Herkese merhaba. Başlık belki ilginizi çekmiştir. Çoğumuz sorunlarımız karşısında yapabileceklerimizi bildiğimizi varsayarak, otomatik bir şekilde bu soruna karşı elimizden geleni yapmaya çalışırız. Bazen yaptıklarımız bir işe yarar. Örneğin sorun dış kaynaklıysa, bu sorundan kurtulmak için kaçınmaya çalışırız. Covid-19 buna iyi bir örnektir. Şu an bu sorunla mücadele etmek için temizliğe (covid-19’dan temizlik yoluyla kaçınma), maske takmaya (maddi kaçınma) ve mesafeye (fiziksel kaçınma) dikkat etmeye çalışıyoruz. Bunların hepsi mantıklı geliyor bize ve gerçekten de bu pandemiden kaçınmamızı sağlıyor (ama %100 değil). Peki şimdi yazını konusu olan içsel olaylardan kaçınma durumuna bir bakalım. Acaba yukarıdaki gibi önlem almaya çalıştığımızda, içsel olumsuz duygularımızdan kaçınmamız mümkün olabilir mi? Bir örnekle açıklamaya çalışalım: Şimdi okumaya ara verin ve yakın bir süre önce yaşadığınız bir olumsuzluğu düşünün. Hatta düşünmekle kalmayın bu olumsuzluğu yaşarken neler hissettiğinizi de hatırlamaya çalışın.  Bir yakınınızı Covid-19 nedeniyle kaybetmiş olun mesela. Şimdi sizden ricam, bu virüse karşı uyguladığımız kaçınma yöntemlerinin aynısı ile, yaşadığımız kayıp olayından nasıl ve ne kadar kaçınabileceğimizi düşünün. Yani zihnimizden bu kaybı temizlememiz mümkün müdür? Ya da kafamıza bir şapka takarak bu düşüncelerden kurtulabilir miyiz? Veya buralardan kaçıp gitsek, düşüncelerimizden ve kaybın bizde yarattığı olumsuz duyguları arkamızda bırakabilir miyiz? Cevabınızı duyuyorum: Kendi zihnimizden nasıl kaçabiliriz ki? Biz insanlar, çok geliştik ve dış olaylara karşı çok başarılar kazandık. Örneğin barınmak için sağlam evler yaptık, iklim uygun olmasa da istediğimiz ürünü yetiştirmek için yapay iklim ortamları hazırladık, günlerce yürümek ya da bir hayvan üzerinde yok gitmekten kurtulup çok hızlı mesafeler kat edecek araçlar tasarladık, hatta Mars’ta helikopter uçurduk. Ancak zihnimizdeki düşüncelerden Mars’a değil, evrenin diğer ucuna gitsek de kurtulmayı başaramadık. Dış olumsuzluklardan kurtulmak için yaptığımız ve son derece başarılı olduğumuz kaçınma mekanizmaları, maalesef iç dünyamızda karşılık bulamadı. Ama biz direnmeye, mücadeleye devam ettik. Hiçbir zaman istediğimiz sonuca ulaşamasak da, zihnimizin işe yarayacağını söylediği şeyleri tekrar tekrar yapmaya devam ettik.

Sonuçta ne mi oldu? Kaybettik. Peki bu savaşı kazanmanın bir yolu var mı? Nasıl olur da biz insanlar doğa ile girdiğimiz pek çok mücadeleden oldukça başarılı sonuçlar alıp, kendimize kısmen güvenli alanlar oluşturabildik de, zihnimizden bir türlü kurtulamadık?
Gelecek ay bu sorunun yanıtını beraberce arayacağız.
Kalın sağlıcakla…