FATİH ÖZKILINÇ- İzmir Büyükşehir Belediyesi eylül ayı olağan meclis toplantısı üçüncü birleşimi Başkan Vekili Mustafa Özuslu idaresinde Ahmet Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde gerçekleştirildi. Meclis oturumuna Levent Marina ve Türkiye Tanıtım Araştırma Demokrasi ve Laik Oluşum Vakfı tartışmaları damga vurdu.

AK PARTİ’DEN TÜLOV ELEŞTİRİSİ

İzmir Büyükşehir Belediyesi ile Türkiye Tanıtım Araştırma Demokrasi ve Laik Oluşum Vakfı (TÜLOV) arasında imzalanması planlanan ve imzalanması için İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'e yetki verilmesi ilgili Hukuk – Plan ve Bütçe Komisyonlarından oy çokluğu ile meclise gelen komisyon raporu AK Parti Grubu ile CHP Grubu arasında tartışmalara neden oldu.
Söz konusu komisyon raporuyla ilgili söz alan AK Partili Meclis Üyesi Fikret Mısırlı, "Bu konu bizim plana bütçeye geldiğinde parasal olarak çok ciddi bir rakam içermiyordu ancak TÜLOV’u biraz inceledim ben, bu 2001'de kurulmuş ancak 10 yıldır faaliyette bulunmuyor. Bugün yapacağımız protokolde şu geçiyor, apaydın bir gelecek ve yeni toplumda aynı siyaset diye geçiyor. Biz 14'ncü maddeye göre kültür sanat spor gibi konularda işbirliği yaparız ya da yaptırırız. Ancak buna baktığımızda sanat, kültür spor neresinde… İzmir'e hizmet edecek bir çaba dışında tamamen bir siyasi bir protokol gibi algılanıyor. Cemaatlerden bir tanesi gelip böyle protokol yapmak istese bu kabul edilmeyecek. Bu konuyla ilgili vakfın yapılanmasını içine baktığınızda tamamen partinizin içindeki kişilerden oluşan ve partili belediyeleriniz ile protokol imzalanmış. Vakfın asıla amacına baktığınızda eğitim gibi konularda hiçbir çalışmasını göremiyoruz” dedi.

“MANİPÜLE EDİLMESİNİ DOĞRU BULMUYORUZ”

Mısırlı'nın ardından söz alan CHP'li Meclis Üyesi Gamze Gül Çamur ise “Biz İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak vakıf ve dernekler ile bir çok iş birliği yapan bir belediyeyiz. Bizim için önemli olan vakıf kimler tarafından kurulduğundan çok vakfın amacı. Bu vakfın amacı, yurt dışında bilimsel ve kültürel araştırmalar ile ülkemizi tanıtmak.  Türkiye karşıtı lobileri önlemek ve kültürel çalışmalar ile bunları engellemek. Türkiye'nin doğru olarak tanıtılmasına yardımcı olmak. Burada bir sıkıntı var mı? Vakıfın bizim görüşümüze göre, ki zaten amaçlarını okuyan bir insan cemaatler ile ilişkilendirilmez bile. Bilimsel ve kültürel esaslara dayalı bir derneğin amacının bu olması tabii ki bizim için protokol imzalamak için yetmiyor. Vakfın vergi geçmişe baktık. Vakıf 2002 yılında vergi muafiyeti almış. Vergi muafiyeti verilen vakıflar kamu yararına çalışıyor demektir. Biz CHP'liyiz ve bunla gurur duymaktayız. Biz vakıflar ile ilişki kurarken bu kimliğimizden ziyade meclis üyesi olma sıfatımızı kullanırız. Üçüncü yılımıza girdik bir çok dernek ve vakıf ile protokol imzaladık. Biz CHP Grubu olarak bir derneğini üyesinin hangi siyasi görüşte olduğunu önemsemedik. Eğer biz bunu önemseseydik bazı dernek ve vakıflardan AK Parti ve diğer partilerden yönetim kurulu üyeleri vardı bunu göz önünde bulundurur ve iş birliği yapmazdık. Bu konunu böyle manüpile edilmesini doğru bulmuyoruz” diye konuştu.

“YİYECEKLER, İÇECEKLER BİZ ÖDEYECEĞİZ”

Çamur’un açıklamalarının ardından söz alan AK Partili Meclis Üyesi Hüsnü Boztepe, “Vakfı biliyor ve yöneticilerini tanıyorum. Bir çalışma yapacaklar yapsınlar. Bir zahmet o çalıştayı yaparken 600 kişi gelecek yiyecek, içecek ve parasını biz vereceğiz. Eğer ben böyle bir çalışma yapsam parasını cebimden veririm. Hani katkı koyacaktı bu kente. Ben yıllardır siyasetin içindeyim. Bir yere gittiğimde bunun parasını ben kendim karşılarım. Bu yanlış. Bu çalıştay yapılacaksa katılımcıların hepsi kendi cebinden katkı koysun ve belediyemize yük yüklemesinler. Bizde çok büyük para vardı ancak böyle yemeklere çalıştaylara kendi cebimizden para verelim diye bir şey mi olur? Bu çok yanlış bir şey” şeklinde konuştu.

BÜYÜKŞEHİR SIKINTIYA GİRER

AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal da "Ben vakıf ile ilgili araştırma yaptığımda ilk web sitesine baktım. Henüz web sitesi faaliyet geçmemiş bir vakıftan bahsediyoruz. Türkiye'nin uluslararası menfaatini geliştirmek için ne yapmış? Bilmiyoruz. Biz 145 milyonluk borçlanmayı konuşurken bir şey söylemiştim. Bu örnekleri verirken onların karşılığındaki rakamlar aman aman rakamlar değildi. İzmir Büyükşehir Belediyesi bütçesi içinde küçük rakamlar. Ancak bunlar alt alta koyduğunuzda İzmir Büyükşehir Belediyesi çok büyük bütçeleri yönetirken ekonomik anlamda bu tarz altını üstünü bilmediğimiz faaliyetlerden dolayı sıkıntıya girer” ifadelerini kullandı.

KÖKKILINÇ: ONUR ÜYESİ NÜKHET HOTAR

AK Parti Grubunun eleştirilerine yanıt veren CHP Grup Sözcüsü Kökkılınç ise “Vakfa güvenmemek için bir nedenimiz yok.  Web sitesi kapalı ancak vakfın faaliyet göstermesi için illa bu şart mıdır? Vakfa baktım ben, yönetim kurulu üyelerine . En çok dikkatimi çeken Onur Üyesi DEÜ Rektörü Nükhet Hotar.  Neler yaptığını öğrenemedik dediler ben buldum. Egenin iki yakasında dostluk konserleri yapmışlar. Sorumlu çocukların rehabilite projesinde çalışmışlar, okuma yazma projeleri gerçekleştirmişler. Temsil ve ağırlama giderler, belediye olarak bazı yükümlülükleriniz var. Diğer vakıflara ne yaptıysak buna da aynı yaklaşım ile yaklaşıyoruz” dedi. Görüşmelerin ardından ilgili komisyon raporu meclisten Cumhur İttifakının red oylarına karşılık Millet İttifakının kabul etmesiyle meclisten oy çokluğuyla geçti.

İZDENİZ'İN SERMAYE AKTARIMINA OY BİRLİĞİ

İZDENİZ’in 19 Ağustos 2021 tarihli Olağanüstü Genel Kurul Toplantısında, şirket sermayesinin 233 milyon 250 bin TL’den geçmiş yıllar ve 2020 yılı zararları toplamından 55 milyon zarar etmesi nedeniyle sermayenin azaltılarak 178 milyon 250 bin TL indirilmesine karar verildi. Aynı zamanda eş zamanlı olarak 55 milyon TL de sermaye arttırımı yapılmak için sermayesinin 233 milyon 250 bin TL’ye çıkarılması kararı alındı. İZDENİZ aldığı bu karar doğrultusunda Meclis’ten 51 milyon 95 bin TL sermaye talebinde bulundu. Talep ilgili komisyonlardan ve Meclis’ten oy birliği ile geçti.

“İZDENİZ’E NEŞTER ATILMALI”

İlgili gündem maddesiyle ilgili söz alan AK Partili Erhan Çalışkan, “Zararın neden olduğu, nasıl iyileştirilmesi. Yolcudan alınan gelir, personel giderlerini karşılanmıyor. Böyle bir şey olabilir mi? 55 milyonluk zarar etmiş bir şirketi 10 dakika konuşarak çekiyoruz. Yönetim böyle takdir etmiş, indirdik, kaldırdık ama çözüm önerlerini konuşmuyoruz. Eğer çözüm istiyorsak, İZDENİZ’e neşter atılması gerekiyor. önümüzdeki 10 yılları için vizyonel olarak tartışmalıyız. Şirketlerle ilgili ne soruyorsak, ticari kanuna kalıyor. Gizli bilgi denilip, verilmiyor. ESHOT, bununla ilgili hazırlık yapıyor, belediye meclisini önemsiyor. Zaman harcayıp, gelip anlatıyor. Bu parayı vermeseniz, bilet bu kadar olur diyor. Biz bu taleplerimizi daha önce de ilettik. Bunların detaylı bir şekilde konuşulması gerekiyor” diye konuştu.

"İZBETON 12 MİLYON KÂR ETTİ"

CHP’li Meclis Üyesi Bülent Sözüpek ise “Komisyon olarak biz bu önergeyi konuşurken, şirketler birimimizden arkadaşımız geldi, bilgilendirme yaptı. Yeterli bilgi almadık, diye bir sonraki toplantıya aktardık. Orada da ilgili bilgileri İZDENİZ’de finansman müdürümüz bize gönderdi, bende komisyonumuzun whatsapp grubumuzda şeffaf bir şekilde paylaştım. Orada bütün giderler kalem kalem yazıyor, personel giderleri de yatırım giderleri de yazıyor. Borçlarla ilgili de birkaç söz söylemek istiyorum; ülkemizin şu an en büyük sorunu enflasyon. Bu ülkenin ekonomisinin kötü gidişinin sorumlusu mevcut iktidar. Vergi veriyoruz ama o vergiler vatandaşa dönüyor mu? Yollar, köprüler, vatandaşımızdan çıkan vergilerle ödeme garantili bazı şirketlere veriliyor. Elektrik, doğalgaz olarak dönüyor mu? Önümüz kış, her ayda elektriğe, doğalgaza zam geliyor. Biz İZDENİZ’de yaptığımız borçlanmayı neden yapıyoruz? Pandemi sürecini hep beraber yaşadık, bunu defalarca söyledik. Cumhurbaşkanı da bunu defalarca söylüyor; fahiş fiyatların önüne geçemiyoruz. Hatta daha bugün bir karar alınarak, Ticaret Bakanlığı tarafından fiyatları dengelemeye dair bir komisyon kuruldu. Biz bu borçlanmaları niye yapıyoruz? İzmir halkına yatırım yapmak amaçlı yapıyoruz. Her defasında, bazı şirketlerimizin zarar ettiğini söylüyorlar. İZBETON firmasının zarar ettiğini yine söylediler. Daha önce de anlatmıştım; İZBETON’un kar ettiğini söylemiştim. İzmir Ticaret Odası’nın (İZTO) bugün şirketlere ödüllendirme yazıları çıktı. Yalan beyanlarda bulunan arkadaşlar için tekrar söylüyorum; İZBETON’un 2020 yılı karı 12 milyon 69 bin TL. Bununla ilgili İZTO takdir belgesi vermiştir. Bunu yalan beyanlarda bulunan arkadaşlara ve basın mensuplarına sunmak istiyorum. Bizim belediye şirketimizin zarar etmediğini, kar ettiğini tüm İzmirli vatandaşlarımız görsün” dedi.

HIZAL'DAN LEVENT MARİNA ELEŞTİRİSİ

Konuyla ilgili söz alan AK Parti Grup Başkan Vekili Özgür Hızal ise Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in İZDENİZ gemilerinin barınması için uzun süreli yer arayışının Levent Marinayı kiralaması ile son bulduğu yönündeki açıklamalarını hatırlatarak “Levent Marina kiralanmış. Aylık 480 bin TL. Peki bu beyanda bulunan İZDENİZ'e ait gemiler arabalı vapurlar bu marina içine girebiliyor mu? Ben gittim hiç görmedim. Teknik olarak giremiyor.Biz yalan falan konuşmayız ancak düzeltmekten yorulduk. O rakamın ne kadar denetlendiğini ne kadar kredi çektiğinizi İzmir Büyükşehir Belediyesi ne kadar aktarım olduğunu İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin alacağı olduğunu ancak alacağı istemesinler diye fatura kesilmediğini sizde ben de biliyorum. İZBETON meselesini unutmadım ona da geleceğim.  Levent Marina'yı kiralamışlar , gemileri çekmek için kullanacakları yeri kullanamıyorlar. Sık bir restoran yapmışlar. Buna bir şey demiyorum. Ancak sorun beyanda İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı böyle bir beyanda bulunuyorsa ortada bir yalan var demektir. İfade bu, gerçek orta. Bakımı nerde yapıyorsunuz yine İstanbul'a götürüyorsunuz. Fırtınalı havada yine açığa çekiyorsunuz. Bir barına meselesi vardı, büyük ihtimalle onla karşımıza çıkacaksınız. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanın böyle bir ifadesi olmaz. O marina kiralanacakken İzmir Büyükşehir Belediyesi yetkilileri bunu bilmiyor muydu? Problem burada mı yoksa sayın başkanda mı?"

"SAHİLDEN YÜRÜSELER GERÇEĞİ GÖRECEKLER"

İddialar ile ilgili söz alan CHP Grup Sözcüsü Nilay Kökkılınç, "Orada sadece toplantı yapmaya girmiş sadece AK Parti Grup Başkanvekilimiz. Oranın tamamını gezerlerse orada bir çekek yeri olduğunu görecekler. Hemen yanında da tesis var. İzmir Büyükşehir Belediyesi ve İZDENİZ'in kullanımında olan bir barınak yerine Ulaştırma yeri gösteremedi için İzmir Büyükşehir Belediyesi ve İZDENİZ çok büyük bir sıkıt yaşadı. İnciraltı'nda ki engelli vatandaşlar için açılan kafeden itibaren kıyıdan limana kadar yürürlerse çekek yerini görecekler. Bence yapılması gereken İZDENİZ ile ilgili bir anlatım yapalım. Gerekirse meclis öncesi şirket yöneticileri gelsin ve faaliyet ve planlamaları anlatalım."

BOZTEPE’DEN TALİMAT İDDİASI

AK Partili Hüsnü Boztepe de Levent Marina’ya ilişkin iddialarda bulunarak “İhalesi’ne bizzat Genel Sekreter katıldı. Başkası ne kadar verse daha fazlası verilecekti. Bura alınacaktı. Çünkü birileri talimat verilmiş, ‘ne olursa olsun alın’ diye” Karşıyaka Belediyesi’nin ambulans olarak kullandığı bir yat vardı. Geçenlerde duydum o yatı İzmir Büyükşehir Belediyesi Meclisi Tunç Bey’e tahsis etmiş” dedi.

İDDİALARI YALANLADI

AK Partili Boztepe’ye yanıt veren CHP Grup Sözcüsü Kökkılınç, “Hüsnü Bey her zamanki olduğu gibi konuşuyor. Cevap vermesek olmuyor, cevap versek olmuyor. Çok soyut bir konu, dedikodu. En küçük bilgi ve belgeye dayanmayan iddialar. Bu tür iddialar bazen o kadar ileriye gidiyor ki, İZSU Genel müdürümüz yargıya yansıttığı bir durum oldu. Hüsnü bey de daha dikkatli olması gerekiyor. Bu iddiaların doğru olmadığını da söyleyeyim” diye konuştu.

ÖZUSLU: BEN ÖNERDİM

Özuslu da, “Sayın Boztepe’ye ne diyeceğimi bilemiyorum! Ambulans, ne zaman alınmış Karşıyaka Belediyesi’ne? Bir tane hasta taşımış mı? Su alıyor, batıyordu. Karşıyaka meclis üyesi olarak ben önerdim. Yalan söylüyorsunuz. Çünkü kafanızdan tahayyül ediyorsunuz. Söylüyorum; ben önerdim başkana, burada çürüyor yıllardan beri, hiç olmazsa kamu yararına bir iş yapsın diye. Herhangi bir şekilde ihtiyaç olduğunda başkanı da taşısın, başka insanları da taşısın, hizmet yapsın. Az da olsa kullanılıyor ve kullanılmaya devam edecek” dedi.

Özuslu konuşmasının devamında ise şunları kaydetti:

“Ne talimatı Allah aşkına! Neymiş, talimat gelmiş, ihaleye girmiş, ihaleye genel sekreter girmiş! Kim giriyor bizim ihalelerimize! Kurumu temsilen ihalelere kim giriyor? Tabi ki genel sekreter girecek, ne var bunda. Buradan yola çıkarak Marina ile ilgili iddiaları önümüzdeki günlerde konuşacağız. Ben denizci değilim, marinayı ancak hayatımda oraya gidip çay içerken gördüm. Ama elinizi Allah aşkına vicdanına koyacaksınız. İzmir halkının yüzde 58 oyuyla seçilmiş belediye başkanından bahsediyoruz. Velev ki hatalı bilgilendirdi. Siyasi nezaketten bahsediyoruz, biz Cumhurbaşkanımız ya da bir bakanımızla ilgili bir konu olduğunda hatalı bilgilendirme olmuştur diyoruz. 1 milyon oy almak Büyükşehir Belediye Başkanı’na o kelimeyi söylememize gerekçe olamaz, olmamalı! Bazen sesim yükseldiğinde yanlış anlamayın, hareketli konuşan bir insanım. Her hatip söz sanatı kullanır, mübalağa sanatı siyasette çok kullanılır ama elinizi vicdanınıza koyun; ülke yeterince gergin, siyasetin dilini belli bir yerde tutmak mecburiyetindeyiz. Ses yükselebilir ama birtakım ithamlar olmaz. Gerçekten yakıştıramıyorum! Bu meclisi yöneten bir insan olarak bu dilin, bu üslubun doğru olmadığını söylemek mecburiyetindeyim. Bunları hep beraber düzeltmek mecburiyetindeyiz” diye konuştu.