Gültepe semtinde ailesiyle birlikte yaşayan 19 yaşındaki Semih Dizbay, 23 Ekim 2006 tarihinde, Ramazan Bayramı'nın birinci günü ekmek almak için evden çıktı. Kardeşleri ve ailesiyle bayramı geçirmenin heyecanını yaşayan Semih Dizbay'dan o günden sonra bir daha haber alınamadı. İzmir Büyükşehir Belediyesi toplu ulaşım şirketlerinden İZULAŞ'ta şoförlük yapan baba Hüseyin Dizbay ve anne Birsen Dizbay, askere gitmeye hazırlanan oğullarını bulmak için çalmadık kapı bırakmadı.

2 YIL SONRA DERE YATAĞINDA CESEDİ BULUNDU

Çift, hastane morglarını dolaşıp, oğulları olabilir mi diye yaklaşık onlarca cesede baktı. Anne Birsen Dizbay ve baba Hüseyin Dizbay, fotoğrafının yer aldığı el ilanlarıyla oğullarını ararken, 2008 yılı Şubat ayında, Evka 4 semti yakınlarındaki dere yatağında bir erkek cesedi bulundu. Anne Birsen Dizbay, İzmir Adli Tıp Kurumu'na kaldırılan çürümüş cesedin oğluna ait olduğunu, üzerindeki giysilerden teşhis etti. Öldürülen gencin kemikleri, DNA testinin ardından, 2008 yılı Temmuz ayında savcılık kararıyla defnedildi. Yaklaşık 2 yıl süren acı bekleyişin ardından oğullarının öldüğünü öğrenen anne Birsen Dizbay ve baba Hüseyin Dizbay, cenaze töreni de düzenledi.

'MANİTAMI RAHATSIZ EDECEK İNSAN YOK'

Olayla ilgili olarak, Semih Dizbay'la aynı semtte oturan ve cesedinin bulunduğu yere 760 metre uzaklıktaki at çiftliğinde çalışan Muharrem Honca ve akrabası Hakan Honca, bir yıl sonra polis tarafından gözaltına alındı. İki kişi tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Olayı soruşturan Cumhuriyet savcısı hazırladığı iddianamede, Semih Dizbay ile Muharrem Honca'nın bir kız meselesi yüzünden aralarında husumet olduğunu ve sık sık kavga ettiklerini belirtti. Savcı iddianamede, tanık Cem Kolcuer'in ifadesine de yer verdi. Cem Kolcuer'in ifadesinde, Muharrem Honca'nın elinde bira şişesiyle yanına gelerek, "Artık kafam rahat. Manitamı rahatsız edecek insan yok. Manitamı rahatsız edecek insan da yok. Askerden gelince manitam hazır. Kafam rahat olarak askere gidip geleceğim. Geldiğimde de manitamla evleneceğim" demesinin altı çizilirken, bu diyaloğun Semih Dizbay kaybolduktan sonra yaşandığı belirtildi.

BERAAT KARARI

Savcı her iki sanık hakında müebbet hapis cezası istemiyle yargılanmaları için ağır ceza mahkemesinde dava açtı.

İzmir 9'uncu Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın son duruşmasına, haklarında "kasten adam öldürmek" suçundan müebbet hapis cezası istenen ve tutuksuz yargılanan sanıklar Muharrem Honca ve Hakan Honca ile Semih Dizbay'ın anne ve babası katıldı. Sanıklar savunmalarında suçlamayı reddetti. Mahkeme savcısı da yeterli, inandırıcı ve şüpheden uzak, vicdani kanaat uyandırmaya elverişli deliller elde edilemediğinden sanıkların beraatini istedi. Mahkeme heyeti de her iki sanığın beraatine karar verdi.

TEMYİZE GİDECEKLER

Kararın ardından gözyaşlarına hakim olamayan anne Birsen Dizbay, temyiz için Yargıtay'a başvuracaklarını söyledi. Oğlunu öldürenlerin cezasız kalmayacağına inandığını belirten Dizbay, "Yıllardır gözümüze uyku girmiyor ve uykusuz gecelerimiz devam edecek. Oğlumu öldürüp gömenlerin cezasını çekmesini istiyoruz" diyerek gözyaşı döktü.