Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçtiğimiz günlerde bir cami açılışında şu sözleri kullandı: "Bir ay sonra sandık var biliyorsunuz. Herhalde bu sandığın hakkını vereceğiz. İnşallah hırsızlara bu işi bırakmayacağız."
Yüksek Seçim Kurulu kararında hırsızlık ile ilgili hiçbir ifade yer almazken, Erdoğan'ın seçim sürecini bir hırsızlık süreci olarak tanımlayıp, toplumsal algıyı değiştirmeye yönelik bir çaba içine girmesi, üstelik kutsal Ramazan ayında ve bir cami önünde bunu yapması İstanbul seçim sürecinin AKP adına pek de parlak gitmediğinin bir göstergesi olarak yorumlanabilir.
AKP, kurgu ile gerçeklik arasındaki ayrımın pek bir anlam taşımadığı postmodern düşünceyi büyük ölçüde içselleştirmiş bir politik hareket görüntüsünde. Dolayısıyla ne olduğundan ziyade nasıl algılandığının önemli olduğu düşüncesiyle, algıları yönetmeye odaklanan bir politik anlayışı merkeze aldı hep.
Bu anlayış uzun süre ciddi bir meydan okumayla karşılaşmadan iş gördü. Ancak bugün, keskinleşen ekonomik kriz, liderlerin söylem yoluyla gerçekliği inşa edebilecekleri ortamı alt üst etti. Çarşı pazardaki enflasyonu cebindeki parayla ölçen, her hafta pazardan daha az ürün alarak eve dönen halk, kendi gerçekliğini fark ediyor. Gelen her yeni mesajı, bu gerçekliği zihninin bir kenarında tutarak yorumluyor. Bu nedenle uzunca bir dönem politik iktidarın savunuculuğunu yapmış büyük bir kitlede, cumhurbaşkanının hırsızlık söylemi "e insaf" sözcükleriyle yorumlanıyor.
Muhalefetin israf söylemi de tam da bu noktada önemli bir işlevi yerine getiriyor. Alışveriş filesi her yeni hafta daha da küçülen halk, ekonomik sıkıntının yükünü çekerken, yönetenlerin savurganlık örneklerine daha duyarlı hale geliyor. AKP'li belediyelerdeki lüks makam aracı, bankamatik memurluk gibi savurganlık ve kayırmacılık örnekleri, bu politikanın antitezini uygulamaya aktaran muhalif belediyelerce işlendikçe, kayırmacılık ağlarının dışında kalan iktidara yakın kesimlerinde eleştiriler artıyor.
"E İnsaf" diyenler, "israfa" daha fazla duyarlı hale gelirken, israfın ortaya dökülmesi "e insaf" bloğuna yeni kitleler katıyor. Erdoğan'ın Uber konusundaki sert açıklamaları ve askerlik ile yeni düzenleme ile gelen erken terhis müjdesi, İstanbul'da iktidarın beklentilerinin oldukça uzağındaki tablo karşısında yeni şeyler söyleme gerekliliğinin iki yeni sonucu olarak da yorumlanabilir.
