Akdeniz olimpiyatları için yapılmış Atatürk Stadı yıllarca, sadece İzmir sporunun değil aynı zamanda Türk sporunun da bir nevi mabediydi. Yıllarca büyük finaller, milli takımların kritik müsabakaları bu statta oynanmıştı. Atatürk Stadı bu misyonu üstlenirken, emektar Alsancak Stadı ise tüm İzmir takımlarının yükünü omuzluyordu. Birçok ile göre iki stadyuma sahip İzmir spor tesisi zenginiydi adeta. Nice milli sporcular, nice büyük zaferler bu iki mabedin çatısı altında yetişmiş ve gerçekleşmişti.

Ülkede Turgut Özal dönemiyle birlikte büyük bir sportif hamle başlatıldı. 80-90lı yıllarda yapılan yatırımlarla toprak tüm sahalar çim sahalara dönüştü. Şöyle ki birinci ligde mücadele eden başta Rizespor olmak üzere birçok takımın sahası topraktı. Türk futbolunun lokomotiflerinden ve en çok şampiyon olmuş ekiplerinden Beşiktaş bile antremanlarını 90'lı yıllarda toprak sahalarda yapıyordu. Bu perspektifte düşünürseniz İzmir'in nasıl bir zenginliğe sahip olduğunu hayal edebilirsiniz.

2003 yılında iktidar olan ve bu tarihten beridir tek başına hükümet kuran Adalet ve Kalkınma Partisi, spora yatırım yapmaya devam etti. Ülkede stadı yenilenmeyen şehir neredeyse kalmadı. Birçok şehir asla dolduramayacağı büyüklükte statlarla donatıldı. Bu yatırım yarışında İzmir nedense öksüz kaldı, elinde olanlar bile elinden alındı. Ülkede başka hiçbir stat yenisi yapılmadan yıkılmamışken, Alsancak Stadı deprem riski sebebiyle yıkıldı. Sonrasında Alsancak Stadı'nın enkazı üzerinde merkezi hükümet-yerel belediyeler ve sivil toplum kuruluşları üzerinde 3 yıl süren mücadele yaşandı. Karşılıklı goller atıldı. Kazananı olmayan mücadelede kaybeden İzmir, İzmirli sporseverler ve İzmir futbolu oldu.
2017 Eylül ayında Başbakan, Altay Alsancak, Göztepe Gürsel Aksel ve Karşıyaka statları için söz verdi ve temeller atıldı. Bu ivme bile İzmir futbolunun silkinmesine yetti. Göztepe yıllar sonra süper ligde ülkenin dikkatini çekecek başarılar elde etmeye başlarken, Altay stadına kavuşma hayalleri içinde 2 yıl üst üste şampiyon olmayı başardı. Göztepe kendi stadında Avrupa kupaları hayali kurmaya başlarken, Altay da kendi stadı açıldığında süper ligde yeniden olmayı hayal ediyordu.

Hafta içerisinde İzmir statlarının ekonomik kriz sebebiyle açılışlarının en az birer yıl ertelendiği haberini üzüntüyle öğrendik. Kulüp başkanlarının yatırımları ve fedakarlıkları içerisinde 2018-19 sezonunun ikinci yarısında maçları kendi statlarında oynayacağı hayali vardı. Bu boş bir hayal değildi. Sözü veren başbakanın bizzat kendisiydi. Hükümet bir yandan ekonomik kriz yoktur açıklamaları yaparken, diğer tarafta kendisine yakın şirketlerce yürütülen projelerin ödenek eksikliği sebebiyle durması acı bir durumdur. Bu çıkmaz İzmir'in profesyonel liglerde mücadele eden tüm takımlarını olumsuz etkilemeye devam edecektir.

Bornova Belediyesi'nin kendi olanakları ile inşa ettiği Doğanlar Stadı adeta bir can simidi durumundadır ama yetersiz kalmakta. Burayı kullanan Göztepe ve Altınordu kısmen nefes alabiliyorken, Atatürk Stadı'na mahkum olan Altay ve Karşıyaka ülkede en büyük stat mağdurlarıdır. Bu mağduriyetin giderilmesi için İzmir'de yapımına başlanan statlardan en az birinin acilen tamamlanması diğer şehirlerde olduğu gibi tek bir takıma değil 4 takıma birden can suyu olacaktır. Şöyleki maliyeti daha az olan Alsancak Stadı tamamlanabilse burayı kullanacak iki ve Doğanlar Stadı'nı kullanacak iki takım tüm İzmir takımlarının rotasyonlarını kolaylaştıracaktır. Maliyeti yüksek ama Avrupa standartlarında yapımı planlanan Göztepe Stadı biterse burayı Göztepe ve Altınordu'nun kullanmasını ve bir anlamda Doğanlar Stadı için Altay ve Karşıyaka'nın önünü açacaktır.

İzmir'de yaşayan, 6 yaşından beridir neredeyse iki haftada bir statta canlı maç izleyen bir vatandaş olarak yetkili kişilerden tek ricam var. Bu iki stattan birini tamamlayın. Çünkü bitirdiğiniz stat 4 takımın birden nefes almasını ve bu statın verimliliğin çok yüksek olmasını sağlayacak. Liglerde yeri olmayan, stadını doldurma olasılığı olmayan şehir takımlarına yapacağınız yatırımın bir kısmını buraya aktararak yıllardır mağdur İzmir takımlarına en azından bir nefes hakkı tanımış olursunuz.