Zafer Atamer beynime çakılmış isimlerden biri…
‘Yüzme’ denilince aklıma gelen önemli bir isim…
Yine Millilerimiz, Namık Kemal Lisesi’nden öğretmenimiz Hikmet Özün’ün evlatları Sabri ve Sadri Özün kardeşleri, neredeyse her gün Demokrat İzmir spor servisimize gelen,  yüzücü Neval Özbek’in babası Avukat İrfanTürksever’i ve diğerlerini anımsadım Zafer Atamer’in fotoğraf koleksiyonundan…
Değişmişler…
Tabii yıllar geçti…
Neredeyse her hafta sonumuz değil, her zamanımız bu gençlerimiz ve aileleriyle geçiyordu, 1970’li yılların başında.
Babası bir ara Beden Terbiyesi Bölge Müdürü olan Alp Kızılsu da aklıma geldi.
Babası subaydı Alp gibi attığını 12’den vuruyordu.
Ve Kıbrıslı mücahitlere Rumlara yakalanmadan silah taşıyan, onları eğiten bir kahramanımızdı.
İzmir’i, İstanbul ve Adana’nın önüne geçiren o atılım devrinin kahramanlarının hepsinin birer heykeli yapılmalıydı.
Ama şimdi, onlarca şampiyon yetiştiren, yüzlerce ulusal ve uluslararası yarışmalar yapılan Alsancak Yüzme Havuzu var mı?
Bitişiğinde ‘Atatürk’ adını taşıyan spor salonumuzun ‘adı’ ne oldu?
Geçenlerde, önceki Alsancak muhtarı, Ziraat Y. Mühendisi Sevil Dokuzer büyüğümüz anımsattı.
Ardından rahmetli Ziya Eytemiz’in eşi de sordu?
Yetkililerden umudu kesmişler, TSYD (Türkiye Spor Yazarları Derneği) Genel Başkanı Oğuz Tongsir ile İzmirli spor yazarlarını harekete geçirmem için ‘aracı’ olmamı istediler.
‘Usta’ Gezeteci Ünal Tümin’den ilk ses geldi…
Şimdi, Fitness&SPA + Yüzme Kulüpleri Kurucu ve İşletme Danışmanı Zafer Atamer ile sosyal medyada arkadaş olduk.
Tam İzmirli, tam Atatürkçü…
Dünyanın neresine giderseniz gidin, mutlaka ve mutlaka bir İzmirliye rastlarsınız.
Mutlaka ve mutlaka hepsinin, hepimizin yüreği ‘Atatürk’ diye atar…
‘Övüncümüz’ Zafer Atamer’in son paylaşımını anlatayım:
‘Bir okulumuzun sınıfı… Sıraların hepsinde ‘Nutuk’ var… Tahtada ise sonsuzluk işaretinin içinde, bir gözünde ‘Mavi gözlü devin’ fotoğrafı, diğerinde ise ‘özlü’ sözleri…’
Ve ‘gururumuz’ Zafer Atamer’in düşüncesi:
‘Bir Öğretmenin Karne hediyesi. Helal olsun sana Öğretmenim…’
Zafer Atamer’le havuz başında değil ama sosyal medyada buluşunca, kendisinden öğrenmiş oldum:
‘Sultanahmet’teki tarihi Yılanlı Sütun’a restorasyon sırasında şirket ismini kazımış; ‘S.. AŞ 2007’
Sultanahmet'teki tarihi Yılanlı Sütun'un tahrip edildiği ortaya çıktı. 
Tarihi esere 'S.. AŞ 2007' yazısı kazındığını belirten İBB Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat, ‘2007 yılında dönemin İBB müteahhidi herhalde anıta kendi adını kazımış. Ne desem boş’ diyerek sitem etti.
Zafer Atamer’in takipçilerinden Erhan Elmalı’nın yorumunu da paylaşmadan edemeyeceğim.
‘Park ve Ormanlarda Ağaç gövdelerini kazıyan cinslerin soyundan bu vahşiler.
Ataları da Mağara Duvarlarına kazıyordu.
Bunlar da ‘Evrim Rötarlı’ olup, sadece iki ayaküstüne kalkabilmiş bir tür oldukları için ‘Evrimini tamamlamamış Baskın Genleri’ ile bu tip vandallıklar yapmaya devam ediyorlar maalesef Zafercim.
Ayrı bir tür ile birlikte yaşatılıyoruz, üç yüzbin Avroluk arabasının camından su şişesini atan, otomobilinin kül tablasını kırmızı ışıkta durduğunda asfalta boşaltan cins de bunların nüfusuna kayıtlı.’
Ya toplu ulaşım araçlarının koltuk arkalarına yazı yazanlar, çakı ile çizik atanlar, çocukların oyun alanlarını kullanılmaz hale getirenler, sokak ampullerini kıranlar, gelişigüzel atış yapanlara ne demeli?
Zafer Atamer gibi duyarlı İzmirli hemşerilerimizle konuşacak, yazacak, anlatacak çok ortak noktalarımız var hepimizin…
‘Güzelliklerde buluşalım’ diyoruz…