Süt toplama merkezindeki işçilerden Emre Sayar'ın temizlik kazanında süt banyosu yaptığı ana ait görüntüler, 6 Kasım 2020'de Uğur Turgut tarafından sosyal medyada paylaşıldı. Hızla yayılan görüntülere tepki yağdı. Tarım ve Orman Bakanlığı'nın talimatıyla firmanın Meram Sanayi Sitesi'ndeki süt toplama merkezine giden Tarım ve Orman İl Müdürü Ali Ergin ve beraberindeki ekip, iş yerini denetledi. Denetim sonucu iş yerindeki ürünler imha edildi.

Ayrıca firmanın işletme onay belgesi iptal edildi, faaliyetlerden menedildi ve mühürlenip kapatıldı. 5996 Sayılı Kanun gereği de hijyen gerekliliklerini aykırılıktan para cezası uygulandı. Olayla ilgili savcılığa da suç duyurusunda bulunuldu. Soruşturmayla ilgili gözaltına alınan Emre Sayar ve Uğur Turgut, 7 Kasım 2020'de sevk edildikleri mahkemece tutuklandı. Sayar ve Uğur, 12 Kasım'da avukatlarının bir üst mahkemeye yaptıkları itiraz üzerine tutuksuz yargılanmak üzere tahliye edildi.

15 YILA KADAR HAPİS CEZASI İSTENDİ

Tutuksuz yargılanan 2 firma çalışanı hakkında iddianame hazırlandı. İddianamede, Türk Ceza Kanunu'nun 185'inci maddesindeki 'İçilecek sulara veya yenilecek veya içilecek veya kullanılacak veya tüketilecek her çeşit besin veya şeylere zehir katarak veya başka suretlerle bunları bozarak kişilerin hayatını ve sağlığını tehlikeye düşüren kimseye 2 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası verilir' kapsamında yargılanmaları talep edildi.

BERAAT ETTİLER

Konya 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanan 2 işçi hakkında dün görülen duruşmada Cumhuriyet Savcısı mütalaasında, sanıkların dezenfektan teknesine sıcak su ve biraz da süt artığı koyarak iç çamaşırlarıyla banyo yaptığı görüntüleri sosyal medyadan yayınlandığı belirtti. Tekne içerisindeki maddenin süt olmadığı, videonun ardından teknede bulunan çoğunluğu sıcak su olmak üzere süt artığının imha edildiğinin tespit edildiğinin anlatıldığı mütalaada, 'zehirli madde katma' suçu iddiasıyla açılan davada teknenin süt üretimine uygun olmadığı, kişi veya kişilerin sağlığını etkileyecek bir durum olmadığı belirtilerek, 2 sanığın beraati talep edildi. Mahkeme heyeti, sanıklar Emre Sayar ve Uğur Turgut'un beraatine karar verdi.

'KİMSENİN SAĞLIĞIYLA OYNAMADIM'

Emre Sayar, beraatinin ardından yaşadıklarını DHA'ya anlattı. Temizlik kazanının içerisinde süt olmadığına vurgu yapan Sayar, şunları söyledi:

''Fabrikada çalışıyordum ve kafam çok dalgındı. İşler de çok yoğundu ve tek başınaydım. Müdürüm Uğur Turgut, 'Akşam bir yere kaybolma işimiz var' şeklinde bana bir mesaj attı. Yoğunluktan birkaç hata yapmışım haberim yok. Daha sonra müdürüm geldi. Birlikte evrak ve formlara baktık. 1,5 ton sütü eksik gördü. Kızdı, bağırdı. Biraz da aşağılayıcı ve beni tehdit eder gibi konuştu. Bu nedenle kendimi suçlu hissettim. Mecbur kaldım. Zaten o saatte süt yoktu. Hepsini kamyonlara yüklemiştim. Temizlik zamanıydı. Tankeri yıkamıştım. İçerisinde kalan süt artığı, süt köpüğü gibi bir şeydi. Bana teknenin içine girmemi söyleyince ben 'Uğur ağabey, süt yok hiç, nasıl yapacağız bunu? Uygun olur mu?' dedim. Buranın süt toplama merkezi olduğunu gıda üzerine çalıştığımızı, sosyal medyada görünür sıkıntı olur şekilde konuştum. O da zaten bana içerisine süt koymayacağımızı söyledi. 'Sıcak suyu doldur. İçerisine süt bulaşığı koy' dedi. Kendimi suçlu hissettiğim için yaptım. Zaten benim hiçbir sosyal medya hesabım yok. Amacım fenomen olmak değildi. Amacım kimsenin sağlığıyla oynamak da değildi. Böyle bir şey aklımın ucundan dahi geçmedi.''

'KENDİMİ BİR ANDA CEZAEVİNDE BULDUM'

Suçsuz yere 6 gün cezaevinde tutuklu kaldığını ve bu süreç nedeniyle dava açmaya hazırlandığını ifade eden Sayar, ''6 gün cezaevinde suçsuz yere kaldım. İşlemediğim bir suç üzerine iftiraya uğradım. Sosyal medya üzerinden linç edildim. O da önemli değil. Ben kimsenin sağlığıyla oynamadım" dedi.

Sayar, 6 ay boyunca işsiz kaldığını ve ailesinin neredeyse dağılma derecesine geldiğini belirterek, "Adalet yerini buldu. Zaten kamera kayıt görüntülerine de ulaşmışlar. Kazanı ben zaten tahliye ettim. Onların görüntüleri de vardı. Zaten o gıda için kullanılan bir kazan değildi. Temizlik için kullanılıyordu. O kazanı yine ben kendi ellerimle temizledim. Medyaya da 15 gün sonra düştü. Olaylar arka arkaya da gelince kendimi cezaevinde buldum. 6 gün suçsuz yere cezaevinde kaldım. 6 gün ne olacak sanki dememek gerekiyor. O 6 günde çok şey yaşadım. Sosyal medya üzerinde çok hakaretler edildi. İdam isteyeni de gördüm. Bu yargısız infazdır. Bana hakaret edenlere ise tazminat sürecini avukatım takip edecek" diye konuştu.

Emre Sayar'ın avukatı Avukat Mehmet Tunç ise, "Biz Emre ile olayın başından beri bu konu hakkında iddianame düzenlenmesini dahi yanlış buluyorduk. Ancak müvekkilim 6 gün gibi bir süre tutuklu kaldı. Sonuç bizim için sürpriz olmadı. Müvekkilin içerisinde bulunduğu kazanın süt kazanı olmadığı, içerisindeki sıvının da tüketilmeye hazır bir gıda olmadığı dosya kapsamında da sabit hale geldi. Bundan sonra müvekkilimin maruz kaldığı saldırılar ve uğradığı manevi zararla alakalı hukuk sürecimiz devam edecek" ifadelerini kullandı.