Eğitimde fırsat eşitliği yaratarak, gençlerin içindeki cevherleri gün yüzüne çıkaran Buca Belediyesi, Kızılçullu Bilim ve Sanat Merkezi’ni kurarak genç bilim insanlarını Türkiye’ye kazandırıyor. Buca Belediye Başkanı Av. Erhan Kılıç’ın köy enstitülerini yeniden canlandırma hedefiyle kurulan merkez, adını Türkiye’nin ilk köy enstitülerinden birisi olan Buca’daki Kızılçullu Köy Enstitüsü’nden aldı. Buca Belediyesi Tarık Akan Gençlik Merkezi içerisinde ücretsiz olarak hizmet veren merkez, Türkiye’de ilk kez yerel yönetim tarafından akademik düzeyde eğitim veren bir bilim üssü oldu. Özellikle lise çağındaki gençler başta olmak üzere her yaş grubundan gencin içindeki cevheri gün yüzüne çıkaran merkez, verdiği bilimsel ve sanatsal eğitimle geleceğin sanatçılarını ve geleceğin bilim insanlarını yetiştirmeyi hedefliyor.  Gençler, bilim ve sanat merkezinde aldıkları akademik eğitimle inovatif projeleri hayata geçirerek Türkiye’yi uluslararası arenada temsil etme imkanı bulacak.

Dünyayla yarışmalıyız

Projenin Buca’da bilim ve sanata gönül veren gençlere Milli Eğitim müfredatı dışında akademik eğitim verdiğini ifade eden Kızılçullu Bilim ve Sanat Merkezi Sorumlusu ve Eğitim Danışmanı Ümit Karademir, “Bizim buradaki amacımız çocuklarımızın içindeki keşfedilmemiş ruhu keşfetmek. Onları ilgi alanları doğrultusunda, seçecekleri meslekleri daha severek yapmalarını sağlamak istiyoruz. Dünyada ve ülkemizde bilimsel çalışmalar maalesef üniversite ve üniversite üstü seviyede. Türkiye’ye baktığımızda da teknolojik alanda alınan patent sayısı çok çok az. Oysa, bizim dünyayla yarışmamız, insanlık için iyi işler yapmamız gerekiyor. Bu yeteneklerin bilimle ürettiği projeleri doğru sonuçlandırıp, patent almamız gerekiyor ki ülkemiz bu şekilde sanayileşsin ve gelişsin. İşte bu eksikliği biz bir nebze de olsa kendi öğrencilerimizle Buca’da telafi etmek için çalışıyoruz” şeklinde konuştu. 

Yetenekli çocuklar

Birbirinden yetenekli çocukların kendini dünya çapında tanıtma imkanı sağladıklarını dile getiren Karademir, “Çocuklarımız daha 14, 15 ve 16 yaşlarında uluslararası alanda yabancı dilde makaleleri yayınlanacak.  Aynı zamanda İngilizceleri gelişecek, ekip çalışma ruhları oluşacak, etik kuralları öğrenecekler. Dolayısıyla biz bu gençlerimize daha üniversiteye gitmeden akademik çalışmayı öğretmeyi hedefliyoruz” diye konuştu.

Merkez tarafından BUCA IMSEF adıyla hayata geçirilen uluslararası bilim ve sanat yarışması hakkında bilgi veren Karademir, “BUCA IMSEF isimli yarışmamız fizik, kimya, biyoloji, mühendislik, enerji, bilgisayar, matematik ve piyano alanında gerçekleştirilecek. Bu çalışmada Türkiye’de ve uluslararası düzeyde lise öğrencilerini online başvuru ile alıyoruz. Milli Eğitim Bakanlığımız tarafından onaylı bu çalışmada, 42 dünya temsilciliğiyle hizmet veriyoruz. Rusya’dan Çin’e, Endonezya’dan Amerika’ya kadar ülkemizi BUCA IMSEF adıyla temsil ediyoruz. Her alanda uzman akademisyen jürilerimiz var. Şu ana kadar başvurularımız tamamlandı. Jürilerimiz projeleri online olarak seçme aşamasında.  29 Eylül – 4 Ekim 2020 tarihleri arasında Buca’da çok güzel bir organizasyona imza atacağız” ifadelerini kullandı. n Tarık Bilgin

Gençler beğendi

Merkezde eğitim alan birbirinden yetenekli öğrenciler ise geleceğin bilim insanı ve sanatçısı olma hayaliyle çalışmalarını tüm hızıyla sürdürüyor.  Buca İnci Özer Tırnaklı Fen Lisesi 9’uncu sınıf öğrencisi Asil Söylev, “Okulda bilim adına kısıtlı bir eğitim alıyoruz. Okul derslerimize ayrılan vakitten bilime vakit kalmıyor. Burada okul derslerimizin dışında farklı bilim alanlarında dersler alıyoruz. Girişimcilik, fizik, kimya, biyoloji gibi alanlarda eğitimler alıyoruz. Bu eğitimleri kullanarak ülkemizi Buca olarak farklı alanlarda temsil etmeyi düşünüyoruz” diye konuştu. İleride Türkiye’yi sanatıyla temsil etmek isteyen Buca Sevgi Ferit Akın Ortaokulu 8’inci sınıf öğrencisi Duygu Şenkaya ise, “Okullarımızda bize verilmeyen bir eğitimi, burada alma imkanı buluyoruz.  Burada müzik alanında her alanda bilgi alabilme imkanı buldum. Piyano eğitimi alarak ileride başarılı bir sanatçı olmak, ülkemi ileride Fazıl Say gibi temsil etmek istiyorum. Bu çalışmada da merkezin çok büyük bir katkısı olacak” dedi.

Göç ve Mübadele Anı Evi ödül aldı

İzmir Büyükşehir Belediyesi Ahmet Piriştina Kent Arşivi ve Müzesi'ne bağlı Buca Göç ve Mübadele Anı Evi, ÇEKÜL’ün düzenlediği Tarihi Kentler Birliği Müze Özendirme Yarışması'nda "Göç Müzeleri" dalında ödüle layık görüldü.

İzmir Büyükşehir Belediyesi Ahmet Piriştina Kent Arşivi ve Müzesi'ne (APİKAM) bağlı Buca Göç ve Mübadele Anı Evi, Çevre ve Kültür Değerlerini Koruma ve Tanıtma Vakfı’nın (ÇEKÜL) düzenlediği Tarihi Kentler Birliği (TKB) Müze Özendirme Yarışması'nda "Göç Müzeleri" dalında ödüle layık görüldü. 16 belediyeden farklı ölçeklerde 18 müzenin katıldığı yarışmada Eskişehir Odunpazarı Belediyesi Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu Kırım Tatar Müzesi ve Antalya Manavgat Belediyesi Giritli Müzesi ve Giritliler Kültür Evi de ödüle layık görülen müzeler arasında yer aldı.

2017'de faaliyete başlamıştı

Buca Göç ve Mübadele Anı Evi'nde, göç olgusuna odaklanan sergiler, dinletiler ile çocuklar için drama eğitimleri düzenleniyor, konuyu bilimsel olarak ele alan uluslararası sempozyum, panel ve söyleşiler ve sözlü tarih çalışmaları yapılıyor. Kurum, mübadeleyi yaşayan Türkiye ve Yunanistan halkları arasındaki dostluk, sevgi ve iş birliğini de geliştirmeyi hedefliyor. Buca Göç ve Mübadele Anı Evi, “Türk-Yunan Nüfus Mübadelesi” başta olmak üzere Türkiye'ye Balkan ülkelerinden yapılan göçlerin hikâyesini aktarmak ve göçmenlerden kalan kültürel mirası sergilemek için 2017 yılında faaliyete başlamıştı.

Buca'da Kasaplar Meydanı, Menderes Mahallesi, 106. Sokak üzerindeki Göç ve Mübadele Anı Evi hafta içi 08.30-17.30, cumartesi günleri ise 09.00-17.00 saatleri arasında ziyaret edilebiliyor.