi. Patlamadan sonra başlatılan operasyonlarda gözaltına alınan 9 Türk vatandaşının ise planlama ve diğer organizasyonu para karşılığı yaptıkları iddia edildi.

SALDIRIDAN ÖNCE KEŞİF

Saldırının hemen ardından Ankara’dan da istihbarat-terör uzmanlarından oluşan bir ekip Reyhanlı’ya giderek incelemelerde bulundu. MOBESE ve güvenlik kameralarını inceleyen ekipler, araçların bölgeye getirilişinin görüntülerine ulaştı. Hatay nüfusuna kayıtlı saldırganların olaydan bir gün önce 2’er kişilik gruplar halinde keşif çalışması yaptığı belirlendi.

Görüntülere göre, bomba yüklü Türk plakalı minibüsler, patlamadan bir saat önce olay yerine park edildi. Minibüsleri park eden 3 kişinin olay yerinden hızla uzaklaştıkları görüntülere yansıdı. Gözaltına alınan 9 kişi arasında araçları park eden 3 kişi ile olaydan bir gün önce keşif yapan kişilerin de bulunduğu öğrenildi.

‘PARA KARŞILIĞI’ İDDİASI


Gözaltına alınan 9 kişinin olayı para karşılığı gerçekleştirdiklerini sorgularında itiraf ettiği iddia edildi. Suriye gizli servisi El Muhaberat’ın organize ettiği ileri sürülen saldırıda rol aldığı belirtilen 9 kişinin yasadışı örgütlerle bağlantısı olup olmadığı da hâlâ araştırılıyor. Olayda kullanılan bombanın fabrikasyon olması da saldırının arkasında Suriye gizli servisi El Muhaberat’ın olabileceğine yönelik şüpheleri güçlendirdi. Hürriyet’in sorularını yanıtlayan üst düzey yetkililer şu bilgileri verdi:  “Minibüsler Suriye’den gelmedi. Plakalar Türkiye’den. Minibüslerle ilgili istihbaratlar var; ama neden gözden kaçtı; yeterince değerlendirildi mi soruşturuluyor. Gözaltına alınanlarla ilgili teknik takipler var. Patlayan aracı evinin deposunda saklayan var, olay yerinde keşif yaptığını söyleyen var. Olayla irtibatlarında bir tereddüt gözükmüyor.

9 KİŞİ TÜRK VATANDAŞI

Gözaltına alınan 9 kişinin tamamı da Türk vatandaşı. İçeriden; ama Suriye ile temas ve irtibatları olan, El Muhaberat ile paralel çalışan ekipler bunlar. Unutulmasın ki Acilciler 20 yıl önce de Hatay’da duvarlara, “İşgalci ordu buradan çekil, Hatay’ın işgaline son” diye afişler yapıştırmış bir örgüttür, baba Esad döneminde kurulmuştur.

Seçilen yer Reyhanlı; yani 25 bine yakın mültecinin yaşadığı bir şehir. Suriye’den getirilen yaralıların tedavi edildiği poliklinikler de var burada. Yardımların organize edildiği yerlerden biri de Reyhanlı. Saldırıdan sonra mültecilerin yaşadığı yerler saldırı yönlendirmesi yapılması da anlamlı.”
Reyhanlı’daki saldırının ardından istihbarat birimleri yeni uyarılarda bulundu. İstanbul, Ankara ve Adana gibi büyükşehirlere yönelik saldırı istihbaratı alınırken, bu üç kentteki güvenlik birimleri de özellikle çalıntı araçlar konusunda uyarıldı.
       
Esad için savaşıyorlar

Mahir Çayan’dan sonra, THKP-C’de bölünmeler yaşanırken THKP-C Acilciler, örgütü daha çok Hataylılar’dan oluştu. Özellikle Hatay’da kök saldı. Örgütün liderliğini Mihraç Ural’ın üstlenmesinden sonra Acilciler’in ana kanadı Halkın Devrimci Öncüleri’ni oluşturdu. 12 Eylül’ün ardından Suriye’ye kaçarak Lazkiye’ye yerleşen Mihraç Ural liderliğindeki örgüt, Esad yanlısı ‘Mukaveme Suriye’ adlı milis grubu ismiyle de Lazkiye dağlarında Özgür Suriye Ordusu ile savaşıyor. Hafız Esad’ın akrabası olan bir kadınla evli olan Ural’ın Lazkiye’ye bağlı Türkiye sınırına 10 kilometre mesafedeki Kesep bölgesinde yürütülen operasyonlara liderlik yaptığı da biliniyor. Acilciler özellikle Hatay’da Esad yanlısı gösteriler düzenlemekle suçlanıyor. Suriye’de aslında Sünniler karşısında azınlık olan Nusayriler (nusayrilik: Arap Aleviliği) Hatay’da da önemli bir nüfus teşkil ediyor. (Hürriyet)