Türkiye'nin Washington Büyükelçiliğinde Serdar Kılıç ve eşi Sinem Kılıç tarafından düzenlenen 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı resepsiyonuna, NATO Parlamenter Asamblesi (NATO PA) Türk Delegasyonu Başkanı ve AK Parti Rize Milletvekili Osman Aşkın Bak, AK Parti Kayseri Milletvekili Taner Yıldız'ın yanı sıra yabancı misyon temsilcileri ve Washington'da yaşayan Türk vatandaşları katıldı. Büyükelçi Kılıç burada yaptığı konuşmada, Türkiye ve ABD'nin neredeyse 70 yıldır müttefik olduğunu, Kore'de başlayan dostluğun Afganistan, Kosova, Somali gibi misyonlarda da devam ettiğini belirterek, "Ancak bu uzun süreli müttefiklik bugün ne yazık ki zorluklarla karşı karşıya." diye konuştu. Özellikle Türkiye'nin Suriye'nin kuzeyinde başlattığı Barış Pınarı Harekatı hakkındaki yorumlara işaret eden ve bu operasyona yönelik dezenformasyon ve karalama kampanyası olduğuna dikkati çeken Kılıç, "70 yıllık bir müttefikimizden, bizim yanımızda olmasını beklerdim. ABD Afganistan'da operasyon yaptığında sorgulamaya girmedik çünkü bunu binlerce Amerikalının yaşamına mal olan 11 Eylül saldırısının sorumlularına karşı yaptığından şüphemiz yoktu. Barış Pınarı Harekatı'nda da bundan da azına razıydık." diye konuştu.

ABD, müttefiki kim hatırlasın

PKK ve bu terör örgütünün kolları olan YPG ve PYD nedeniyle binlerce Türk vatandaşının hayatını kaybettiğini anımsatan Kılıç, "Ama ne yazık ki Türkiye terörle mücadele ediyor diye ortaya yaptırımları koydular. Bu kabul edilemez. Umuyorum ki günün sonunda sağduyu galip çıkar ve ABD, müttefikinin yanında yer alır. Bu karalama kampanyası ve dezenformasyonun sonunda da ABD lütfen kimin gerçek müttefik olduğunu hatırlasın." değerlendirmesinde bulundu. Cumhuriyeti korumak için tüm Türk vatandaşlarına önemli görevler düştüğünü belirken Kılıç, şöyle konuştu: Bugün bazı çevreler, kara propagandayla, yaptırım tehditleriyle, asılsız iddialar içeren tasarılarla milletimizi kendilerince cezalandırmaya çalışıyorlar. Bu çevreler 70 yıllık Türkiye ile ABD arasında olan ortaklığı ve bağı kendi sığ siyasi çıkarları uğruna riske atmakta beis görmüyorlar. Türk milletinin tarihinde utanç duyacağı, yüzleşmek zorunda olacağı bir leke yoktur. Türkiye Cumhuriyeti'nin kimsenin bir karış toprağında da gözü yoktur. Kılıç konuşmasının ardından, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yurtdışında yaşayan vatandaşlara yönelik mesajını da okudu.

Ermeni tasarısı kabul edildi

Demokrat vekil Adam Schiff tarafından nisan ayında sunulan söz konusu tasarı, 405 "evet" oyuna karşılık 11 "hayır" oyuyla meclisten geçti. ABD Temsilciler Meclisi, 1915 olaylarını "soykırım" olarak tanıyan karar tasarısını kabul etti. Temsilciler Meclisi Demokrat Vekili Adam Schiff tarafından nisan ayında sunulan söz konusu tasarı, 405 "evet" oyuna karşılık 11 "hayır" oyuyla meclisten geçti. Temsilciler Meclisinden geçen tasarının hayata geçebilmesi için Senatoda da aynı şekilde kabul edilmesi gerekiyor. Tasarıya tepki gösteren Türkiye'nin Washington Büyükelçisi Serdar Kılıç, Twitter hesabından, "Yabancı ülke meclislerindeki vekillerin malum lobilerin etkisiyle aldıkları ve alacakları, tarihi gerçeklerden uzak, tarafsız araştırma ve değerlendirmeye ve ilgili ülkelerin arşivlerinde yapılması gereken incelemeye dayanmayan vizyon yoksunu kararları şanlı tarihimize leke süremez." açıklamasını yaptı.

Dışişleri: Kararı reddediyoruz

Dışişleri Bakanlığından, Ermeni iddialarına ilişkin, "ABD Temsilciler Meclisi'nce kabul edilen kararı reddediyoruz." açıklaması yapıldı. Türkiye'nin, ABD Temsilciler Meclisi'nce kabul edilen sözde "Ermeni soykırımı" kararını reddedildiği bildirildi. Dışişleri Bakanlığından konuya ilişkin yazılı açıklama yapıldı. Açıklamada, "ABD Temsilciler Meclisi'nce kabul edilen 'Ermeni Soykırımı konusunda ABD'nin Tutumunu Teyit' başlıklı, Temsilciler Meclisi'nin hissiyatını yansıtan H.Res.296 sayılı kararı reddediyoruz. İç politika saikleriyle alınmış olan bu kararın tarihi ve hukuki dayanağı bulunmamaktadır." ifadelerine yer verildi. Barış Pınarı Harekatı'nı engelleyemeyerek hüsrana uğrayanların, Türkiye'den bu yolla intikam almaya çalışmalarının yanılgı olduğu belirtilen açıklamada, "Bu kararın Türk Hükümeti ve halkı nezdinde hiçbir geçerliliği ve hükmü bulunmamaktadır." değerlendirmesi yapıldı.
Açıklamada, kararın yasal bağlayıcılığının bulunmadığına vurgu yapılarak, "ABD'deki Ermeni lobisi ve Türkiye aleyhtarı çevreleri memnun etmeye yönelik siyasi bir adım olmanın ötesinde bir anlam da taşımamaktadır. Tarihin meclislerin siyasi hissiyatına göre şekillendirilmeye çalışılmasından daha vahim bir yanılgı olamaz." denildi.

Hukuka da aykırı

Kararın, 1948 tarihli Soykırımın Önlenmesi Sözleşmesi hükümleriyle bağdaşmayacak şekilde soykırım isnadında bulunması hasebiyle ABD hukukuna ve uluslararası hukuka da aykırı olduğu belirtilen açıklamada, "Uluslararası hukukta 1915 olaylarını 'soykırım' olarak tanımlayan bir karar bulunmamaktadır. Aksine, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi bu konunun meşru bir tartışma konusu olduğunu hükme bağlamıştır. Söz konusu dönemde vuku bulan gelişmeler siyasetin değil tarih biliminin alanıdır." ifadelerine yer verildi. Türkiye'nin "Ortak Tarih Komisyonu" kurulması yönünde 2005 yılında yapmış olduğu önerinin Ermenistan tarafından reddedildiği hatırlatılan açıklamada, şunlara işaret edildi: Uluslararası ve bölgesel güvenlik bakımından fevkalade hassas bir dönemde alınan, Türkiye ve ABD ilişkilerini zora sokmaya yönelik bu kararın ABD'nin ulusal çıkarlarına verdiği ve vereceği zararların takdiri Amerikalı siyasetçi ve yöneticiler ile ABD halkınındır. Öte yandan, ABD Yönetimi'nin 1915 olayları konusundaki tutumunda bir değişiklik olmaması da not edilmiştir. Şüphesiz bu karar ABD Temsilciler Meclisi'nin saygınlığına gölge düşürdüğü gibi, Türkiye kamuoyundaki ABD algısına da olumsuz yansıyacaktır. Türkiye ve ABD arasındaki müttefiklik bağının ve dostane ilişkilerin devamına destek veren Amerikalı dostlarımızın bu vahim hatayı sorgulayacaklarına ve sorumlularının ABD halkının vicdanında yargılanacağına inanıyoruz."