İzmir Büyükşehir Belediyesi, İzmir'de tarım konusunda çalışan 12 odak grupla bir araya gelerek tarımsal ürünlerin pazarlanması konusunu ele aldı.

Farklı odak gruplardan gelen temsilcilerin görüşlerini dinleyen Başkan Tunç Soyer değerlendirme konuşmasında, 'Aziz Kocaoğlu'nun ekibi sayesinde tarımda beşinci sıradan ikinci sıraya yükselmişiz birinci sıraya çıkacağız sadece bununla kalmayacağız Türkiye tarım politikalarının şekillenmesinde büyük bir rol oynayacağız' iddiasında bulundu.

Soyer, 'Üretimde pazarlama için istikrar şart. İstikrar için de planlama yapılmalı. Hangi ürünün ne kadar üretileceği, ne kadara üretileceği ve kaçtan satılacağını biliyor olmamız lazım.

'Enginar az para ediyor !'diye söküp, seneye buğday dikiyorlar ama herkes buğday dikmiş oluyor.

Bu sefer de buğday para etmiyor.

O nedenle istikrarsızlık en büyük engel.

Büyükşehir Belediyesi olarak Bakırçay, Gediz, Menderes ve Yarımada'da havza bazında üretim planlaması yapıyoruz' şeklinde konuştu.

Soyer, Geçen dönemde yapılan alımların dört mislini almayı taahhüt ediyoruz. Kooperatif ne üretirse satın alacak durumdayız. Bunun için yeni pazarlama yöntemlerini hayata geçireceğiz. Semt pazarlarının haftada bir gün üretici pazarı olmasını sağlayacağız ama sadece İzmir'de değil İstanbul ve Ankara'da da bunu yapacağız.

Ekrem ve Mansur başkanlarla konuştuk. İzmir'in üreticisini haftada bir gün İstanbul ve Ankara'ya taşıyacağız.

Bu bir yolculuk, bir süreç. Tüm kooperatifleri güçlendirmeye talibiz" ifadelerini kullandı.

Başkan Soyer, Selçuk'ta manda çiftliği kuracaklarını ve Torbalı'da yem fabrikası açacaklarını da duyurdu.

Bu arada İzmir'de Tarım Üniversitesi kurulması çalışmaları da aralıksız sürüyor.

Ne günlere düştük!

Başkan Tunç Soyer'in verdiği 'Buğday örneği' anımsattı.

Rusya'nın en çok buğday sattığı ülke, açık ara farkla Türkiye oldu

Türkiye'de buğday üretimi 30 yıldır yerinde sayıyor.

Rusya'nın en çok buğday sattığı ülke açık ara farkla Türkiye haline geldi. Rus medyasına konuşan Petriçenko, 'Türkiye'nin yaptığı alım, Rus buğdayının yüksek kalitesini yansıtıyor' dedi.

Herhalde bu açıklama da, Türk tarımının ne halde olduğunu anlatıyordur.

Güvenli liman arıyoruz

Dr. Noyan Umruk son yazısına, 'Yangından mal kaçırırcasına...'  başlığını atmış...

Umruk uzun yazısında özetle şöyle diyor:

'Gemi yanıyor...

Lakin güvenli limanlara çekilmesine öncülük edecek bütün güç ve kurumların etkisizleşmesi ya da etkisizleştirilmesinin tarihsel sonucu toplumsal akıl tutulması ve felaket oluyor kuşkusuz...

Kendi edip kendi bulanların yüzünden kurunun yanında yaşında yanması gibi bir şey...

'Keşke çocuk olsam yeniden..

Bir tek düştüğüm için acısa içim,

Ve kalbim; çok koştuğum zaman çarpsa sadece...'

Diyorum zaman zaman... Cemal Süreya dizelerindeki gibi...

Her yerden gelen pis kokular

Bir yandan artan hızla süren doğa ve çevre katliamı, öte yandan akraba-i talukat, eş ahbap, dosta çifter çifter maaşlı makam görevlendirmeleri...

Vur abalıya son fırsat beyler... Yanan geminin malları yangından mal kaçırırcasına...

Kuşların göç yolları üzerine, çok güçlü rüzgarlara, fırtınalara açık, kış şartlarının en yoğun geçtiği bölgeye, Atatürk Hava Limanının dörtte bir maliyetle genişletilmesi imkanına ilişkin tüm uyarılara rağmen 35 milyar dolara bölgenin akciğeri Kuzey ormanlarını, 3 milyon ağacı acımasızca kesip mahvederek, yandaş müteahhitlere parlak imkanlar, rantiyelere yeni astronomik rant olanakları yaratılıyor...

100 milyon yolcu kapasitesi ve uçuş sayısıyla dünyanın en büyük havacılık merkezi olacağı belirtilen Pekin'deki Daxing Havalimanının, 12 milyar dolarlık maliyetine karşın, ihalesinden konumuna kadar bugüne kadar birçok eleştiriye maruz kalan İstanbul'daki 3. havalimanı bitirildiğinde, 35 milyar dolarlık faturasıyla Daxing'in yaklaşık 3 katına inşa edilmiş olacak.

Sonra bu hava limanına inişe elverişsiz koşulları nedeniyle 2,5 ayda 176 kez pas geçilecek... Uçaklar Çorlu ve Sabiha Gökçen hava alanlarına falan inecek...

Yanına bir devlet zoruyla kullanılan köprü kondurulacak...'

Yazı böyle uzayıp gidiyor, Kaz dağlarına ve Salda gölüne kadar...

Dünya ekonomilerini de etkileyecek

Çin Devlet Konseyi tarafından düzenlenen toplantıda konuşan yetkililer, ABD'nin yeni vergilerinin Çin'den daha çok Amerikalı tüketicilerin etkileneceğini ve dünya ekonomisinin büyümesi üzerinde baskıcı bir sonuç yaratacağını dile getirdi...

ABD Başkanı Trump'ın Çin ürünlerine ek vergi getirmesinin ardından yeniden tırmanan ticaret savaşlarının dünya ekonomilerinin önemli bir bölümü üzerinde olumsuz etki yapacağı düşünülüyor.

ABD'nin yeni ek gümrük vergileri koyma tehdidinin yalnızca Amerikalı tüketicilerin çıkarlarını aşındırmakla ve Amerikan ekonomisini aşağı çekmekle kalmayıp küresel ekonomik ortamda da yeni istikrarsızlıklara yol açacağı belirtiliyor.

GÜNÜN NOTU:

Kağıt zamları başta olmak üzere artan girdiler yani maliyet nedeniyle İzmir'in yerel ve bölge gazeteleri Pazar günleri ortak kararla yayın yapmadıklarından, sevgili okuyucularımızın Kurban Bayramı'nı şimdiden kutlar, sağlıklı ve mutlu geçirmelerini diliyoruz.

DİP EKSPRES

İkinci el bile!

Otomotiv sektörü ile ilgilenenler, 'Otomotiv endüstrisi böyle kötü zaman hiç yaşamadı galiba...' diyor..

Emre Özpeynirci'nin notu ise şöyle:

'Bu arada kısa bir bilgi notu; 2019'un ilk 6 ayında satılan sıfır otomobillerin yarıya yakını 2018 modelmiş. Haziranda 2017 model sıfır bile satılmış. Şu an kalan stokun yüzde 15-20'si de yine 2018 modelmiş..'

Yakında vatandaşlar ikinci el araç bile alamayacak bu gidişle...