FATİH ÖZKILINÇ- İzmir Tabip Odası Yönetim Kurulu ve Türk Tabipleri Birliği(TTB) Merkez Konseyi Üyeleri’nin katılımlarıyla İzmir’de sağlık çalışanları, çalışma koşullarında iyileştirme ve güvenli, sağlıklı çalışma alanlarının oluşturulması ilişkin basın açıklamasında bulundu. İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne ait Eşrefpaşa Belediye Hastanesi bahçesinde gerçekleştirilen basın açıklamasına İzmir Tabip Odası Başkanı Opt. Dr. Lütfi Çamlı’nın yanı sıra İzmir Tabip Odası Genel Sekreteri Nuri Seha Yüksel, TTB Merkez Konseyi Üyesi Dr. Kazım Doğan Eroğululları, Eşrefpaşa Belediye Hastanesi Op. Dr. Devrim Demirel ve çok sayıda sağlık çalışanı katıldı.

“Sağlık çalışanları yok sayıldı”


Basın açıklamasını okuyan İzmir Tabip Odası Başkanı Lütfi Çamlı, koronavirüs pandemisi sürecinde en çok sağlık emekçilerinin etkilendiğini dile getirerek siyasi iktidarı eleştirdi. İktidarın sağlık emekçilerini ve toplumu yok sayan anlayışı ile hareket ettiğini iddiasında bulunan Çamlı, önlenebilir bir hastalıktan yüzlerce sağlık çalışanının hayatını kaybettiğini belirtti. Sağlık Bakanlığı üzerinden eleştirilerini sürdüren Lütfi Çamlı, “Tüm pandemi süreci boyunca hekimler ve sağlık çalışanları uygun olmayan çalışma koşullarında uzun süre çalışmak zorunda kaldı. Sağlık Bakanlığı başta olmak üzere, iktidarın bilimsel bilgiye dayanmayan, şeffaflıktan uzak, yerel dinamikleri gözetmeyen, eksik, yanlış ve tutarsız uygulamalarının bedelini biz sağlıkçılar hayatlarımızla ödedik/ödüyoruz. Pandemi sürecinde öncelikli planlama birinci basamakta yapılması gerekirken; bu yapılmadı ve salgın hastanelerde karşılandı. Bu plansızlığın sonucu olarak sağlık çalışanlarının iş yükü arttı, çok sayıda sağlık emekçisi hastalığa yakalandı.Uzun saatler kesintisiz çalışma, sık nöbet tutma, her 5 dakikada bir muayene, yoğun iş yükü, şiddete maruz kalma çalışma alanımız olan sağlık kurumlarının olağanı haline geldi.  Pandemi öncesinde de karşı karşıya kaldığımız bu sorunlar salgınla birlikte daha da derinleşti, çalışma koşullarımız daha kötü hale geldi. Sağlık Bakanlığı çalışma alanlarımızda COVID-19’a ilişkin gerekli önlemleri almadı. Temel insan hakları arasında yer alan güvenli ortamlarda çalışma hakkı; bu süreçte ihlal edildi. İş güvenliği, uygun çalışma ortamı, uygun çalışma süresi, izin ve dinlenme hakkı, uygun işte çalıştırılma, adil ücret ve örgütlenme hakları salgın döneminde göz ardı edildi. Özellikle pandeminin ilk aylarında sağlık çalışanları maske, siperlik, gözlük, eldiven, dezenfektan gibi koruyucu materyallere ulaşmakta ciddi sorunlar yaşadı” diye konuştu.

Bakanlığa çağrı


Sağlık Bakanlığı’nı bir an önce sağlık emekçilerinin çalışma alanlarını düzenleme yapmaya çağıran Lütfi Çamlı, “Çöken sağlık sisteminin bedelini ödüyoruz, daha fazla bedel ödemek istemiyoruz; Sağlık Bakanlığı’nı bir an önce çalışma alanlarımızda düzenleme yapmaya çağırıyoruz! Tüm sağlıkçılar için güvenli çalışma alanı, hastalarımız için güvenli tanı tedavi ortamlarının oluşturulmasını, önlemlerin gözden geçirilip yeniden düzenlenmesini istiyoruz” dedi.

Hekimler yurtdışına kaçıyor


Sağlık Bakanlığı’nın 300 gündür TBB’ye görüşme için randevu taleplerini kabul etmediğini vurgulayan TTB Merkez Konseyi Üyesi Dr. Kazım Doğan Eroğlulları ise “TTB olarak haftalardır  ziyaret ediyoruz. Hekimler öfkeli çünkü hekimlik yapamıyorlar. Çalışma alanlarında ve özlük haklarında mutsuzlar. Biz bu mutsuzlukları sona erdireceğiz. Ciddiyetten uzak bir sağlıkta şiddet yasası istemiyoruz. Yeni çıkan yasada değişen bir şey olmadı. Karakoldan bırakılan zanlılar artık savcılıktan bırakılıyor. Halk sağlığıyla oynanıyor. Bizim sesimizi duymamakta ısrar edenlere sesimizi duyuracağız. 300 günden fazla süredir Sağlık Bakanlığı randevu talebimizi kabul etmiyor. Birçok yeni mezun hekim arkadaşlar yurtdışına kaçıyor. 8 binden fazla hekim istifa etti. Emek bizim söz bizim diyerek yola çıktık. Biz sesimizi duyuracağız. Yolu birlikte yürüyeceğiz. 23 Kasım’da İstanbul’dan Ankara’ya yürüyeceğiz ve 27 Kasım’da Ankara’da Beyaz Forum yapacağız” diye konuştu.