Hatay'daki 39'uncu Mekanize Piyade Tugayı'na bağlı olan, Suriye sınırındaki 3'üncü Hudut Tabur Komutanlığı'nda, 2014 yılının Aralık ayında bir askerin silahının ateş alması sonucu Piyade Er Taner Kaya boynundan yaralandı. Ambulansla Yayladağı Sağlık Ocağı'na kaldırılan ve ilk müdahale ardından Antakya Devlet Hastanesi'ne sevk edilen Kaya şehit oldu. Ailesinin yaşadığı İzmir'de düzenlenen askeri törenin ardından, Kadifekale Şehitliği'nde toprağa verildi. Şehidin babası Mehmet Kaya, olayın üzerinden yaklaşık 3 yıl geçmesine rağmen davanın bir türlü sonuçlanmamasına tepki gösterdi.

Oğlunun şehit olduğu olayda adli tıp raporu ve olay yeri tutanaklarında çelişkiler olduğunu öne süren Mehmet Kaya şunları söyledi:

"Benim oğlum Hatay'da Suriye sınırında şehit oldu. Devriye sırasında arkadan vuruldu. Üç gün sonra olay yerinde tatbikat yapıldı. Boş kovan bulundu. Kurşunun, yanındaki arkadaşı G.B.'nin silahından çıktığı söylendi. Arkadaşı ifadesinde yüz yüze oldukları sırada silahın ateş aldığını söylüyor. Ancak adli tıp raporunda kurşunun sırtından girdiği ortaya çıktı. Arkadaşı G.B., ifadesinde nöbet sırasında bir ses duyduklarını ve sese doğru gittikleri sırada doldur boşalt yapmak için çömelerek silahı ayaklarının altına aldığı, bu sırada patladığını söylüyor. Normal şartlarda o sırada doldur boşalt yapması değil, namluya mermiyi sürmesi gerekir. G.B.'nin ifadesiyle olay yeri tutanakları, adli tıp raporları uyuşmuyor. G.B. ifadesinde olayın yanlışlıkla yaşandığını söyledi, 8 ay tutuklu kaldı sonra serbest bırakıldı. Hala sonuçlanmayan dava, daha önce Adana'ki askeri mahkemede görülüyordu. Ben sürekli gidip geliyordum. Askeri mahkemeler kapandı, şimdi hangi mahkemede görüleceğini de bilmiyoruz."

Baba Mehmet kaya, bu dava sonuçlanmadığı için oğlunun şehitlik haklarından da yararlanamadıklarını belirtti.


KENDİSİ DE KORUCUYKEN GAZİ OLMUŞ


Kendisinin de 1989 yılında Mardin'de korucu olarak görev yaparken mayın patlamasıyla sağ bacağından yaralanıp gazi olduğunu, 2005 yılında yüzde 45 özür oranıyla maaş bağlandığını anlatan Mehmet Kaya, 2009'da ise Mardin Devlet Hastanesi'nin maluliyetinin sona erdiği yolundaki raporu üzerine maaşının kesildiğini söyledi. Bu hastaneye aynı yıl tekrar başvurduğunda bu kez kronik böbrek yetmezliği, şeker hastalığı ile bacağındaki yaralanma dikkate alınarak yüzde 72 oranında engelinin bulunduğu raporu verildiğini kaydetti. Ege Üniversitesi Hastanesi'nin de yüzde 84 engelli olduğu yolunda rapor verdiğini, İzmir'deki Bozyaka Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin yüzde 47 engel oranı belirttiğini dile getiren Kaya, buna rağmen gazi maaşının bağlandığını belirtti. Ankara 15'inci İdare Mahkemesi'nde açtığı davada kendisinin haklı bulunduğunu, ancak karara itiraz edildiğini, Danıştay'a yapılan itiraz sonuçlanmadığı için hala gazilik maaşını alamadığını anlattı.


'OĞLUM ANA KUCAĞINDA ŞEHİT OLMADI'


Dava sürecinde hem maddi hem de manevi olarak çok yıprandıklarını dile getiren anne Erin Kaya ise tepkisini şöyle dile getirdi:

"Benim oğlum benim koynumda şehit olmadı. Vatan önünde, asker ocağında şehit oldu. Ben her gün onun mezarına gidip geliyorum. Hiçbir anne bu acıya dayanamaz. Bu acıyı kimsenin yüreği kaldırmaz. Benim oğlumun öldüğünü gelip sabaha karşı söylediler. O günden bu yana psikolojim bozuldu. Psikolojik tedavi görüyorum. Oğlumun ölümünde kim suçluysa cezasını çeksin."