Kaza, geçen 21 Aralık'ta saat 22.00 sıralarında Menderes Caddesi’ndeki Buca Cezaevi karşısında meydana geldi. Dokuz Eylül Üniversitesi öğrencileri üçü de 19 yaşındaki Gökberk Çil, Lale Karakuş ve Seda Ağırman'a, trafik ışıkladığının bulunmadığı yolun karşısına geçmeye çalışırken aynı üniversitenin Elektrik ve Elektronik Bölümü’nde okuyan 21 yaşındaki Azercan Kılıç yönetimindeki 35 KLP 41 plakalı otomobil çarptı. Yola savrulan 3 gençten Gökberk Çil’e, otomobilin arkasından gelen, minibüs de çarptı. Minibüs şoförü durmayarak kaza yerinden kaçtı. Hastaneye kaldırılan gençlerden Gökberk Çil kurtarılamadı.

Kazanın ardından gözaltına alınan ve alkolsüz olduğu belirlenen otomobil sürücü Azercan Kılıç mahkemece tutuklandı. Savcılık, otomobil sürücüsü Azercan Kılıç, hakkında 'bir kişinin ölümüne, birden fazla kişinin de yaralanmasına neden olmak' suçundan, 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açtı. Bu dava sürereken, savcılığa başvuran bir görgü tanığı, kazayı 35 M 9095 plakalı yolcu minibüsünün yaptığını söyledi. Polis, bunun üzerine, minibüsü kullandığı iddia edilen Mustafa Küçük'ü gözaltına aldı. Suçlamayı kabul etmeyen Küçük de tutuklandı. Mahkeme olayla bağlantılı olduğu gerekçesiyle 2 dosyayı birleştirdi.

İzmir 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nde dün yapılan duruşmaya, tutuklu yargılanan minibüs şoförü Mustafa Küçük, otomobil sürücüsü Azercan Kılıç ve avukatları katıldı. Azercan Kılıç, daha önceki duruşmada verdiği ifadesinde, kazaya istemeyerek sebep olduğunu, çarpmamak için çaba harcadığını, ancak çarptığını ve çok üzgün olduğunu söyledi.

Mustafa Küçük ise olay günü minibüsü kendisinin değil, amcasının oğlu Yaşar Murat Küçük'ün kullandığını söyledi. Küçük, "Ben öğlene doğru minibisü amcamın oğluna verdim. Daha sonra eve gittim. Buradan da gece ailemle birlikte misafirliğe gittik. Kaza saatinde ben evdeydim. Boşu boşuna cezaevinde yatıyorum. Tahliyemi istiyorum" dedi. Tanık olarak dinlenen ve daha önce minibüs şoförü Mustafa Küçük'ü teşhis eden Hasan Kalındamar, mahkemede ise tam olarak Mustafa Küçük'ü teşhis edemediğini söyledi. Mahkeme heyeti, dellilerin toplandığını, sanıkların sabit ikamet sahibi olduğunu belirtip tahliyelerine karar verip, davayı erteledi. Ayrıca dosyanın yeni rapor alınması için İstanbul Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesi'ne gönderilmesine karar verdi. Tahliye olan iki sanığın yakınları sevinç gözyaları döktü.