FATİH ÖZKILINÇ-Aliağa Belediyesi Haziran ayı olağan meclis toplantısı birinci birleşimi Belediye Başkanı Serkan Acar idaresinde Aliağa Belediyesi Meclis Salonu’nda gerçekleştirildi. Oturuma Aliağa’daki bir gemi söküm firması tarafından satın alınan Brezilya donanmasında 21 yıl hizmet veren ve içerisinde 600 ton asbest barındırdığı iddia edilen NAe Sao Paulo isimli uçak gemisi damga vurdu.

Mecliste asbestli gemi iddiası

Oturumun dilek ve temenniler bölümünde söz alan Cumhuriyet Halk Partisi(CHP) Meclis Üyesi Musa Özcan, içerisinde 600 ton asbest barındırdığı iddia edilen NAe Sao Paulo isimli uçak gemisinin Aliağa’da sökümüne ilişkin eleştirilerde bulundu. Söz konusu geminin radyasyon riskinin çok yüksek olduğunu belirten Özcan, “Bu konuda bizim ya da sizin yapabileceğiniz bir şey var mı bilmiyorum. En azından şu duyarlılığı göstermek lazım. Oradaki firmalar bu tür gemilere dikkat etsinler, almasınlar. Sağlığımız hepimiz için önemli. Bu duyarlılığı bizlerin göstermesi gerekiyor” dedi. CHP’li Meclis Üyesi Özcan’ın ardından söz alan MHP’li Aliağa Belediye Başkanı Serkan Acar ise “Gemi söküm tesislerine yıllardır söküm için gemi geliyor. Bunlarla ilgili de belli prosedürler var. Hepimiz hemfikiriz ki Türkiye Cumhuriyeti muz cumhuriyeti değildir. Türkiye Cumhuriyeti'nin kanunları vardır. O kanunlar çerçevesinde herkes hareket etmekle mükelleftir. Uluslararası kanunların Türkiye’ye uyarlanmasıyla veya uluslararası sözleşmelerle bir takım kriterle konulmuştur. Bir gemide radyasyon varsa onunla ilgili uluslararası firmalar gerekli incelemeleri yaparlar o gemiyi o ülkeden çıkarmazlar. Çıkma şansı yok. Atıklarla ilgili tüm tespitler Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'mıza ulaştırılır. Brezilya’daki gemiyle ilgili tüm tespitler uluslararası firmalar tarafından yapılır. Konu bizimle, Türkiye ile bağlantılı değil. Bildiğim kadarıyla bir Norveç firması bu tespiti yapıyor” diye konuştu.

“Türkiye Cumhuriyeti muz cumhuriyeti değil”

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın zararlı atıkların bulunması halinde geminin gelişine izin vermeyeceğini ifade eden Başkan Acar, “Henüz daha Brezilya’da tespit süreci davam ediyor. Nükleerle çalışan bir gemi değil zaten. Sizin iddianıza ben evet ya da hayır diyemiyorum. Neden? Elimizde bir tespit yok, rapor yok. İçinde radyasyon, 600 ton asbest varsa tespit edilecek gelecek. Daha bilgi, belge yok. Bilgi, belge olmadan yaptığımız her konuşma afaki bir konuşma. Emin olun ki hepimiz bu cumhuriyetin çocuklarıyız. Türkiye Cumhuriyeti muz cumhuriyeti değil” şeklinde konuştu.

İnsan endişeleniyor, korkuyor

Son 20 yıldır Aliağa’daki gemi söküm firmalarının kendilerini geliştirmeye çalıştığını belirten Acar, “Şu an dünyada çok sayılı firmada olan bir takım uluslararası sertifikalara sahipler. Altı firmamız Avrupa Birliği sertifikası aldı. Eminim ki bizim kadar, bu topraklarda yaşayan her birey kadar gemi sökümdeki insanlarımız da bu ülkeyi bizim kadar seviyorlar. Bu ülkeye zarar verecek bir şeyin altına imza atacaklarına da ben ihtimal vermiyorum. Ama tekrar altını çiziyorum. Aliağa bizim. Aliağa hepimizin. Aliağa’ya zarar verecek bir şeye hiçbirimiz müsaade etmeyiz. Lakin bir şeyi eleştirirken, karşı dururken elimizde bir done olmalı” dedi. Başkan Acar konuşurken söze giren CHP’li Özcan, “Eleştiri değil, İzmir’de böyle bir çalkantı, böyle bir haber var. Türkiye’de bakın bugün neler yaşanıyor. İnsan endişeleniyor, korku duyuyor” diye karşılık verdi.

“Aliağalı olarak beni huzursuz ediyor”

Özcan’ın ardından sözlerine devam eden Başkan Acar, “Tarihte biz çok şey gördük. Bir şey yanlış yapılabilir. Kurumlar, kişiler hata yapabilir. Biz bir şeye hata diyebilmemiz için bir şey biliyor olmamız lazım. Nükleerle çalışan bir gemi diyorsunuz değil. Benim bildiğim bana gelen bilgi nükleerle çalışan bir gemiden söz etmiyoruz. Ne kadar atık olduğuyla ilgili belge var mı? Yok. Bilimden, bilgiden uzaklaşmamak lazım.  Beni en çok huzursuz eden; bir takım çevrelerin Aliağa’yı sürekli zorda bırakacak, Aliağa sanki zehirlerin bulunduğu bir şehir, sanki tüm bölgenin kirliliğinin ana kaynağıymış gibi gösterilmesi. Bir Aliağalı olarak beni huzursuz ediyor. Bilgili, belge önümüze koyuyorlarsa biz onu düzeltmek için çalışalım” açıklamalarında bulundu.

“Herkes kendi ilçesine baksın”

Gemideki asbest iddialarına İzmir’in asbestli su boruları üzerinden açıklama getiren Başkan Acar, “Asbest denilen şey beyaz toprak. Tehlikelidir. Solunduğu zaman akciğere zarar verir. Belli bir süre sonra da kanser riski olur. 600 ton toprak kimse yükleyip gelmez. İçerisinde ısı yalıtım malzemesi olarak ne kadar asbest olduğunu da teknik ekip raporlamadan önümüze gelmez. İnterneti açıp bir bakmak lazım. Neye karşı olduğumuzu bilmemiz lazım. Daha ortada bir şey yok. Bu yaklaşımları doğru bulmuyorum. Nedense Aliağa denilince herkes yelkenleri açıyor. Ben de hayırdır diyorum. Aliağa’yı kötüleme yarışına giriyorlar. Büyükşehir Meclisinde bir tane ilçenin meclis üyesi çıkıyor Aliağa’yı kötülemek için yarışıyor. Ya kardeşim kendi ilçene bak. Aliağa ilçesinin sahipleri var. Burada meclis üyeleri, partiler, STK’lar var. Herkes kendi ilçesine baksın. Biz ilçemizi seviyoruz, ilçemize biz sahip çıkarız. Aliağa’yı bir yerde kötülediler mi benim gücüme gidiyor. İzmir’in su borularının yüzde 60-70’i asbestli. Asbest 2010 öncesi yasaklandı. 2010 öncesi inşaatların tamamında asbest var çünkü çimento sanayi asbest kullanıyordu. Bina yıkımlarında su tutarlar asbest tozmasın diye. Ben asbesti övmüyorum. Asbest güzel, faydalı bir şey değil. Ama asbest bir kimyasal da değil. Asbest bir mineraldir. Şehrimize zarar verecek bir şey varsa hep birlikte karşı duralım ama yanlış bilgilerle değil ” ifadelerini kullandı.

Türkiye yanlışların olmadığı bir yer değil

Başkan Acar'ın ardından konuşan CHP'li Meclis Üyesi Oğuzhan Özşahin ise "Hiçbirimiz konun net uzmanı değiliz. Kendim denizcilik kökenliyim ama işin bu tarafında eksiğiz. Konu yanlış bir yere gitti. Güzel başladınız ama asbesti kumla eşleştirdik. Borulardaki asbeste geldik. Bazı grup ve kişilerin ya da STK'ların Aliağa üzerinde bir olumsuz bir ibare bırakmaya çalıştığına dair konuşmalar yaptınız. Bilmiyorum onları mı kast ettiniz ama Aliağa'nın da kendi içinde Foça ile etkileşim halinde bir grup var. Bence şehrimiz için çok kıymetli. Duydukları endişelerden dolayı ben yaptıkları herşeye değer veriyorum. Kendimi de onlardan birisi hissediyorum. Bunları şehrimizi kötülemek için değil şehrimizin daha iyi olması için gerektiğini düşünerek hareket ettiklerine inanıyorum. Sürekli şehirden bahsediyoruz ama şehir yaşayan insanlarla beraberdir. Bu şehri şehir yapan buranın insanlarıdır. Buranın insanları ne kadar sağlıklı olursa Aliağa daha güzel olur. Aliağa kirli değil dersek özellikle de sayın başkan siz. Bu kirliliğin sebebi sizde değilsiniz biz de değiliz ama sanayi şehriyiz. Aliağa çiçek kokuyor, kirli değil dersek şehrimizin geleceğine zarar vermiş oluruz. Söylediğiniz kelimeyi kullanmayacağım elbette Türkiye Cumhuriyeti güzel, güçlü kökleri olan bir ülkedir lakin yanlışların olmadığı da bir yer değildir. Bizler vatandaş olarak gerekli tepkiyi göstermemiz lazım" diye konuştu. CHP'li Özşahin'in ardından tekrar açıklamalarda bulunan Başkan Acar, "Ben öyle ifadeler kullanmadım. Ne toplantıdan bahsettim ne o STK'lardan nede 'Aliağa'nın havası kirli değildir' demedim.  Söylediğin hiçbir şeyi söylemedim ama sen kendi kendine ben demişim gibi söyleyip kendin cevap verdin. Öyle bir şey demedim" şeklinde konuştu.