TBB Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu'ndan yapılan yazılı açıklamada, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı ile Ankara Doğal Elektrik Üretim ve Ticaret A.Ş. tarafından yayımlanan duyuru ile İzmir'de bulunan ve toplam 10 milyon 720 bin metrekare taşınmaz ile üzerindeki yapılar için Nisan ayında ihale yapılacağı belirtildi. Taşınmazın İzmir'in tarihi elektrik fabrikası ve arazisi olduğu belirtilerek, "İzmir’in tarihinde oldukça önemli bir yer tutan ve 1989’dan bu yana kullanım dışı olan fabrika 2018’den sonra bir kez daha satışa konu edilmektedir. Türkiye’nin linyit kömürü ile üretim yapan ilk tesisi ve elektrik santrali olarak, sadece İzmir’in değil, Türkiye Cumhuriyeti’nin çağdaşlaşma serüveninin de önemli bir parçası olan, 1928’de devreye alındığında hava gazıyla olan sokak aydınlatmasının elektriğe çevrilmesini sağlayan fabrika, 26 Şubat 1998’de tapuya düşülen kayıt ile ‘korunması gerekli kültür varlığı’ olarak tescil edilerek koruma altına alınmıştır" denildi.

'SEÇİMLER ÖNCESİ ÇOK BÜYÜK TALİHSİZLİK'

Elektrik fabrikasının yerel seçimler öncesinde ihaleye çıkarılmasının çok büyük bir talihsizlik olduğu bildirilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi:

"Kentin merkezinde yer alan, tarihi olarak büyük bir anlam ve önem taşıyan elektrik fabrikasının, alelade bir taşınmaz gibi sınıflandırılarak, tam da yerel seçimler öncesinde ihaleye çıkarılması çok büyük bir talihsizliktir. Korumacı bir anlayışla hareket ederek fabrika ve arazisini en iyi şekilde İzmirlinin kullanımına açmak isteyen yerel yönetim taleplerinin dikkat alınmaması da not düşülmesi gereken bir duyarsızlıktır. Koruma altındaki fabrika ve arazisinin, kente rant odaklı yaklaşan dikey büyümeye odaklı zihniyetin bakış açısıyla çok değerli bir ‘kupon arazi’ olduğu açıktır. Ancak, büyük kentlerin geldiği nokta ‘herkesin’ malumudur. Dikey, gökdelen tipi kentleşme, vatandaşları boğmakta, yaşam alanlarını sorun alanlarına çevirmektedir. Bu gerçek, samimi bir şekilde herkes tarafından kabul ediliyorsa eğer, İzmir Elektrik Fabrikası güzel bir örnek olarak, tüm kentlinin yarar ve kullanımına açılmalıdır. Bu noktada, iklim değişikliğinin bir numaralı sorumlusu olduğu inkâr edilemez bilimsel bir gerçek olan termik santrallerin Türkiye’deki ilk örneği olarak, İzmir Elektrik Fabrikası’na ait koruma altındaki yapıların, iklim değişikliğini anlatan, gösteren ve öğreten bir müze yerleşkesine dönüştürülmesi, kent belleği ve ülke yarınlarına büyük bir katkı sunacak, sembolik önemi büyük bir adım olacaktır."

'KARARIN YARGIYA TAŞINMASI İÇİN DESTEK OLURUZ'

Açıklamada belediye başkan adaylarına çağrıda bulunularak şöyle denildi:

"İzmir ve İzmirlileri yakından ilgilendiren bu ihale ve işlem sürecinin yerel seçimlerde adaylığını açıklayanlar açısından da önemli bir sınav olacağı aşikardır. Tüm adaylar ve siyasi partiler, İzmir’in belleği, geleceği açısından büyük önem taşıyan bu alanla ilgili niyetlerini ortaya koymalı, açık ve aleni bir duyuruyla Nisan ayında yapılması öngörülen ihaleye dair kamuoyuna taahhütte bulunmalıdırlar. Kente dair kararların uzlaşma ve ortak akıl ile alınması gerekliliğinden yola çıkılarak bu açık çağrımıza yanıt bekliyoruz. Yasal sürede bu çağrı yanıtsız bırakıldığı taktirde, hukuk ve kamu yararına aykırı bu kararın yargıya taşınması konusunda TBB Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu olarak her türlü desteği sunmaya hazır olduğumuzu belirtmek isteriz."