FATİH ÖZKILINÇ- İzmir Büyükşehir Belediyesi nisan ayı olağan meclis toplantısı birinci birleşimi Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Tunç Soyer idaresinde Ahmet Adnan Saygun Sanat Merkezi(AASSM)’nde gerçekleştirildi. Oturumda meclis başkan vekilleri, divan katip üyeleri ve encümen üyeleri için seçimler yapılırken ihtisas komisyonları da oluşturuldu. Denetim komisyonu raporuna Ak Parti grubunun eleştirileri ise oturumda tartışmalara neden oldu. Raporun okunması ve okunmaması konusu CHP grubu ve AK Parti grubu arasında tartışmalara neden olurken Başkan Soyer, pandemi nedeniyle raporun okunmadan rapor üzerinde konuşmak isteyen meclis üyelerine söz verdi. Oturumda ayrıca 30 Ekim tarihinde kentte meydana gelen deprem ve ardından yaşanan felaketler nedeniyle mağdur olan vatandaşlara destek olunması için Kasım ayı su faturalarının İZSU tarafından karışlanması ya da yardım kampanyası düzenlenmesi konusu da görüşüldü.
Yasaya göre etik değil
Denetim komisyonu raporu üzerine söz alan komisyon üyesi Ak Partili Fikret Mısırlı, rapor aleyhinde eleştirilerde bulundu. ESHOT’ta bazı alımların meclis üyelerinin şirketlerinden yapıldığını dile getiren Mısırlı, “Raporda en çok dikkatimizi çeken 2019 senesinde 217 bin lira 2020 senesinde de İzmir Büyükşehir Belediyesi Meclis Üyesi ve Bornova Belediye Başkanı İduğ’un şirketinden bir alım yapıldığı tespit edilmiştir ve bununla ilgili olarak baktığımızda da halen şirket ortağı. 5393 sayılı yasanın 28’inci maddesinde bunun etik olmadığı ve bu konuyla alakalı olarak bir takım atıflarda bulunulmuş. İdare bence burada etik olmayan bir şekilde alım yapmış. 2019 yılındaki 217 bin TL’lik alım doğrudan temin mi ihale usulüyle alım mı bunu göremedik. Aynı şey ESHOT’ta sayın başkanımızın 4 yüz 60 bin küsur liraya yakın yine bir ihaleyle bir temini söz konusu. Burada da baktığımızda İduğ’un bu konuyla alakalı şirketin ortağı ve belediye başkanı ve meclis üyesi olmasının etik olmadığı… İhaleye katılanları da bir belediye başkanın ihale kazanma olasılığından dolayı da bir takım insanların katılımını da azaltığını düşünüyoruz. Bir de Hüseyin Ünal kardeşimizin aynı şekilden ESHOT’tan 41 tane hizmet faturası var. Bu da yaklaşık 600 bin TL’ye tekabül ediyor. Bir yedek parçanın ille de bir yetkili bayiden alınması gibi bir zorunluluk olmadığını düşünmekteyiz” şeklinde konuştu.
Ak Partili belediyelerde de örnekleri var
Mısırlı’nın eleştirilerine yanıt veren raporun lehinde konuşan Yeşim Tekoğlu ise “Başkanım bu raporu biz size hazırlamıştık. Ancak burada tüm meclise bilgi verilmesini buradan kınıyorum. Çünkü; size verilen raporla ilgili gerekli işlemi yapacağınızı biliyorum. Kavga, düğüş yaratmak istemiyorum ama onlarca Ak Partili belediyelerde bunların örnekleri var. Anlayışınıza teşekkür ediyorum başkanım. Gerçekten hiçbir belediye de yok bu. Kalkıp burada karşıt raporun bütün herkese söylenmesine imkan tanıdınız” diye konuştu.
Kafamıza göre fiyat verme lüksümüz yok
AK Partili Mısırlı’nın ismini vererek eleştirdiği Meclis Üyesi Hüseyin Ünal da “Ben 44 yıldır otomotivciyim 34 yıldır da aynı işi yapıyorum. Meclis üyeliğimde benim üçüncü dönemim hep bu şirketim vardı. Hep de bu şekilde devam etti. İş ortaklarım Savunma Bakanlığı, Adalet Bakanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü, belediyeler ve resmi kurumlar. Bu kurumlar bu malları ilgili yerlerden alırken hep anlaşma ile alırlar. Yani alacakları yedek parçaların da fiyatlarını anlaşarak alırlar. Bunlara doğrudan fiyat verme ya da kafamıza göre fiyat verme gibi lüksümüz yoktur. Çünkü devlet işidir tamamen kurumlara özel fiyatlar verilir. Biz sadece aracıyız burada etiklikle ilgili bir şey yok, tek servisim. Aynı şey sayın belediye başkanımız Mustafa İduğ için de geçerli. O da İzmir’in ege bölgesinin tek distribütörüdür. Bu yağı kullanan bütün araçlar oradan geçmek oradan almak zorundadır. Etiklik Ak Parti Grubu üzerindeki arkadaşlara yıkılır. Sağlık Bakanın maalesef hastaneleri var, Milli Eğitim Bakanın okulları var, Ulaştırma Bakanın ve Turizm Bakanın otelleri var” dedi. Tekrar söz alan Fikret Mısırlı ise Tekoğlu’nu “Kınıyorum” ifadesine tepki göstererek “Ben görevimi yaptım kınanacak duruma geldim. Diğer tarafta etikliği ben yapmadım ben görevimi yaptım. Başkan teşekkür ederim” diye konuştu.
“Bunların söylenmesi kınamayı gerektirmez”
Tartışmaya katılan Ak Parti Grup Başkan Vekili Özgür Hızal, “Evet zor bir süreçten geçiyoruz. Biz burada denetim komisyonu raporunu okuyalım mı okumayalım mı tartışmasını yaparken değerlendirdik bunu Kovid-19 pandemisinden dolayı sonuç okunabilirdi. Geçen yıl olsa okunacaktı. Fikret Beyin sözelde bahsettiği konular okunduğunda da ortaya konulacaktı. Fikret Bey ve diğer komisyon üyeleri 45 günlük bir emek sarf ettiler. Burada kimseyi suçlamak adına değil ama burada var olan bir gerçeği ortaya koymak adına hazırlanmış bir şey. Burada bunların söylenmiş olması kınamayı gerektirmez. Burada söylenmiş olması meselenin farklı noktalara taşınması anlamına gelmez. Biz İzmir Büyükşehir Belediyesi meclis üyeleriyiz. Denetim komisyonu üyeleri de İzmir Büyükşehir Belediyesi başkanı adına bu görevi yerine getirdiler. Gereğini siz yaparsınız ya da yapmazsınız. Bu bir başka konu” şeklinde konuştu.
Uzatılacak bir şey yok
Hızal’ın ardından konuşan Başkan Soyer’in “Özgür Bey, hepimizin bilmediği bir şey söylemediniz. Hepimizin bildiği bir şey söylediniz” ifadeleri üzerine Ak Partili Hızal, “Hepimizin bildiği bir şeyi hatırlattım. Meclis başkanı olarak siz söyleseydiniz. Burada olamayan bakanlarla ilgili bu yapılırken neden müdahale etmiyorsunuz?” diye sordu. Bunun üzerine Başkan Soyer, “Bakanlara dair bir şey söylemedik bakanlıklara dair söyledik. Oturumda gereksiz bir gerginlik çıkarmaya ne gerek var? Burada denetim komisyonu raporunda bir arkadaşımızın adı geçmiş. Arkadaşımız da bununla ilgili gayet medeni bir biçimde bir şey söyledi. Burada uzatılacak bir şey yok. Denetim komisyonu bilgilendirdi. Daha fazla, detaylı bilgi almak isteyen grup başkanvekillerinden bilgi alabilir” diyerek tartışmayı noktaladı.
Meclisin yetkisi yok
Oturumda ayrıca 30 Ekim tarihinde meydana gelen deprem ve ardından yaşanan felaketler nedeniyle mağdur olan vatandaşlara destek olunması için Kasım ayı su faturalarının İZSU tarafından karışlanması ya da yardım kampanyası düzenlenmesi konusu da görüşüldü. Önerge hakkında söz alan AK Parti Grup Sözcüsü Hakan Yıldız, “Bu önergeyi verme nedenimiz mağduriyeti bir nebze de olsa gidermekti. Burada bireysel mağduriyet çok fazla. Özellikle Seferihisar’da ilçe bazında. Biz sizin bu konudaki hassasiyetiniz biliyoruz ve AK Parti olarak önergemizin gündemde kalarak yeniden komisyonlara gönderilmesi” dedi. Yıldız’a cevap veren Esnaf Komisyonu Başkanı Şerif Sürücü ise “Bu önerge başkanlıktan bulunulan bir talep. Meclisin böyle bir yetkisi olmadığından biz bu önergeyi reddettik. Ayrıca buradaki mağduriyeti 80 personel 36 saatte normale döndürürdüler. Yani bu, başkanlıktan talep edilebilir” diye konuştu.
Kaçak dövüşerek karar veriliyor
Seferihisar’da esnaf tsunaminin izlerini silerken öngörülemez derecede yüksek bir faturayla karşılaştığını belirten AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal da “Hatırlayın yakın zamanda konteyner evde kalan bir teyzenin elektrik faturası konusu oldu. Biz de meclisin bir karar alamayacağını biliyoruz. Ama İZSU burada tabir-i caizse kaçak dövüştü. O bölgede tsunami nedeniyle mağdur olmuş esnafın belirlenmesi İZSU için zor değil. Abone numaralarından aylık kullanım çıkarılıp aradaki fark ortaya konulabilir. Biz diyoruz ki bilgi eksikliğinden dolayı bu önerge komisyonlara yeniden gönderilsin, İZSU’dan gerekli bilgiler gelince yeniden değerlendirme yapalım. Burada yaşanan hadiseyi görmezde gelip böyle kaçak dövüşerek bir karar verilmesi doğru değil” şeklinde konuştu.
İZSU kaçak dövüşmüyor
Önergeyle ilgili açıklamalarda bulunan Başkan Soyer, “İZSU kaçak dövüşmüyor öncelikle onu söyleyeyim. Elimizdeki veriler artan değil azalan su kullanımı olduğunu gösteriyor. Bunun nedeni de belediyemizin yaptığı çalışmalardır. Belediye personelimiz Seferihisar Sığacık bölgesinde afet durumunun hemen ardından müdahale etmiştir. Su baskınları pompalar yardımıyla çıkarılmıştır. Bu sayede afet sahasındaki tüm personel afet sahasındaki hayatın 36 saatte normale dönesini sağlamıştır. Ama ben hassasiyete katılıyorum. Eğer varsa bir şey tekrar inceleteceğiz” dedi. Konuşmaların ardından önerge geldiği şekliyle oylandı ve Millet İttifakı’nın kabul, Cumhur İttifakı’nın ‘ret’ oylarına karşılık oy çokluğu ile kabul edildi.