Türkiye’nin cennet köşelerinden biri olan Selçuk, bu günlerde tarih yazan bir direnişe tanıklık ediyor.

Selçuk Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel, ilçesinin 54 yıldır sahip olduğu en önemli gelir kaynağı olan Meryem Ana giriş ve otopark gelirlerinin Tarım ve Orman Bakanlığı’na devredilmesi karşısında mücadele başlattı.

Bu gelir, Selçuk Belediyesi bütçesinin yüzde 60’ını oluşturuyor. Filiz Başkan’ın dediği gibi: “Bu gelir giderse, belediye kapanır. Hizmet üretilemez. İşçi maaşları ödenemez. İlçede sosyal dengeler bozulur.”

Haklı bir isyan, meşru bir direniş.

Ancak ne yazık ki Başkan Sengel, bu mücadelede yalnız bırakıldı. İzmir gibi güçlü bir siyasi altyapıya sahip bir şehirde, Selçuk’un çığlığına sadece birkaç cılız destek sesi geldi. 8 kadın belediye başkanı olan İzmir’den sadece Çeşme Belediye Başkanı Lal Denizli yanındaydı.  Diğerleri zaten Selçuk yolunu navigasyondan çıkardılar bu sürede.

Ne dayanışma içinde bir omuz, ne sahada onunla yürüyen bir ekip vardı. Ta ki CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İzmir’e gelerek “Hadi Selçuk’a gidiyoruz” diyene kadar.

Genel Başkan’ın çağrısıyla bir anda Selçuk yolu “destek vermeye gidenlerle” doldu. Ancak ne yazık ki bu destek, Başkan Sengel’in samimi ve kararlı direnişine değil, Genel Başkan’ın varlığına yönelik bir “görünme” çabasıydı.

O güne kadar kıpırdamayanlar, Özel’in yanında birer kahraman gibi poz vermeye başladı. Ama Filiz Başkan’ın şu sözleri, her şeyi özetliyordu:

“Tarih bunu yazacak. Selçuk halkının hakkını korumak için direnmeye devam edeceğim.”

Bu cümle sadece Selçuk’un değil, aynı zamanda CHP’nin içindeki en büyük eksikliği de gözler önüne seriyor: Dayanışma.

Cumhuriyet Halk Partisi’nin köklü bir gelenekten gelen belediye başkanı, halkın hakkını savunurken gözaltılarla, tehditlerle, yalnızlıkla baş etmeye çalışıyor. Ama partinin içinden yeterli destek gelmiyor. Partinin kendi üyeleri, kendi başkanlarını yalnız bırakıyorsa, halk nasıl güvenecek?

Selçuk halkı için gecesini gündüzüne katan Filiz Ceritoğlu Sengel, bu süreçte yalnız olmamalıydı. İzmir’in milletvekillerinden belediye başkanlarına kadar herkes onun yanında durmalıydı. Çünkü bugün Filiz Başkan yalnız bırakılırsa, yarın sıradaki kim olacak?

CHP, iktidar yürüyüşünde kendi içindeki bu kopuklukları aşmalı. Birbirini sevmeyen, desteklemeyen bir yapının halka umut olması beklenemez.

Filiz Ceritoğlu Sengel’in Selçuk için verdiği bu onurlu mücadele, yalnızca bir belediyenin gelirlerini değil, aynı zamanda adalet, hak ve dayanışma anlayışını savunuyor.

Selçuk’tan yükselen bu direnişin sesi, sadece Meryem Ana’nın gölgesinde değil, Türkiye’nin her köşesinde yankılanmalı.

GÜNÜN SÖZÜ

Tarih gerçek kahramanı da ‘yancı’ korkakları da yazar