İzmir'e Sahip Çık Platformu'nun İzmir Tabip Odası'nda düzenlediği toplantıda, basın açıklamasını Ege Çevre ve Kültür Platformu (EGEÇEP) eş sözcüsü Berrin Esin Kaya yaptı. Avukatların Türkiye'nin dört bir yanında, canlı yaşamını tehdit eden faaliyetlere karşı, yerel halkla, dernekler ve meslek odaları ile mücadele verdiklerini belirten Kaya, "Avukatların bağlı oldukları meslek kuruluşlarındaki gönüllü çalışmalarına son verilmesini kabul edemiyoruz. Bunu ekoloji, demokrasi, hukukun üstünlüğü ve insan hakları mücadelelerine yapılmış büyük bir haksızlık olarak değerlendiriyoruz" dedi. Kaya ihraçlarla ilgili şöyle konuştu:

"Tasfiye işleminin, bu yıl beşinci kez verilmesi planlanan 'Avukat Noyan Özkan Çevre ve Ekoloji Mücadelesi Onur Ödülü'nün, Bergama köylülerinin altın madeni karşıtı mücadelesi sürecinde kurulan, Ege Bölgesi'ndeki ekoloji mücadelesinde önemli bir yere sahip olan EGEÇEP'e ve Finike'nin sedir ormanlarının mermer şirketleri tarafından yok edilmesine karşı direnişin önderliğini yaparken kiralık bir katil tarafından katledilen Ali- Aysin Büyüknohutçu çiftine verilmesine ilişkin jüri kararı sonrasında gelişmesini manidar buluyoruz. Bu yıl düzenlenen ödül törenine rağmen çeşitli bahaneler ile ödüller verilmeyerek, belirsiz bir tarihe ertelenmiştir.

TBB'nin başkanlığını yapan Metin Feyzioğlu'nun ülkemizdeki doğa talanı ve katliamının en çok yaşandığı faaliyet alanlarından birisi olan altın madencilerinin avukatlığını yapması çevre ve kent mücadelesinde daima halkın yanında olan Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu avukat dostlarımızın neden tasfiye edildiğine dair açık bir ipucu vermektedir."

Eş Sözcü Berrin Esin Kaya, TBB Yönetim Kurulu üyelerini baroların hak ve görev tanımı arasında yer alan 'hukukun üstünlüğünü ve insan haklarını savunmak ve korumak, bu kavramlara işlerlik kazandırmak' ilkesi çerçevesinde kamu yararına, tüm canlıların yaşam hakkını gözeten, hukuktan, insan haklarından, doğadan yana bir çizgiye dönmeye davet ettiklerini dile getirdi.

'KARAR İDARİ DEĞİL SİYASİ'

TMMOB İl Koordinasyon Dönem Sözcüsü Melih Yalçın da kararın idari değil siyasi olduğunu ileri sürerek, "Komisyondaki arkadaşlarımızın birçoğu çevre konularında avukatlık yapıyor. Baro bu arkadaşlarımızın kazanımlarına ortak olmak istemiyor, sermayeyle karşı karşıya gelmek istemiyor. Ama komisyondaki arkadaşlarımız bundan sonra da çalışmalarını sürdürecek" dedi.

İzmir Barosu'nda başkanlık görevine seçilen Özkan Yücel ise katıldığı toplantıda, kararın kabul edilemez bir durum olduğunu savundu. Hukuk devletinin yeniden inşası sürecini İzmir'den başlatacaklarını belirten Yücel, "Çevre hareketi de bunlardan biridir. Çevre davaları ile bu sürecin başlatıcısı olmak istiyoruz" diye konuştu.