FATİH ÖZKILINÇ- Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından geçtiğimiz günlerde tanıtımı yapılan İnsan Hakları Eylem Planı'nda 9 amaç, 50 hedef ve 393 faaliyet yer alıyor. Türkiye'deki adalet sistemine ilişkin önemli düzenlemelerin yer aldığı planı Hukuki Araştırmalar Derneği(HUDER) İzmir Şube Başkanı Avukat Halit Aydın Kayacan Haber Ekspres'e değerlendirdi. İnsan Hakları Eylem Planı'nın Yargı Reformu Strateji Belgesi ile iç içe olduğunu belirten Kayacan, "Yargı paketleriyle ve gerek idari gerek yasal düzenlemelerle hayata geçirilecek olan bir eylem planı. Bu şekilde uygulamada yer bulmasını bekliyoruz. İnsan Hakları Eylem planına genel olarak baktığımızda gelişime yönelik. Özellikle hâkimlere, savcılara, avukatlara, gazetecilere ve her kesime yönelik son derece olumlu düzenleme vaatlerini barındırıyor. Yargı sürecini hızlandıracak düzenlemelerin yer alması çok önemli. Bu düzenlemeler yapıldığında daha adil bir sistem olacak. Adalet olmazsa hiçbir şey olmaz. Adalet olursa kelebek etkisiyle her şey yoluna girer" dedi.

Tecrübe kaybı

Getirilecek olan hâkim ve savcı yardımcılığı sisteminin çok önemli olduğunu vurgulayan Kayacan, "İstinaf mahkemeleri kurulduktan ciddi bir tecrübe kaybı oldu. Tecrübeli hâkimler, istinaf mahkemelerine geçti. FETÖ darbe girişimiyle de büyük zarar gördük. Bu durum ilk derece mahkemelerde tecrübesizliğe neden oldu. Son yıllarda yaşadığımız en önemli sıkıntıların başında bu var. İlk derece mahkemelerde özellikle ilçelerde yeni atanan hâkimler çok tecrübesiz. Öyle şeylere denk geliyoruz ki tebligat usulünü bilmeyen hâkimler var" diye konuştu.

Çok sık hâkim değişiyor

Hâkim ve savcılara coğrafi teminat sağlamanın yargıyı hızlandıracağını da kaydeden Kayacan, "Bir dava tam olgunlaşıyor, hâkim dosyaya vakıf oluyor ardından hâkim değişiyor. Son dönemde çok sık hâkim değişmeye başladı. Bu yüzden yargı süreci inanılmaz uzuyor. Bu anlamda hâkim ve savcıların coğrafi teminat garantisiyle daha uzun süre görev yapabilecek olması yargıda istikrar için çok değerli" şeklinde konuştu.

Avukatlara güven artıyor

Avukatların, takip ettikleri işlerle ilgili "aslı gibidir" diye tasdik ettikleri belgelerin, belirli şartlarla adli ve idari merciler tarafından işlemlere esas alınabilmesine imkânın sağlanacak olmasının önemine değinen Kayacan, "Bu bizim en çok mutlu olacağımız maddelerden bir tanesi. Devletimiz tarafından avukatlara olan güven duygusunun perçinlendiğini görüyoruz. Avukatların itibarının iadesi en fazla talep ettiğimiz konu. Ayrıca Avukatların vekâletleri kendilerinin düzenlemesini istiyoruz.  Adli yardım hizmetinin somutlaştırılması lazım. Avukatların yüzde 18'lik KDV yükünün bir kısmı yüzde 8'e çekildi. Ancak tamamının çekilmesi yönünde bir beklentimiz var" ifadelerini kullandı.

Avukat enflasyonu var

Kayacan, Hukuk fakültelerinde öğrenim süresinin 5 yıla çıkarılması ve kontenjanların daha nitelikli eğitim verilmesini sağlayacak şekilde gözden geçirilmesinin son derece önemli olduğunu söyledi. Avukat enflasyonun yaşandığını dile getiren Kayacan, "Avukat sayısı artarken gelir kapasitesi genişlemiyor. Aynı geliri, sayısı sürekli artan bir meslek grubu paylaşıyor. Sayının fazlalığı avukatlık mesleğini icra etmede de ciddi sıkıntılara neden oluyor. Vatandaşlarımız bir davası olduğunda 10 avukatı arayıp en düşük ücret teklif edeni tercih ediyor. Vatandaşlar; tecrübeye, uzmanlığına bakmıyor. Buradan yola çıkarak savunmanın zayıfladığını görüyoruz. Her hukuk fakültesi okuyan iyi bir eğitime, iyi bir teori bilgisine sahipse hâkim ve savcı olabilir ama avukat olamaz. Avukat olmak için eğitim ve teori bilgisinin yanında iyi bir kâtip, hatip hatta psikolog olmak lazım. Bu kadar önemli vasıfları barındırması gereken bir meslek, hukuk fakültesi mezunu olarak icra edilmeye çalışılıyor. HUDER olarak avukatlık sınavını da en fazla dile getiren meslek örgütüyüz. Biz hemen yürürlüğe girmesini isterken ilk sınav bugün itibariyle 3 yıl sonra yapılacak. Şu anda zaten ihtiyacın üzerinde avukat var. Üç yılda bu sayı daha da artacak. Umarım, üç yıl sonra yürürlüğe girecek olan bu sınav sekteye uğramaz. Bu sınavın faydası olur ama hâlihazırda ihtiyacın çok üstünde avukat var. O yüzden devlet destekli hukuki himaye sigortası diyoruz.  Vatandaşla avukat arasında para trafiğini ortadan kaldıran bu sistemle vatandaşlarımız istediği avukatı seçebilir. Bu sistemin Almanya'da örneği var. Avukatla ücret konusunu sigorta konuşuyor. Davanın ücret tarifesi neyse onu sigorta ödüyor. Bunun için bütçe lazım. Devletimiz de bu konuya sıcak bakıyor" şeklinde konuştu.

Altyapısı sağlanmalı

İcra dairelerinde avukatların fazla mesai harcadığını da ifade eden Kayacan,  "Avukatın ayağının icradan kesilip elektronik ortamda çözüme ulaşması önemli bir gelişme olur. Bunun için icralarda personel sayısının artırılması lazım. UYAP üzerinden gönderdiğimiz taleplerin aynı gün içinde görülüp, dosyaya eklenmesi ve karara bağlanması lazım. Aksi takdirde çok daha farklı bir kaosa sebep olabilir. Bu sistem gelmeden altyapısı hazırlanmalı" dedi.