Zeynep Kaya- Tarihte ilk ayakkabının ne zaman giyildiği bilinmese de ilk ayakkabının halat, yaprak ve hayvan derisi gibi materyallerden yapıldığı düşünülür. Tüm bu materyaller dayanıksız olduklarından arkeolojik kanıtlara az rastlanır. Arkeologların kazılarda elde ettiği en eski ayakkabı M.Ö. 7.000'li yıllara ait olmakla beraber, ilk Amerika'da bulunduğu bilinmektedir. Tarih öncesi dönemlere ait ayakkabılar günümüz sandallarına benzerlik göstermekte. Koruyucu tabanın ayağa ip ve benzeri materyallerle bağlanmasıyla yapılan ayakkabılar, günümüz moda sektörünün de vazgeçilmez parçası olarak yerini koruyor.

Birbirinden farklı tasarımlarla müşterinin zevkine sunulan ayakkabılar, Kemeraltı Çarşısı'nın en önemli sektörlerinden birini oluşturuyor. Kemeraltı'nda babadan kalma dükkanda 3. kuşak olarak mesleğini sürdüren 56 yaşındaki Ünal Kenanoğlu, ayakkabıcılık mesleğinin her zaman yerini koruduğunu söylüyor. Ayakkabı modellerinin her zevke hitap edecek kadar çeşitli olduğunu belirten 42 yıllık ayakkabıcı Kenanoğlu, mevsimine göre bot, çizme, spor ayakkabı, babet, sandalet ve terlik kullanımının sektöre hareket getirdiğini belirterek, 'Birçok renge ve modele sahip ayakkabı, her mevsim farklı alıcıların beğenisine sunuluyor. Bakınca göz kamaştıran, birbirinden farklı tasarımlara sahip ayakkabı, günümüzde her fiyat aralığında müşteri bulabiliyor. Müşterinin bu çeşitlilik arasında seçimini yaparken dış özellikten önce iç yapısına önem vermesi gerekiyor. Sağlıklı bir ayakkabı, şık ve pahalı bir ayakkabıdan daha önemlidir' diye konuştu.


'Sağlık, şıklıktan daha önemli'


Ayakkabı satışları hakkında konuşan ve sağlıklı bir ayakkabıda olması gereken özelliklere değinen ayakkabıcı Ünal Kenanoğlu, açık ayakkabıların yazın çok satıldığını belirterek, 'Mayıs ayında Anneler Günü'nden sonra yazlık ayakkabı sezonu başlıyor. Önümüz yaz olduğu için bütün insanlar yazlığa ve denize gidiyor. Yazın açık ayakkabı, spor ayakkabıdan daha çok tercih ediliyor. Ayakkabı seçerken ortopedik olmasına dikkat etmeliyiz, altının yumuşak ve termo taban olması lazım. Ayak sağlığı çok önemli. İnsanlar ayakkabı alırken tabanına bakmalı. Şıklıktan ziyade sağlıklı ve rahat kullanılabilmeli. Marka ayakkabı çok bir şey ifade etmez, önemli olan ayakkabının termo taban olmasıdır. Bütün vücudu taşıyan ayaklar olduğu için, ayağın rahat ve sağlıklı olması, beden sağlığını da olumlu etkiler. Çünkü ayakkabının kötü olması ayakta nasıra, yaraya, mantara ve kötü kokulara yol açabiliyor' dedi.


'Eskiden ayakkabıya sarılarak uyurduk'


Kurban Bayramı'nın gelmesiyle beraber sektörde harici bir hareketlenme yaşanmadığını söyleyen Kenanoğlu, sezonun fena geçmediğini kaydetti. Kenanoğlu, 'Eskiden bayramlarda babamız bize ayakkabı alırdı, sabaha kadar sarılarak uyurduk. İkinci bayram ayakkabımız olmazdı. Şimdi öyle değil. Herkesin 5 tane ayakkabısı var. Her şey değerini yitirdi. Ayakkabılar bile bayramların tadını kaçırdı. İsteyen istediği zaman ayakkabı alabiliyor. Mutluluk sebeplerimiz başka alanlara yöneldi.' diye konuştu.


'Sağlıklı, kaliteli ve dayanıklı olmalı'


İzmir'de birçok alanda ayakkabı satışlarının yapıldığını söyleyen Kenanoğlu, 'İnsanlar artık 10 liraya bile ayakkabı alabiliyor. Ucuz ayakkabı ile pahalı ayakkabı arasında uzun ömürlü olması açısından fark bulunuyor. 10 liraya alınan ayakkabı maksimum 2 ay kullanılıyor ama 50 lira değerinde ve üstü bir fiyata satın alınan ayakkabı daya dayanıklı. Kirlendiği zaman makinede yıkama şansınız var, yıpranma veya açılma pek mümkün olmuyor. 20 liraya 3 tane ayakkabı alacağınıza biraz daha para ekleyerek daha kaliteli, sağlam bir ayakkabı almanızı öneriyorum. Ayakkabının fiyatı uzun ömürlü olmasıyla, sağlıklı ayakkabı ise tabanla ilgili. Sağlık, kalite ve dayanıklılık bir ayakkabının ana kriterleri sayılır.