Sarıçam İlçesi Buruk güzergâhında geçen 4 Şubat'ta, 01 J 0365 plakalı Büyükşehir Belediyesi Özel Halk Otobüsü'ne binen şehit annesi Zübeyde Tura, sürücü Eren Güngör'e, torunu için bir öğrenci ücreti kesilmek üzere 5 lira verdi. Tura, kendisi de Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından verilen şehir içi toplu taşıma hizmetlerinden ücretsiz yararlanma hakkını sağlayan kartı kullandı.

'ANCA BELEŞ BİNİN' DİYE AZARLADI

Bunun üzerine sürücü Güngör, şehit annesine, "Ne kartı çektin sen?" diye tepki gösterdi. Zübeyde Tura da "Şehit ailesi" yanıtını verdi. Sürücü, "Anca beleş binin, başka bir şey yok, ver o parayı ver" deyip araç içerisindeki yolcuları kastederek "Geç yerine bak bakalım, arabanın içinde kaç kişi var. Biz de mazot yakıyoruz, para vermiyorlar, verseler" diyerek Tura'ya tepkisini sürdürdü. Zübeyde Tura, biniş kartının şehit annesi olduğu için kendisine verildiğini hatırlatmasına rağmen, 5 lira üstünü vermeyi reddeden sürücü Eren Güngör, "Ya o devletin Allah belasını versin teyze. Ya vermiş size böyle bir hak da bize niye vermiyor. Bu özel halk otobüsü, devlet arabası değil" karşılığını verdi. Olaya ilişkin görüntülerin yayınlanması üzerine gözaltına alınan sürücü tutuklandı. Olayla ilgili Adana Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma tamamlandı.

İDDİANAME MAHKEMEYE GÖNDERİLDİ

Adana Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu'nda görevli Cumhuriyet savcısı, tutuklu otobüs sürücüsü Eren Güngör hakkında 'Halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik', 'Halkın bir kesimini sosyal sınıf, din, mezhep, cinsiyet ve bölge farklılığına dayanarak aşağılama' ve  'Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma' suçlarından toplam 11 yıla kadar hapis cezası istedi. İddianame, 11. Asliye Ceza Mahkemesi'ne gönderildi.

'BİRLİK VE DAYANIŞMA DUYARLILIĞININ ARTTIĞI HASSAS DÖNEM'

Cumhuriyet savcısı, iddianamede müşteki Zübeyde Tura'nın oğlu Mehmet Tura'nın 24 Mayıs 1993'te, Elazığ-Bingöl Karayolu'nda terör örgütü PKK tarafından kurulan hain pusuda 32 askerle birlikte şehit olduğunu belirtti. İddianamede, Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından yürütülen Zeytin Dalı Harekâtı sırasında ve şehit haberleriyle birlikte milli birlik, dayanışma duyarlılığın ve hassasiyetin arttığı bir dönemde sürücünün şehit annesine karşı eylemi gerçekleştirdiği kaydedildi.

ÜCRETSİZ BİNİŞLER İÇİN BAKANLIK ÖDEME YAPTI

Savcı, şüphelinin, şehit yakınlarının tamamını 'beleşçi' olarak nitelendirmesi, devlete duyduğu nefretini dış dünyaya yansıtacak şekilde sözler sarf etmesi, vergi verdiğine dair söylemleriyle; devletine karşı görev ve sorumluluklarının bilincinde olan, vergi veren, ülkesinin bekası için canlarını vermiş şehitlerin geride bıraktıkları yakınlarından oluşan müştekinin de içerisinde bulunduğu saygın sosyal sınıfa karşı kin ve düşmanlığa alenen tahrik ettiğini vurguladı. Ayrıca şüphelinin, kamu hizmeti nedeniyle kendisine verilen paranın ücret fazlasını, kendisine veriliş gayesi dışında tasarrufta bulunarak müştekiye iade etmediği anlaşıldığından, bu eyleminin hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunun unsurlarını oluşturduğu vurgulanarak cezalandırılması istendi. Öte yandan, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından, ücretsiz binişler için söz konusu otobüs de dahil Adana'daki özel halk otobüslerine ödeme yapıldığı bildirildi.

TCK 301 İÇİN SORUŞTURMA İZNİ İSTENDİ

Savcı ayrıca, şüpheli hakkında 'Ya o devletin Allah belasını versin teyze' şeklinde sarf ettiği sözleri nedeniyle Türk Ceza Kanunu'nun 301'inci (Türk Milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, Devletin kurum ve organlarını aşağılama) maddesine uyan eylemi yönünden soruşturma izni için evrakın Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü'ne gönderildiğini belirtti.