İzmir Büyükşehir Belediyesi, 2017 yılı hedeflerini belirledi. Büyükşehir Belediye Meclisi'nde oy çokluğu ile onaylanan 2017 Yılı Performans Programı ve Mali Bütçesi'ne göre 4 milyar 950 milyon TL olarak belirlenen 2017 bütçesi, bir önceki yıla oranla yüzde 10.37 artış gösterdi. Bütçede 244 proje için 2 milyar 284 milyon liralık pay yatırım için ayrıldı. 2017 bütçesinde tramvay hatları yapımı ve araç alımı, Homeros Bulvarı-Otogar Bağlantı Yolu, karayollarında alt ve üst geçit çalışmaları, Üçyol -DEÜ Tınaztepe Kampusü- Buca-Koop, F.Altay-Narlıdere Kaymakamlık metro hatları, İzmir Opera Binası, sinyalizasyon sistemin geliştirilmesi, Süt Kuzusu Projesi, otopark yapımı, itfaiye araç filosunun büyütülmesi ile asfalt ve kamulaştırma  yatırımları önce &c cedil;ıktı. 2020'ye kadar karbon salınımının azaltılmasını hedefleyen Büyükşehir Belediyesi, çevre yatırımlarına da 400 milyon TL ayırdı.

 
Yatırım rekoru kırılıyor

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, bütçe ile ilgili olarak Adalet ve Kalkınma Partisi Grubu'nun eleştirilerine tek tek yanıt verdi. İzmir Büyükşehir Belediyesi yatırımlarının sürekli arttığına dikkat çeken Başkan Kocaoğlu, 2004 - 2009 yılında 1 milyar 945 milyon  lira olan yatırım miktarının, 2009 - 2014 döneminde 4.5 milyar liraya, 2014 - 2016 yılları arasında 4 milyar 953 bin liraya ulaştığını söyledi. 2 yılda bu performansla devam edildiğinde, üçüncü 5 yıllık dönemdeki yatırım tutarının 8 milyar lirayı aşacağını vurgulayan Başkan Kocaoğlu, İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin bugüne kadar kamulaştırma için harcadığı rakamın ise 1 milyar 639 milyon lira olduğunu söyledi.

 
“Sözlerim manipüle edildi”

Geçtiğimiz hafta bütçe görüşmeleri sırasında yaptığı konuşmada indirimli ve ücretsiz binişler nedeniyle ESHOT'un yükünün arttığına dikkat çektiğini, ancak bu açıklamasının manipüle edildiğini belirten Kocaoğlu, “Bizim 13 yıldır nasıl yoğurt yediğimizi herkes bilir. Biz hükümet 'onu-bunu bedava taşı' diye yönetmelik çıkartıyor. ESHOT bundan dolayı zarar ediyor. Merkezi hükümetin bir şekilde ama ÖTV ama başka bir şekilde, ulaşım indiriminin belirli bir miktarını karşılaması gerektiğini söyledik. Yoksa biz hiçbir vatandaşımıza başka bir nazarla bakmadık, bakmayız da” dedi.

 
Sayıştay raporuyla yanıt verdi

İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından hazırlanan stratejik planların “akşam yatıp, sabah kalkıp şunu yapalım” şeklinde hazırlanmadığının altını çizen Başkan Aziz Kocaoğlu,  “Stratejik plana uygun performans planı ve bütçe yaptığımız, Sayıştay raporlarında açıkça belirtiliyor. O raporlarda ayrıca ‘Belediyenizin hedef ve göstergelerine uygun olduğu hesap verilebilir, şeffaf olduğu tespit edilmiştir’ diyor” şeklinde konuştu.

Raylı sistem yatırımlarının yapılmadığına yönelik eleştirilere de yanıt veren İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı şunları söyledi:

“Tramvay çalışmaları hızla devam ediyor. İZBAN hattını Selçuk'a kadar uzatacak raylı sistem çalışmalarımızı da bitirdik. TCDD sinyalizasyonu bitirdiğinde, hattı devreye alacağız. Bize verilen tarih 2017 yılının Eylül ayı.  Ayrıca TCDD ile Belevi'ye de istasyon yapılmasına karar verdik. Onun yapımı devam ediyor. Narlıdere Metrosu niye bekliyor? Haberiniz var mı? Kalkınma Bakanlığı'na gittim; görüştüm. Projesi hazır. İmzaya açılacak. İmzadan gelince ihaleye çıkacağız.”

“Bornova Stadı’nı büyüteceğiz”

İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin bütçede spor tesislerine yeteri kadar kaynak ayırmadığı yönündeki eleştirilere de yanıt veren Başkan Kocaoğlu şöyle konuştu:

“Büyükşehir Belediyesi Gençlik ve Spor Bakanlığı'nın görevini yapıyor.  Karşıyaka Kapalı Spor Salonu'nu, Halkapınar Kapalı Spor Salonu'nu Büyükşehir Belediyesi yapmıştır. Çevre yerleşimlere 25 kapalı spor salonu yaptık. Sahaları saymıyorum.  Hakkını yememek lazım; Spor Bakanlığı da yaptı. Örnekköy'deki tenis kortlarını yaptı. Gerçekten mükemmel bir yer oldu ama çalıştırmıyorlar.  Buzdolabına koyuyorlar.  'Siz hoca tutun biz çocukları taşıyalım,  tesis çürümesin' dedik. Her İl Müdürü geldiğinde bu konuyu tekrarlıyoruz.  Bornova Stadı'nı bitirdik. Şimdi büyütüyoruz. Projesi bitti;  ihaleye çıkacağız. Tire Stadı hızlı bir şekilde tamamlanıyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı, kültürden, müzelerden, kazılardan, ören yerlerinin kamulaştırmasından sor umlu. Ama Ildırı'dan Yeşilova'ya, Smyrna'dan Foça'ya, Klaros'tan Teos'a ve Agora’ya kadar İzmir'deki bütün kazıların finansmanını sağlıyoruz. Restorasyonlar dahil. Bu Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın görevidir.”

 
“Saman çöpü bile vermediler!”

Kapatılan Özel İdare'nin hizmetlerinin yüzde 95'ni devraldıklarını hatırlatan Başkan Kocaoğlu, buna karşılık Özel İdare mallarından hiçbir şey almadıklarını söyleyerek, “Adam bir çöp verir ya! Tapudan, iş makinesinden vazgeçtik. 'Al şu saman çöpü Büyükşehir'e düştü' der. Sıfır olur mu? Ne biçim anlayış? Mahkemeye verdik, iş makinelerinin  hepsi bize devredildi. Biz de evrak giriş çıkışı yapıp bu araçları ilçe belediyelere devrettik. Siyasi bir büyüğümüze hizmet binası için kira ödediğimizi, şu binayı (İl Özel İdaresi'nin yeni binasının verilmesini istedim) 'bize verin' dedi m.  Bana 'Hassas bir konu var. Dokunma' dedi. Sonra hassas konu kalktı. Bu kez de bina Milli Eğitim Müdürlüğü'ne verildi. Peki bu belediye kimin belediyesi?” şeklinde konuştu.

 
Mecliste gerginlik

AKP Grup Sözcüsü Ali Kökoğuz'un stratejik plana uyulmadığını anlattığı konuşmasının bir bölümünde Başkan Kocaoğlu’na hitaben “Sizin imzanız sizin sözünüzde geçerli. Esnaflıkta ve ahilikte söz ve imza kişinin şerefidir. İcraat olarak namusudur” cümleleri üzerine toplantıda gerginlik yaşandı. Başkan Kocaoğlu, yaşanan tartışmanın artarak devam etmesi üzerine oturuma 15 dakika ara verdi.

Aranın ardından yeniden söz alan Kökoğuz, “Yanlış anlamdan dolayı ortam gerginleşti. Bunda belki benim de payım var. Hepinizden özür dilerim. Kastımı aşan bir şey varsa, yanlış anlaşılmaya sebebiyet verdiysem çok çok özür dilerim” diye konuştu. Başkan Kocaoğlu da yaşanan gerginlikle ilgili, isim vermeden konuşarak, “Her şey olur. Ama elimizi vicdanımıza koyacağız. Belediye başkanlığı, meclis üyeliği yapıyoruz. Yarın bitecek bu işler. Birbirimize rencide edici, hakarete varan sözler etmenin hiçbir yararı yok. Onun için tüm arkadaşlarımızı sükunetle, eleştirisini, katkısını söylemeye davet ediyorum” dedi. Başkan Kocaoğlu, oy & ccedil;okluğu ile onaylanan bütçenin İzmir'e hayırlı olmasını dileyerek, konuşmasını şöyle tamamladı:

“Bu kentte yaşayan insanlar, İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin ne yaptığını,  nasıl çalıştığını,  hangi ilkelere uyduğunu biliyor. Kendimizi anlatacak, övecek değiliz.  Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz. Biz çalışmalarımızla ketlimize layık olmaya, onların ihtiyaçlarını en iyi şekilde karşılamaya çalışıyoruz ve çalışmaya devam edeceğiz.”

 
Aydoğan: “Dinin yarısı insaf”

İzmir Büyükşehir Belediyesi Meclis Başkan Vekili Dr. Sırrı Aydoğan,  İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne yönelik “Yeşil alan azlığı” eleştirisini şöyle yanıtladı:

“Gayrimenkuller Hazine’nin elinde. Bu mallar ileride  kamunun hizmetinde kullanılmak üzere tutulmalıdır. Ancak son senelerde inanılmaz bir şekilde satılıyor. Resmi tesisler satılıyor, hatta parklar bile satılıyor. İnsan kendi ayağına kurşun sıkar mı? Mavişehir'de 100 dönüm araziyi, yeşil alanı kim sattı? 45 senelik yerel yöneticilik hayatımda ilk defa böyle bir şey gördüm. Buca'da ağaçlandırılacak alanları kim sattı? Kırsal kesime destek projelerine ayrılan payın az olduğu söyleniyor. Kırsal kesimde yerelde kalkınma modeli İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ile başlamıştır. İl Özel İdaresi,  İl Genel Meclisi yıllarca köy kent arasındaki yolu yapamazken, İzmir Büyükşehir Belediyesi bütün ova yollarını asfaltladı. Dinin yarısı insaf! Eleştireceksin ama elini vicdanına koyacaksın. İhaleye çıktığımız işler 'bitmedi' diye eleştirmek doğru değil.”

 
Ankara ile İzmir arasında çarpıcı kıyaslama

CHP'li Meclis Üyesi Kenan Çakar ise konuşmasında, AKP Grubu’nun bütçe ile ilgili eleştirilerine diğer şehirlerden örnekler vererek yanıt verdi. İzmir'in Türkiye'nin en çok vergi veren kenti olmasına rağmen hükümetten kamu yatırımları için aldığı payın çok düşük olduğuna vurgu yapan Çakar, şunları söyledi:

"2004 yılı ile 2012 yılı arasındaki farklara bir göz atalım. 2004 yılında İzmir'in kamu yatırımları için aldığı pay 426 milyon,  Ankara'nın 574 milyon. Ankara'nın nüfusuna, başkent olmasının avantajına göre çok adil bir dağılım. İzmir,  nüfusuna göre Türkiye'nin vergi gelirleri bakımından en çok vergi veren ikinci kenti. 2007 yılına geliyoruz. İzmir'in aldığı pay 428 milyon,  Ankara'nın aldığı pay 1 milyar lira.  2.5 katına çıkmış.  2012 yılına geliyoruz.  İzmir yine vergiye katkılarından Türkiye'nin ikinci şehri.. Aldığı pay 704 milyon lira.  Ankara'nın aldığı pay ise 3 milyar 553 milyon liraya çıkmış. Yani İzmir'in 5 katı..” 

Türkiye'nin en büyük şehrinde 18 milyar 500 milyon liralık bütçede borçlanma miktarının 4 milyar 600 milyon olduğunu hatırlatan Çakar, “Bu, bütçenin yüzde 25'idir.  Böyle bir kıyaslama yaptığımızda,  İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin borçlanmadan kaçtığını görüyoruz. 2005 yılında İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin bütçesi 500 milyon lira iken, borçları 1.8 milyar lira, yani bütçesinin 3.5 katı kadardı. 2016'ya geldiğimizde bütçede toplam 1.3 milyarlık borçla karşı karşıyayız. İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin borçlanma limiti 6 milyar TL'dir. Borçlara bakınca da geri dönüşü olan projelere borçlanıldığını, yatırımların öz kaynakla yapılmasının tercih edildiğini görüyoruz. Bu bir yoğurt yiyiştir.  Sayın Başkanı n kendi takdiri” diye konuştu. 2017 yılı bütçesinde kent için çok önemli yatırımların yer aldığını belirten Çakar,   AKP Grubu’nun fazla olduğu gerekçesiyle eleştirdiği Park ve Bahçeler Dairesi'ne ayrılan 220 milyon TL'lik bütçenin, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde 1 milyar 330 milyon TL olduğunu hatırlattı.