"İstanbul'da iki seçim arası dönemde iade edilen 104'ü lüks, 524 yeni araç, israfın yeni belgelerini oluşturdu".
"AKP'nin tarım politikalarını sosyal medyada eleştiren çiftçi beş yıl boyunca tüm tarımsal desteklemelerden men edildi".
14 Eylül tarihli iki gazete haberi bunlar...
Nepotizmin nasıl adım adım inşa edildiğinin ve değerlerimizin nasıl erozyona uğratıldığının iki somut göstergesi...
Yandaşlığın devlet olanaklarıyla ödüllendirildiği, eleştirinin yine olanaklardan mahrum bırakılarak cezalandırıldığı bir sistem bu...
Şaşaa ve zenginliğe erişmek için önerilen yol, yandaşlık. Saşaa ve zenginliğin herkesi mutluluğa götürdüğü varsayımı ile önerilen yol bu...
Mahrumiyet ve fakirlik ise yine bizim seçimimiz. Eleştiren, karşı duran, ses çıkaran için hayat zor.
...
Bir şeyler değişiyor mu sizce de?
Toplumsal düzlemde bir zihniyet devriminin eşiğinde olduğumuzu söyleyebilir miyiz?
Yani, siyasal iktidarın değerler üzerinden yıpranmaya başlaması olgusundan toplumun değerlerini yeniden hatırlamakta olduğu sonucunu çıkarmak çok mu acelecilik olur? Ne dersiniz?