Zeynep Kaya- Hayati tehlikesi bulunmayan Yasemin aynı kazada annesini kaybettiğinden habersiz. Olay sırasında Çanakkale istikametine doğru başka bir tur otobüsünün şoförlüğünü yapan baba Akif Nazlıarkan, Muğla'ya saatler sonra gelebildi. Yaralı Yasemin Nazlıarkan Muğla'da yoğun bakıma alınırken, kaza sırasında hayatını kaybeden anne Ayşenur Nazlıarkan'ın otopsi işlemleri devam etti. Muğla'da jandarmadan annesinin kaza sırasında yanında bulunan eşyalarını teslim alan abi Ceyhun Nazlıarkan ise gözyaşlarına boğuldu. Kazanın 3. gününde Muğla'dan İzmir'e sevk işlemleri tamamlanan Yasemin Nazlıarkan, annesi ve diğer 25 kişinin hayatını kaybettiğinden habersiz. Yasemin, annesini Muğla hastanesinde yatıyor zannediyor. Yasemin Nazlıarkan, kaza anını gazetimiz Haber Ekspres'e şöyle anlattı:


Kazadan önce frende sorun oldu


Anneler Günü'nü kutlamak amacıyla Muğla'ya gidiyorduk, 1 gece kalıp dönecektik. 2 araç İzmir'den yola çıktık. Çine'de mola verdik. Mola sırasında aracın frenlerinde bir sorun olduğu söylendi. Biraz bekledik, fren kontrol edildi. Diğer araçta Murat Ceylan bulunuyordu. Bizim araçta düzelme olmayınca diğer araç molada yola devam etti. Turu organize eden Murat Ceylan da diğer araçla yola çıktı, bizim arızalı araç halen bekliyordu. Biz 'Neden çıkmıyoruz?' diye soruyorduk. Diğer araçla aramıza neredeyse 25 dakikalık mesafe girdi, sonra yola çıktık.
Molada yaşanan fren arızasından sonra turu organize eden Murat Ceylan'ın diğer araçla, eşi Nazlı Ceylan'ın ise moladan sonra kaza yapan araçla yola devam ettiğini belirten Yasemin Nazlıarkan, "Kaza yaşanmadan önce Nazlı Ceylan hepimizden tur parası olan 150 lirayı ve kimliklerimizi topladı. Şoför Armağan Sertbaş, 'Eyvah, bittik! diye bağırdı. Karısı 'Ne oldu?' diye sorunca 'Frenler tutmuyor' dedi"


'Korkuyoruz' sesleri yükseldi


O anda herkes panik yaptı. Bağrışmalar oldu. 'Korkuyoruz' gibi sesler yükseldi. Aracın sürati de artmaya başladı. Koltuklara tutunduk hemen. Kız kardeşler vardı, onlar çok bağırmaya başladı. Diğer yolcular hiç bağırmadı. Araç sağ sol yapıp direksiyonu kırmaya başladı. Gözlerimi kapattım. Bir baktım yerdeyim kanlar içinde. Midibüs, beton bariyerlere çarpıp takla attı, alt yola düştü. Sağıma baktım, soluma baktım, sonra farkettim ki annem üzerimde yatıyor. Ayağı benim üzerimdeydi annemin, ayağı kesilmişti, eti görünüyordu, başı kanıyordu. Ama bilinci yerindeydi. İnsanlar yardıma geldi. Annem bana 'Yasemin ben nasıl yatıyorum?' diye sordu, arka üstü yattığını söyledim. 'Kıpırdama, sakın gözlerini kapatma, anne uyuma' diye tembihledim. Uyutmadım annemi, uyanık kaldı annem (Anne Ayşe Nur Nazlıarkan kazada hayatını kaybetti.) Allah bana güç kuvvet verdi. Az ilerde de şoförün karısının bebeği vardı, Armağan Serttaş. Yolda bir ara bebeği kucağıma almıştım, önümdeydi çocuk." Buca Belediyesi Pırlanta Çocuk Bakım ve Kreş Hizmetleri Merkezi'nde öğretmen olarak görev yapan Yasemin Nazlıarkan, 'Tek isteğim iyileşip, devlet dairesinde çalışarak, çocuklarla ilgili bir sosyal hizmette bulunmak' dedi.