İzmir'de özel bir firmada elektronik ve haberleşme mühendisi olan Oğuzhan Özcan, 5 yıl önce 2'nci kattan düşen ve yoğun bakım ünitesindeki 89 günlük mücadelenin ardından hayata tutunan kızı Feride Sıla için 'Umuda Yolculuk' kermesi düzenledi. Kızı için fizik tedavi ve rehabilitasyon desteğini sağlamak amacıyla Valilik izniyle başlatılan yardım kampanyasıyla, işinden artan zamanlarda kermes düzenleyen Özcan, ilçe ilçe gezerek kızına destek oluyor. Eşi Başak Özcan'ın (40) ilk evliliğinden olan kızı Nur Aker'e de 10 yıldır babalık yapan Özcan, "Nur, üniversiteyi şehir dışında okudu. Onun için elimizden geleni yaptık ama Feride Sıla'nın özel durumu nedeniyle büyük kızımızla yeterince ilgilenemedik. Bu nedenle içten içe bir burukluk yaşıyordum. Mezuniyet törenine gittiğimizde büyük bir sürprizle karşılaştık. Bölümünü 2'ncilikle bitirdiğini öğrendim. Tarifsiz bir duygu ve gurur yaşadım. Bu durum benim motivasyonumu daha da yükseltti. Babalar Günü'nde hiçbir hediye beklemiyorum. Kızım ayağa kalktığı zaman her şey daha güzel olacak. Tedaviler sayesinde kızımın durumu şu an benim için bir motivasyon. 2 kızım da mücadele ederek bana en güzel hediyeyi veriyor. Bana düşen de sonuna kadar mücadele etmek. Vazgeçmek yok" ifadelerini kullandı.

'DOKTORLAR FERİDE'Yİ MUCİZE ÇOCUK DEĞERLENDİRİYOR'

Feride Sıla'nın rehabilitasyon desteğiyle hızla ilerlediğini anlatan Özcan, "Kızımın başına gelen kazadan sonra hayatta kalamayacağı söylenmişti ama hayata tutundu. Şimdi yürüme ve konuşma çalışmaları yapıyor. Doktorlar da Feride'yi mucize çocuk değerlendiriyor. Mücadelemiz giderek artıyor. Çünkü Feride ilerleme gösteriyor. Tüm doktorlar, 'ne yapıyorsanız aynen devam edin' diyor. Yoğun fizik tedavi ve rehabilitasyon desteğine ihtiyacı var. Valilik bize destek verdi ve kampanya başlattık. Feride Sıla için 'Umuda Yolculuk' kermesi düzenliyoruz. El işi ürünler, oyuncak, kitap ve kıyafet satıyoruz. Feride ilerledikçe farklı cihazlara ihtiyacı oluyor. Daha önce aldığımız cihaz sadece denge sağlaması üzerineydi. Şimdi yürümesi için cihaz aldık. İlerlemesi cihazların kalitesini ve profilini yükseltiyor. Fizik tedavi, özel eğitim rehabilitasyon, duyu bütünleme, dil konuşma terapisi gibi tedaviler bütçeyle orantılı. Karşılamak için mesai saatlerimin dışında çeşitli faaliyetlerde bulunmaya çalışıyorum. Kermes de bunlardan biri" dedi.

'EN BÜYÜK GÜCÜM KIZLARIM'

Hazırladığı afiş ve pankartlarla ilk kermesi Torbalı ilçesinde düzenleyen Özcan, "İçimden bir ses, 'yapamadın, yetişemedin, olmuyor' diyor. O noktada kızıma bakıyorum, ilerlediğini görüp, motive oluyorum. O sesi susturup, ne yapmalıyım, diye düşünüyorum. 'Baba' demek sadece onun biyolojik ebeveyni olmak değildir. Çaba göstermek, mücadele etmek ve azimli olmak zorundayım. Eve motivasyonu ben getiriyorum. Doktorlar da bize 'üzülün ama dışarda' diyor. Eve geldiğimde sinerji yaratmalıyım. Çabalıyorum ve elimden geleni yapmaya devam edeceğim. En büyük gücüm de kızlarım. Eşim tartışılmaz en büyük destekçim. Baba olmak böyle bir şey. Kızım dünyaya geldiğinde büyük mutluluk yaşadım her şey çok güzeldi ama yaşadığımız bu acı olaydan sonra 'baba' ne demek fark ettim" açıklamalarında bulundu.

'BABAMIN MEZUNİYETİMDEKİ GÖZYAŞLARINI HİÇ UNUTMAYACAĞIM'

Celal Bayar Üniversitesi Moda Tasarım Bölümü'nden 2'nci olarak mezun olan Nur Aker de "Babam kızları için mücadele eden, onlar için koşturan, onlar mutlu olunca mutlu olan biri. Bana hayatı, iyisini kötüsünü öğreten olarak bu başarılarımın arkasında babam vardır. Onu anlatmaya kelime bulamıyorum. Tek yapmak istediğim onu mutlu etmek, sonuna kadar hak ediyor. Diplomamın ve başarımın arkasında annem ve babam var. Babam bazen çok korumacı oluyor. Bunun da kardeşimin kazasından dolayı olduğunun farkındayım. İyi ki bizim babamız olmuş, o varsa biz varız. 'Kızlarım için daha ne yapabilirim?' düşüncesi içerisinde. Mezuniyetimdeki gözyaşlarını hiç unutmayacağım. Hatırladıkça duygusallaşıyorum. Artık gözyaşı istemiyorum" diye konuştu.