Değerli okurlarım,
Geçtiğimiz günlerde, termik santrallere baca filtresi takılmasını dördüncü kez erteleyen yasa TBMM'den AKP ve MHP'nin oylarıyla geçti. Böylece 30 Haziran 2022'ye kadar termik santrallerin havayı kirletme ve sağlığımızı bozma yetkileri oldu...
Çanakkale, İzmir, Malatya, Kütahya, Muğla, Manisa, Adana, Bursa ve Zonguldak gibi birçok ilimizde termik santraller bulunuyor. Ülkemizde 40 termik santral faaliyette. 20 adet proje ise lisans ve planlama sürecinde. 25 ilimizde halk sağlığını tehdit eden bir durumun sürmesine onay verilmiş olması oldukça düşündürücü...
Oysa 1982 Anayasası'nın 56. Maddesi açıkça herkese sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkını tanıyor. Madde, vatandaşa olduğu kadar devlete de çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek konularında ödev yüklüyor.

Sınırın 3 katı
    
Sadece Zonguldak örneğinden gidilse bile durumun vahameti açıkça görülüyor. Yedi santralin bulunduğu Zonguldak'ta geçen yıl yapılan ölçümlerde partikül madde değerleri Dünya Sağlık Örgütü sınır değerlerinin üç katı çıktı. Akciğer kanseri, otizm, çeşitli sinir sistemi hastalıkları, astım ve alerjik rahatsızlıklar ile havadaki partikül değerleri arasında yakın bir ilişkinin olduğu biliniyor...
Tüm bu risklere rağmen, yurttaşı doğru bilgilendirme sorumluluğunda olması beklenen bir haber kanalında termik santrallere takılacak filtrelerin ekonomiye zarar verebileceğine dair haberler yapılabiliyor. Santrallerin baca filtresi olmadan çalışmasının daha avantajlı olduğu dile getirilebiliyor. Filtrelerin takılmamasının 2022 yılına kadar kaç hayatı söndüreceğinden ise söz edilmiyor...
İnsan hayatı bu kadar mı ucuz!