Elektrik tesisat işleri yapan 32 yaşındaki Tansu T.’nin hayatı, 1989 yılında düğüne giden annesinin trafik kazasında yaşamını yitirmesi, ablasının da 1993 yılında intihar etmesiyle kabusa döndü. Babası yeniden evlenen Tansu T., Antalya’da yaşamaya başladı. Bu sırada arkadaş olduğu, babası kuyumculuk yapan B.Ö., iki böbreğinin de iflas etmesiyle yaşam mücadelesi vermeye başladı.

ARKADAŞINA CAN VERDİ

Hayata tutunmak isteyen B.Ö.’nün ailesinin bağlantı kurduğu kişilerin kan gruplarının uyuşmaması üzerine son olarak Tansu T.'den yardım istendi. İddiaya göre ailenin 'düğün masraflarını karşılama' ve 'sigortalı gösterme' vaatlerinin yanı sıra, ileride sağlık sorunu yaşaması durumunda bunlar için de yardım etmeleri şartıyla Tansu T. bir böbreğini vermeyi kabul etti.

Akdeniz Üniversitesi’nde etik kurulun da onayının ardından 2008 yılının Ocak ayında, Tansu T.’den alınan böbrek, o zaman 20 yaşında olan B.Ö.’ye nakledildi. B.Ö., naklin ardından gördüğü tedaviyle hayata tutundu.

VEFASIZLIK İSYANI

Böbreklerinden birini vererek arkadaşını yeniden hayata bağlayan Tansu T. ise, 4 yıl önce evlendi ve bir kızı dünyaya geldi. İzmir’de elektrik tesisat işleri yaparak geçimini sağlayan Tansu T.’nin, yaklaşık bir yıl önce sağlığı bozuldu. Böbreğinden rahatsızlanan Tansu T., can aşısı olduğu B.Ö. ve ailesinden yardım istedi. Sağlık hizmetlerinden ücretsiz yararlanabilmek için ailenin kendisini sigortalı göstermesini istedi. Ancak Tansu T.’nin iddiasına göre aile bunu kabul etmedi.

Aile bireylerinin telefonlarına çıkmaması üzerine ise Antalya’ya giden Tansu T., bu kez de B.Ö.’nün yanında çalışan kişilerce tehdit edildiğini ileri sürdü.

SAVCILIĞA ŞİKAYET ETTİ

Oğullarına hayat verdiği ailenin kendisine sırtını döndüğünü öne süren ve İzmir’e dönen Tansu T., Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Ölümle tehdit edildiğini iddia eden ve sonuna kadar hukuk mücadelesine devam edeceğini söyleyen Tansu T. şunları anlattı:

"Ben arkadaşıma bir can verdim. Onlardan para almadım. Sadece onlardan, ileride sağlık sorunu yaşadığımda bana sahip çıkmalarını istedim. Onlar bunu kabul ettiler. Ayrıca bana sigorta yaptıracaklarını ve düğünümde de yardım edeceklerini vaat ettiler. Ama hiçbirisini yapmadılar. Beni her seferinde oyaladılar. Son olarak sağlık sorunları yaşamaya başlayınca kendilerine gittim bu kez de tehdit ettiler. Ben artık yarım bir insanım. Kızıma, aileme bakamıyorum. İki gün çalışsam üçüncü gün işe gidemiyorum. Ben onlardan para istemiyorum ama, onlar bana arada 300- 500 TL göndererek susturmaya çalıştılar. Ben sadece vaat ettiklerini yerine getirsinler istiyorum. Sağlığıma kavuşayım. Benim avukat tutacak param bile yok. Fakir olduğum için kendileriyle mücadele edemeyeceğimi bildikleri için de beni yok sayıyorlar."