FATİH ÖZKILINÇ- İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi kasım ayı olağan toplantısı birinci birleşimi Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi(AASSM)’nde Başkan Mustafa Tunç Soyer idaresinde gerçekleştirildi. Oturumda Urla Meydan projesi önergesi tartışmalara neden oldu.

Oturumun başında Başkan Soyer, ekim ayı meclis toplantısında AK Parti Grubu’nun dile getirdiği eleştirilere yanıt verdi. AK Grubu’nun Elektrik Fabrikası’yla ilgili değerlendirmelerine yönelik Başkan Soyer, “Elektrik Fabrikası’yla ilgili bir hukuki bir problem var o nedenle verilemiyor denilmiş. Orada bir hukuki problem yok. Çok net iki buçuk sene önce ihaleye çıkartan, ihale sonucunu iptal eden ve yeniden ihaleye çıkarmayan iradenin önünde hiçbir hukuki engel yok” dedi.

“Biz rüya görmedik”


AK Parti Grubu’nun Dünya Bankası kredisine ilişkin iddialarına yönelik ise Soyer, “Bizim 300 küsur milyon dolarlık kredi talebimizle ilgili ‘Demek ki böyle bir kredi yok. Dünya Bankası direktörü açıklama yaptı böyle bir kredi yok. Planlanan böyle bir kredi yok. Biz rüya görmedik. Dört ay boyunca Hazine Bakanlığı ve İller Bankası uzmanlarıyla müzakere yapıldı. Bu müzakereler sonunda 5 Mayıs’ta Hazine Maliye Bakanlığımızın bize yazdığı bir yazı var. Yazıda, Dünya Bankası tarafından finanse edilmesi planlanan proje kapsamında değerlendirilmelerde bulunmak üzere sanal bir vizyon gerçekleştirildiği yazıyor. Ekte de mutabakat raporu var. Dünya Bankası ile ilgili Hazine ve Maliye Bakanlığı uzmanları tekrar görüşmeye gitti. Diliyorum ki bu Türkiye’nin başka kentleri için de gerçekleşecek ve İzmir için yapılan çalışma kentin haklarını teslim ederek yapılacaktır. Böyle bir kredi yok demek doğru değil” diye konuştu.

Siyaset ilkeler üzerinden yapılmalı

Ekim ayı meclisinde AK Grubu’nun Seferihisar Belediyesi’nin borç içinde olduğu iddialarını da yanıt veren Soyer, “’Seferihisar Belediyesi’ni 10, İzmir Büyükşehir Belediyesi 2,5 yılda batırdı’ demişler, bunlar doğru değil. Bunların bu biçimde değerlendirilmesi de doğru değil. Başkanın toleransı olabilir ama onu seçmek için oy veren insanların hakkını savunmak da başkana düşer. İzmir Büyükşehir Belediyesi ’ne bu tür kişilik haklarını saldırıcı, aşağılayıcı ve ağır sözler doğru değil. Benim bugüne kadar bir arkadaşımın eşi ile ilgili bir şey söylediğimi gördünüz mü? Bizim siyasetin seviyesini korumak bu kentin geleceği olan gençlere vazifemizdir. Bizim birbirimizi eleştirecek çok sözümüz var ama bu seviyede olduğu zaman bunlar doğru değil. Hukuki bir mevzuat da var bununla ilgili. Burada çalışma yönetmeliğinin 11 ve 12’nci maddesi düzenleme yapıyor. Ben grup başkanlarından rica ediyorum bunu bir sisteme oturtalım. Bundan daha da önemlisi birbirimizle bu meclis çatısı altında görüşürken birbirimizi incitecek, kişilik haklarını saldırı olacak ifadelerden kaçınmamız lazım. Ülkemizin bu kadar ağır sorunları varken İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi’nde bu kadar uyumlu bir çalışma içindeyken bu çatı altında bu tür söylemlere yer yok. O nedenle söz alıp konuşurken kimseyi incitecek ve kıracak ifadelerden kaçınalım. Bu bize oy veren insanların da haklarını korumak, onlara örnek olmaktır. Siyaset zaten kişiler üzerinden değil iyilik ve ilkeler üzerinden yapılmalıdır. Samimiyet asla yalanı kaldırmaz, en başta yalanı dışlayarak başlar. Biz de bunu dışlamalıyız. İyilik ve performans üzerinden rekabet etmeliyiz” açıklamalarında bulundu.

Hızal’dan siyasi gerekçe çıkışı

Meclis toplantısında komisyonlardan oy çokluğuyla gelen Urla Meydan projesi önergesi tartışmalara neden oldu. Belediye Başkanvekili ve kayyum Kaymakam Murtaza Dayanç’ın talimatıyla hazırlanan projede otopark ve ticari işletmeler yer alıyordu. Özel Proje Alanı olarak belirlenen ve Büyükşehir’e gönderilen 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı doğrultusunda hazırlanan, 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı Değişiklik önerisinin yaklaşık altı aydır Meclis’te bekletildiğini öne süren AK Parti Grubu eleştirilerde bulundu. Önerge ile ilgili Başkan Soyer’in “Urlalı meclis üyelerinin de desteği ile detaylı ve teknik çalışılma yapılsın, bir kez daha görüşelim” önerisi getirdi. Konuyla ilgili söz alan AK Parti Grup Başkan Vekili Özgür Hızal ise, “Siyasi gerekçelerle reddediliyor” çıkışında bulundu.  

Urlalılara büyük haksızlık

Söz konusu önergenin meclise ilk geldiğinde detaylı olarak tartışılmadan reddedilmeye çalışıldığını ileri süren AK Partili Hızal, “Reddedilmemesi için bunun tartışmasını verdik. O zaman da usul problemleri nedeniyle iade etmek zorunda kaldık. Geldiğimiz noktada meclis komisyonunda teknik tartışmalar yaşandı. Aslında bu konuda gerekli teknik açıklamalar da yapıldı. Defalarca ilgili belediye ile gerekli düzeltmeler yapıldı ama buradaki mesele çok farklı. Urla’da siyaset yapan meclis üyesi arkadaşlarımızın da söz almasını beklerdim. Siyaset gerçekten cesurca yapılmalı. Düşündüğünüzü açık ve seçik söylemelisiniz, ağızda gevelemenin anlamı yok. Urla’da bir süreç yaşanıyor. ‘Emsali ile ilgili problem vardı’, ‘Hukuki sorunlar yaşanıyor’ derseniz hem Meclis’e hem de Urla’ya saygısızlık olur. Urla’da bir seçim yapıldı mı, yapıldı. CHP’den aday olan kişi seçimi kazandı mı, kazandı. Sonrasında o kişinin FETÖ ile iktisatlı çıktı. Aday yaptığınız FETÖ iktisatlı birinin görevden alındığı için karşı çıkıyorsunuz. Bunun kabahatlisi İzmir mi, Urla mı? Kim adaysa ona sorun. Ama Urla’ya yapılacak bir yatırım önünde durmayın. Hukuki problem var denildi, böyle bir şey yok. İzmir’in menfaatine olan hiçbir konuda biz grup olarak hiçbir zaman siyaset yapmadık. İstişare, ortak akıl diyorsunuz ya ortak akıl bunun neresinde. Bu konuyu reddediyorsunuz. Size oy veren Urlalılara büyük haksızlık yapıyorsunuz” açıklamasında bulundu.

Suçlama haksızlık

Konuyla ilgili söz alan CHP Grup Sözcüsü Nilay Kökkılınç ise, “Şu anda şaşıyorum. Bugünkü gündemimizde bile Urla ile ilgili oy birliği ile geçen dört madde var. Üçü oy birliği ile geçmiş, biri ise oy birliği ile reddedilmiş. ‘Arkadaşımız siyaseten hareket ediyorsunuz’ diyor, bunlar çok yanlış. Urla halkı İzmir Büyükşehir Belediyesi ’nin samimiyetinden emin. Konu üzerinde tüm Urlalı meclis üyeleri çalışsın diyerek siz de görüşlerinizi ifade ettiniz. İzmir Büyükşehir Belediyesi ’ni siyasi karar almakla suçlamak haksızlık. İmar komisyonu nerelerde teknik ve hukuki yanlışlık gördüyse ifade etti. İzmir Büyükşehir Belediyesi Urla yararına olan her konuda karar almaya hazırdır” dedi. Başkan Soyer ise “Urla’daki meclis üyesi arkadaşlarımızla oturun, bunu da müzakere edin. Bir mutabakatla gelirse buradaki arkadaşlarımız da ilkesel olarak daha rahat eder” diye konuştu. Söz konusu önerge oy çokluğu ile reddedildi.

Okul yapınca bakan olmuyoruz ama…

AK Partili Meclis üyeleri, AK Parti İzmir teşkilatı Çiğli Harmandalı’nda toprak kaymasını gündeme getirdi. Söz konusu alanın bakımsız olduğunu iddia eden AK Partili Boztepe, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Urla Bademler’de yapmayı planladığı Tarım Lisesi’ni eleştirdi. Boztepe’nin “Yeri geliyor tarım bakanı oluyorsunuz ama bir türlü belediye başkanı olamıyorsunuz” sözler oturumda tansiyonu yükseltti. Boztepe’ye yanıt veren Başkan Soyer, “Karabağlar’da Sayın Valimizin ricası üzerine okul yapınca milli eğitim müdürü olmuyorum da Tarım lisesi yapmaya kalkınca tarım bakanlığına soyunmuş oluyorum öyle mi!” dedi.

Tarımla ilgili bir başarı yok

"Başka Bir Tarım Mümkün" konu başlıklı "Ulusal Karikatür Yarışması" düzenlenmesi ilişkin gündem maddesiyle ilgili söz alan AK Partili Fikret Mısırlı, “Bugüne kadar tarımla ilgili yapmış olduğunuz bir başarı yok. Başarısızlık ve güvensizlikten kaynaklanan bir takım söylemler geliştiriyorsunuz. Karikatür yarışmasını da buna benzetiyorum" dedi.

Türkiye’de Tarım bitti

Mısırlı’ya yanıt veren Başkan Soyer, “Türkiye’de tarım bitti. Türkiye’de tarımı birileri bitirdi. Türkiye’de tarımı bitiren şey iklim değişikliği, hava kirliliği değil, tamamen yanlış tarım politikalarıdır. İthalata bağlı politikalardır. Samanı, buğdayı ithal etmektir. Üreticiler, süt hayvanını kesime gönderiyor. Üretici artık tarım yapmak istemiyor. Toplumun dengeleri bozuluyor. İnsanlar doğduğu yerleri niye terk ediyor? Türkiye’de gençlerin üçte biri işsiz. Bu da tarımdan kaynaklanıyor, üretim yapılmıyor. Biz başka bir tarımı bunun için bunu söylüyoruz. Israrla söylemeye devam edeceğiz. Bu bir kader değil. Bu verimli topraklara kadim kültüre inanıyoruz. Bunu karikatürle, her yerde söylemeye devam edeceğiz” diye konuştu.

Asla vazgeçmeyeceğim, çelik gibi sabrım var

Oturumun sonunda Başkan Soyer, “Toplantının başında söylediğim sözlerin anlaşılmadığını üzülerek gördüm. Böyle devam etmesin. Bu tablolar birilerinin hoşuna gidebilir ama hoş değil, siyasetin doğrusu da bu değil. Siyaset gül bahçesi olabilir bu hepimizin elinde. Ama birileri olmasın diye uğraşıyor. Ben, bana oy veren 1 buçuk milyon insanın hakkını koruyorum derken sadece 1 buçuk milyonun başkanlığını yapıyorum anlamı mı çıkar buradan? Ben bana oy veren 1 buçuk milyon insanını hakkını korumalıyım diyorum ama 4 buçuk milyon insana başkanlık yapıyorum, bu 4 buçuk milyon insana başka bir siyasetin mümkün olduğunu göstermeye çalışarak… Bu 4 buçuk milyon insan, demagoji, yalan, paçadan çekiştirmesi siyaset anlayışına mahkum olmasınlar diye. Biz aramızda iyilik üzerinden bir yarış, rekabet kurabiliriz.  Yalan girdiği zaman işin içine, yalan ya çaresizlikten ya acizlikten ya öfkeden ya nefretten girer ama bunların erdemlerle alakası yoktur.  Yalanın bu çatının altına girmemesi lazım ki biz başka bir siyasetin, iyilik, güzellik üzerinden bir siyasetin mümkün olduğunu gösterelim. Bunda ne kötülük var, birbirimizi incitmeyelim diyorum. Ben iyilikten ayrılmayacağım. Ben bu memleketin güzel insanlarının daha iyi bir siyasete layık olduğuna inanıyorum. Ben bunu yapmaya devam edeceğim, varsın birileri başka şeye devam etsin. Asla vazgeçmeyeceğim. Çelik gibi sabrım var, çelik gibi iradem var. Ve bu memlekete daha iyi şeyler yapabilmek için, hiçbir menfaat beklemeden canla, başla çalışmaya devam edeceğim” diye konuştu.