Gülçin Karaegemen- Çanakkale İl Milli Eğitim Müdürlüğü'nden İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü'ne atanan Vefa Bardakçı, eğitim sistemine getirilen ve getirilmesi tartışılan yeni yönetmelikleri gazetemize değerlendirdi. Bunlardan biri olan ve İzmir'de ilk kez uygulamaya koyacağı ve bu şekilde İzmir'deki okullarda sorunları ortadan kaldırmayı planladığı proje için demokratik katılımcı bir yol izlediklerini belirten Vefa Bardakçı, İzmir'de ilk kez uygulanacak analiz yöntemi ile bütün öğretmenlerin katılımı sayesinde güçlü ve güçsüz yanların belirlendiği bir analiz çalışması yaptıklarını açıkladı. Bardakçı çalışmayı şöyle anlattı: "Çıkan analiz sonuçlarına göre öğretmenlerden kendi okullarının sosyo ekonomik özelliklerine ve okulda bulunan öğrencilerin profillerini dikkate alarak toplamda 3 yılı bulan bir stratejik plan yapmalarını isteyeceğiz. Öğretmenler de okullarında belirledikleri eksiklerini ve bu eksikleri tamamlamak için nasıl bir çalışma içerisine gireceklerini belirleyecekler. Bir yıl sonunda  performans ölçümü yapacağız. Okullara dışardan her türlü lojistik, uzman desteği, donatım, altyapı, eğitim desteğini sağlayacağız ve öğretmene, öğrenciye yönelik ne gerekiyorsa yapacağız."

Okullar, performans notlarını kendi belirleyecek


Performans değerlendirmesinde her okula eşit olmayacaklarını, okulların kendi belirledikleri stratejik hedeflere göre değerlendireceklerini söyleyen İl Milli Eğitim Müdürü Bardakçı, "Okulların koydukları hedeflere göre hedeflerini ne kadar gerçekleştirdiklerine bakacağız. Bizimki gerçekçi bir uygulama. En iyi okul ya da en kötü okulu karşılaştırmak yerine  herkesi kendi özelinde değerlendirme çalışması yapacağız. Okullara gerekli desteği sağlayıp, onların gelişmesini sağlayacağız" diye konuştu. Her okulun kendine göre sorunları olduğunu anlatan Bardakçı, okulların sorunlarını kendi içerisinde çözmesinin gerektiğini vurguladı. Milli eğitim müdürlükleri tarafından yapılan projelerin okullarca kolay kabul edilmediğini belirten Bardakçı, "Sınava dönük proje yerine, okullara dönük projeler üretiyoruz. Eğer personel okulu sahiplenirse okullarda ki sorunlar kendi içlerinde iyileşir. Herkes en iyiye gelene kadar çalışacak. Başarılı olanlar ise ödüllendirilecek. Analiz yöntemi ile herkes kendi düşüncesini ortaya koyacağı ve sahip çıkacağı için motivasyon artar" dedi.


'Yatılı bölge okullarına düzenleme gerekli'

Eğitim sisteminde yeni uygulanacak olan ve zorunlu eğitimi 12 yıla çıkaran 4+4+4 eğitim sistemini değerlendiren Bardakçı, bu sistem ile yatılı ilköğretim bölge okulları yönetmeliklerinde düzenlemelere gidilmesi gerektiğini söyledi. Eski sistemde 6., 7. ve 8. sınıfların yatılı olabildiğini 5. sınıfların yatılılıktan çıktığını ancak yeni sistem ile 5. sınıfların yatılı olup olmuyacağı konusunda bir düzenlemenin gerektiğini belirten Bardakçı, "Kimseyi üzecek bir uygulama yapmayacağız. Herkes kendi mahallesinde normal gittiği mesafe neyse yine o şekilde okuluna gidebilecek. Bunun altyapısı İzmir'de zaten var. Yan yana olan iki farklı okulun ilkokul ve ortaokul diye ayrılması ne öğrenciye ne de öğretmene zarar verir" diye konuştu.


'10 lise aynı bahçede olacak'


Milli Eğitim Bankalığı (MEB), 12 yıllık zorunlu eğitime geçilmesinin ardından doğacak okul ve derslik ihtiyacını karşılamak için başlatılan proje ile liselerin kampüs şeklinde olacağını belirten Bardakçı, "Liselerin kampüs haline getirilmesi ile 8, 10 liseyi bir bahçede toplanacak. Kampüslerin içerisinde spor salonları, konferans salonları, yatakhaneler ve çeştli kompleksler olacak. Hazineye ait büyük alanlar araştırıyoruz. Alanları bulduktan sonra bunların üzerine liseleri bütün sosyal donatıları ile kampüs şeklinde planlayacağız" dedi. Şehir merkezindeki liselerin taşınması durumunda öğrencilerin ulaşımlarının da düşünüleceğini ifade eden Bardakçı, raylı sistem ya da toplu taşıma alanları güzergahları düşünülerek öğrencilerin ulaşımlarını rahat yapabileceği alanlarda kampüs oluşturmayı planladıklarını belirtti.


İlköğretime tablet bilgisayar


İl Milli Eğitim Müdürü Bardakçı, FATİH Projesi olarak bilinen Fırsatları Arttırma Teknolojiyi İyileştirme Hareketi ile eğitim ve öğretimde fırsat eşitliğinin sağlanacağını ve okullardaki teknolojilerin iyileştirileceğini söyledi. Okul öncesi, ilköğretim ve ortaöğretim düzeyindeki okullara dizüstü bilgisayar, LCD panel etkileşimli tahta ve internet ağ altyapısı sağlayacak olan projenin, İzmir'de henüz 4 okulda uygulandığını ve çok iyi gittiğini ifade etti. Bardakçı, "Bundan sonraki çalışmalarımız meslek liseleri dışındaki bütün liselere aynı sistemin kurulması. Eylül ayına kadar okullara etkileşimli LCD ekran kuracağız. İlköğretimdeki öğrencilerede kademeli olarak tablet bilgisayar verilecek. Bu uygulama 4 yılda tamamlanacak" diye konuştu.


'İki saat kader belirlemeyecek'


Brdakçı, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın dershanelerin kapanacağı ve liselere dönüştürüleceği açıklaması ile ilgili olarak ise bu sistem akşamdan sabaha uygulanacak bir sistem olarak düşünmemesi gerektiğine vurgu yaptı. Bardakçı, "Burada 12 yıllık zorunlu eğitimden sonra ilköğretim, ortaokul, lise diye okullar ayrıldı. Öğrenciler artık branşlaraşarak eğitim almaya başlayacak. Herkesin alanı belli olacak. Bu sistem eğitim sistemini yavaş yavaş sınavsız sisteme doğru götürecek. Sistem seçmeye yönelik değil, ölçmeye yönelik olacak. Sınavsız sisteme doğru gidilmesiyle birlikte, sınav da ortadan kalkacak. Sınavsız sistem ile dershaneye ihtiyaç olacağını düşünmüyorum. Endişelenecek birşey yok. Şimdiki sistemden daha iyi olacağına eminim çünkü insanların sınav stresi, okul, dershane stresinden kurtulması gerekiyor. Daha yeteneğe uygun, daha branşlaşmış bir eğitimin verilmesi aileyi de, bizi de, çocuğu da rahatlatır. Çocuğun sosyalleşmesi artar. İki saatlik sınav maratonuna ömrünü vermez ve iki saatte kaderini belirlemez. 12 yıllık bir hazırlanma süreç veriliyor ve çocuk bu 12 yıllık süreçte geleceğini planlayacak" dedi.