Geçtiğimiz hafta özel bir geceye katıldım. İzmir Özel Türk Koleji ve İTK Mezunları Derneği tarafından geleneksel olarak düzenlenen “13.Bahattin Tatış Yarınlarda Var Olmak” ödül töreni, Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezinde gerçekleştirildi.
Ancak, bu organizasyonun detaylarına geçmeden önce, yaşamını Türk Milli Eğitimine ve ülke gençlerine adayan İzmir Türk Koleji’nin kurucusu, değerli matematik öğretmeni Bahattin Tatış’ı tanıtmak istiyorum; “Gazi Terbiye Enstitüsü'nden 1943 yılında matematik öğretmeni olarak mezun oldu ve en son İzmir Ticaret Lisesi’nde matematik öğretmenliği yaptı. 15 Kasım 1950'de İzmir Türk Kolejini kuran Bahattin Tatış, 1950-1975 yılları arasında İTK’nın müdürlüğünü yaptı. 1990-1991 Öğretim yılında Ege Üniversitesi Senatosu, 1994-1995 Öğretim yılında Dokuz Eylül Üniversitesi Senatosu tarafından kendisine ortaöğretime katkıları nedeniyle "Onursal Doktorluk" ünvânı verildi. Pek çok kitabı da yayınlanan Bahattin Tatış, 26 Ekim 2008 tarihinde 89 yaşında yaşama veda etti.
Kendisini, eğitim konusundaki başarılı çalışmalarından ötürü minnet ve saygıyla anıyoruz.
Şimdi, bu onurlu bayrağı oğlu Oğuz Tatış taşıyor. Baba Tatış’ın çizgisinden ödün vermeden. Kaldığım yerden devam edecek olursam; Son derece titizlikle hazırlanmış törene katılım oranı oldukça yüksekti. Gecede, sivil toplum kuruluşlarının ve özellikle kadınların topluma sağladıkları katkıların önemine dikkat çekilerek, sırasıyla başarı hikâyeleri paylaşıldı.
Altı dalda ödül alan kategoriler ve kazananlar şöyle sıralanmıştı.
* Sanatta Başarı: Ülkü Tozer-Arzu Eygi.* İş’te Başarı: Sibel Zorlu. * Bilime Katkı: Doç. Dr. Elif Nur Fırat Karalar. * Sporda Başarı: Golbol Kadın Milli Takımı. * Eğitime Katkı: İlkyar Vakfı.
* Yaşama Katkı: Sayra ve Çınar Vakfı Ödül kazananları belirleyen seçici kurulu da tebrik etmek gerekir. Seçimleri muhteşemdi.
Ancak hepsini buradan aktarmam mümkün olamayacağı için sadece, Bilime Katkı kategorisinde Doç. Dr. Elif Nur Fırat Karala’yı basında yer alan haberlerinden elde ettiğim bilgiler ışığında tanıtmak istiyorum.
Kanser ve genetik hastalıkların moleküler temellerini belirlemeye yönelik çalışmalarıyla Avrupa Moleküler Biyoloji Örgütü (EMBO) tarafından Genç Araştırmacılar Programı'na seçilen ilk Türk bilim insanı Koç Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Elif Nur Fırat Karalar, kanser tedavisine ışık tutuyor. Amerika'da, uzun yıllar hücre yapısı üzerinde çalışmalar yaptıktan sonra 2014'te Türkiye'ye dönen Karalar, Koç Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümünde Hücre İskeleti Araştırma Laboratuvarı'nı kurdu. Laboratuvarında, yapıların bozuklukları sonucu oluşan nadir genetik hastalıklar ile kanserin tanı ve tedavisiyle ilgili araştırmalar yaptı.
EMBO'nun 2000'den beri 40 yaş altı bilim insanlarını aldığı Genç Araştırmacılar Programı'na seçilen ilk Türk bilim insanı oldu. Basına yaptığı açıklamasında, "Hedefimiz, hücrelerin nasıl çalıştığı, nasıl bölündüğü, gelen sinyallere nasıl cevap verdiğiyle ilgili araştırmalar yürütmek. Bunları anlamaya çalışıyoruz ki bir bozukluk olduğunda ortaya çıkan hastalıklar için tanı ve tedavi yöntemleri geliştirebilelim." ifadelerini kullandı. EMBO ile ilgili bilgi veren Karalar, şöyle devam etti: "Bu ödülü aldığınızda siz Avrupa'da en önde gelen o senenin 20 bilim insanından biri oluyorsunuz. Bu da çalıştığımız alanda geleceğin lideri olma yolunda ilerlediğimizi gösteriyor. EMBO'nun ödülü uzun yıllardır veriliyor, fakat Türkiye'de bu daha önce hiçbir bilim insanına verilmedi. Bu ödülü aldığımda onur duydum.
”Çocuklarıyla birlikte kariyer yolculuğuna devam ederken, eşi ve ailesinin kendisine destek olduğunu ifade eden Karalar, “Ben bu ödülü alabilmek için yıllarca uğraştım, 2 kere, 3 kere ret aldım. Bunun normal olduğunu, başarısızlık yaşadıktan sonra yılmadan yola devam etmeleri gerektiğini vurgulamak gerekiyor. İşi şansa bırakmayalım. Her başarılı bilim insanının da çok sayıda başarısızlığı vardır. Aşmak için enerjili, motivasyonlu çalışmak gerekiyor."
Sonuç: Doç. Dr. Elif Nur Fırat Karala, önemli bir bilim insanı, evli ve 4 çocuk annesi. Neden kendisini seçtiğimi anlamışsınızdır herhalde. Çalışkan, hırslı, azimli ve çocukları olan bir bilim kadını. Kariyer de yapabilmiş, bugünkü konumuna yani zirveye de tırmanabilmiş.
Bu çok özel mesajı iletmek istedim aslında, “Olmaz” diyenlere…