Barış Ersan, bundan 8 yıl önce, doğum sırasında oksijensiz kalmasına bağlı, beyin hücrelerinin bir kısmı ölü olarak dünyaya geldi. Vücut hareketlerini ve kas gelişimini ciddi şekilde etkileyen SP hastalığı nedeniyle baş ve gövde koordinasyonunu sağlayamayan Barış, ona inananlar sayesinde büyük bir gelişme gösterdi. Kemalpaşa'da bir kokoreççi dükkanı işleten dede Kadir Ersan ve baba İlkay Ersan da Barış'ın sağlığı için ellerinden geleni yapıyor. Pedalına ayakkabı monte edilmiş bisiklet, kas gelişimini arttırmak için yüzme havuzu ve yürümesini öğrenmesi için paralel bar, Ersan ailesinin Barış'ın gelişimine katkı sağlamak amacıyla kendi imkanlarıyla hazırladıkları tasarımlardan yalnızca birkaçı.

Tedavi desteği yetersiz

Torununun hiçbir zihinsel engeli bulunmadığını, aksine çok zeki olduğunu dile getiren Kadir Ersan, Barış'ın bireysel konuşma eğitimleri ve fizik tedavi desteği almak için bir rehabilitasyon merkezine gittiğini, ancak bunların yetersiz kaldığını söyledi. Haftada 2 gün 2'şer saat fizik tedavinin yanında bir fizyoterapistin haftada 3 gün birer saat Barış'ı çalıştırdığını anlatan Ersan, "Bunların hiçbirisi yeterli değil. Biz de bu eksiği kapatmak için kendi çabalarımızla bir şeyler yapmaya çalışıyoruz. Bugüne kadar fizik tedavi merkezlerinde gördüğümüz cihazların muadillerini yaptık. Bir çocuk bisikletinin pedalına ayakkabı monte edip bisiklet kullanmasını sağladık. Ayakta durabilmesi için kullanılan bir aletin benzerini yaptık. Şu an o aleti başka bir çocuğa hediye ettik, çünkü Barış o noktayı geçti. Evimizin terasına ve dükkanımızın arkasındaki boş alana yürüyüşünü desteklemek için paralel bar kurduk. Barış kenarlardaki demirlere tutunarak yürüyor. Uzmanlar dengede durma, eğilip kalkma, germe egzersizlerine ağırlık veriyor. Barış'ın ayağa kalkması için yapılan tüm çalışmalara biz de destek oluyoruz" dedi.

Paralel bara kısa süre içerisinde ilave olarak korse şeklindeki dik durma yeleğini ekleyeceklerini ifade eden Ersan, Barış'ın düzenli olarak yürüme egzersizi yaptığını söyleyerek şunları anlattı:

"Barış en az günde iki kez bu 30 metrelik alanı iki tur yürüyor. Bu onun özgüvenini geliştirerek beynin yürüme adaptasyonunu sağlayacak. Barış daha azimli. Yoksa bu kadar yol alamazdık. Burada hayvanlarla iç içe açık alanda vaktini geçiriyor. Ondaki ilerlemeyi de görüyoruz. Doktorlarımız tedaviye ilk başladığımızda, '15 yaşından önce bağımsız yürüyemez' diyordu. Bu barla biraz daha erkene çektiğimizi düşünüyoruz. Torunum bir gün yaşıtlarıyla aynı seviyeye gelecek. Doktorların verdiği süreden 3 yıl daha ilerideyiz. Allah izin verirse emeğimizin karşılığını göreceğiz. Barış belki futbol oynayamaz ya da bir manken gibi güzel yürüyemez, ama kendi ihtiyaçlarının tamamını kendi görebilecek."

7 yaşında konuştu

Eşinden ayrı yaşayan ve Barış'ın 7 yıldır annesini görmediğini söyleyen baba İlkay Ersan ise, oğlu için gösterdikleri özverinin karşılığını almaya başladıklarını dile getirdi. Evlerinin dış kısmına bir asansör kurduklarını ve evin terasında Barış'ı her gün çalıştırdıklarını anlatan İlkay Ersan, şöyle konuştu:

"Barış doğduğunda et yığını gibiydi. Kafasını dahi tutamıyordu. Şu anda ayaklarında refleks var. Yürümeyle ilgili epey yol aldı. Tedaviler sonuç veriyor. Ama kendi azmi de buna destek oluyor. Doktorlarımız, böyle giderse 11-12 yaşlarında bağımsız olarak yürüyebileceğini söylüyor. Barış kendi kendine yemeğini yer. Sadece tuvalet ihtiyacını görmesinde destek oluyoruz. Konuşmaya geçen sene 7 yaşındayken başladı. Bunu da çok üstüne düşerek başardık. Şimdi her istediğini ifade ediyor."