Duruşmayı izleyen Güler verilen arada izlenimlerini ve açıklamalarını paylaştı. Duruşmayla ilgili açıklamasında Güler, "İzmir'de 'Askere Şantaj' mahkemede dava olmuş sürüyor. Resmi belgeyi servis ettin suçlamasına uğrayan 31 yıllık subay, bu sözde belgedeki kullanıcı adlarının ve bilgisayar kodlarının olmadığını kanıtlıyor. Ne var ki, mahkeme ne soru soruyor ne de bir söz söylüyor" dedi.

Mahkemede ilginç olayların olduğuna dikkat çeken Güler,  "Her nedense evlerde bulunan bilgisayar diskleri siyah bir torbada; buzdolabının arkasında ya da altında bulunmuş. Dolap arkaları tozlu, ama siyah torbalar hem temiz hem de yeni. Olmayan bir şeyi kanıtlamaya çalışmak dayanılacak gibi değil" dedi.

Bu acele neden?


Belgelerin inceleme sürelerindeki sürenin akıllarda soru işareti yarattığını belirten Güler, "Haziran 2012'de tutuklananların suçlandığı 696 belgeyi Genel Kurmay Başkanlığı 6 – 12 Kasım 2012 arasında bir haftada inceleyip bitirmiş. Kimisi bir kimisi 200 sayfalık belgeler dünyası için takdir uyandıracak bir hız! Ve bütün bu işlere temel olan Emniyet Raporu ise Aralık 2012'de hazırlanabilmiş. Kısacası hazırlıklar, tutuklamadan sonra yürütülüp tamamlanmış. Bu acele neden? 30 Ağustos Yüksek Askeri Şurası'ndan hemen önce tutuklama furyası kendi başına anlamlı. Bu dava Türkiye'yi bir kez daha mahkum ettirecek; hukuk dışılığa ve yargının bağımsızlığına büyük gölge düşürme sorumsuzluğuna mahkumiyet" dedi.

Mahkeme salonundaki durumdan söz ederek sözlerini sonlandıran Güler, "Buna karşı tüm yargılamalar ciddi, saygılı, sanki görev başındalar ve 'brifing' veriyorlar. Aileler de öyle ciddi saygılı ve gururlular" dedi. Güler'in aranın ardından duruşmayı izlemek üzere mahkeme salonuna tekrar girdi.