Merhaba. ACT terapinin bir uygulayıcısı olarak, bu ayki yazımda harekete geçmenin öneminden bahsetmek istiyorum.
Birçok insan, hele hele IQ’su biraz fazla olanlar, düşünerek tüm sorunlarını çözebilecekleri yanılgısı üzerinde adeta gizli bir anlaşma yapmış gibiler. Yani eylem yapmadan sonuç almaya çalışan pek çok danışanla görüşüyorum. İnsanlar, belki sosyal medyadan etkilenerek, belki entelektüel kaygılarla, belki de benim bilemediğim bir sebepten tüm sorunlarını düşünsel yöntemlerle çözme yoluna gidiyorlar. Oysa çözüm, bisiklete binmek ya da yüzmek gibi sadece teorik olarak öğrenilemeyecek, mutlak uygulama gerektiren, hatta ve hatta çok çalışmayı gerektiren davranış değişikliklerindedir. Maalesef insanoğlunun kendini böyle geliştirebileceğini düşünmesi işlevsel değil. 
Şimdi, herhangi bir konuda davranışını değiştirmek istemeyen kişilerin, niçin bu davranış değişikliğine gidemediğini inceleyelim. Bunlardan en önemlisi, yukarıda belirttiğim gibi sorunu düşünerek çözmeye çalışması ve bu düşünceleriyle bütünleşmiş olması. ‘Ben zaten tembel adamın tekiyim.’ diyen birini düşünelim. Bu kişi, bu düşünceyle o kadar içi içe geçmiş olabilir ki, davranışı yapmaya (örneğin spor yapmaya) başlamayı düşünemez bile. Buna Füzyon deniyor ACT teorisinde. İnsanın kendini bir bütün olarak görmesi değil, tembel biri olarak görmesi. Aslında bu kişi, eşi ya da annesi için birçok kişinin yapamayacağı şeyleri yapıyor olabilir. Ama o sadece ‘tembelliğine’ odaklandığı için adeta paralize olmuş durumdadır. Onu spora başlatmak için ilk önce defüzyon çalışmamız gerekiyor. Yani tembellik düşüncesinden, kendini tembel biri olarak görmesinden vazgeçmesine çalışmamız önemli bir aşama olacaktır. 

Davranışı değiştirmenin başka ve çok önemli bir yolu da, bu kişiyle değerlerini çalışmak. Değerler çok uzun ve zor bir konu olduğu için başka bir yazımda geniş olarak anlatmayı düşünüyorum. Burada kısaca şunu söyleyebilirim: Kişi sağlık değerini hatırlatmalı, yoksa oluşturmalıdır. Sağlık değeri ile temasının kopması sonucu, bu kişi davranışını ne uğruna değiştirmesi gerektiğini bilememekte, zihninin ona söylediğini (daha doğrusu dikte ettiğini) yapmaya çalışmaktadır. Sağlık değeri ile oluşturulacak bir temas ile, bu kişinin herhangi bir nedenle karşısına çıkacak engellere değil, asıl değerine ulaşmaya çalışması hedeflenmektedir. Kişi düştüğünde onu yerden kaldıracak ve ilerlemesini sağlayacak yegâne olgu ‘değer’
olgusudur.
Bu iki çalışma (defüzyon ve değerlerle temas) oturana kadar tekrarlanırsa davranış değişikliği çok daha hızlı gerçekleşecektir.
Hepinize sağlıklı ve mutlu günler dilerim!