Kan değerleri düştüğü için İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırılan 84 yaşındaki İzgü, hasta yatağından, 98 kitabını adadığı çocuklara ve eserlerini okuyarak yetişen büyüklere seslendi.

Bir ülkenin çocuk okuru yoksa yetişkin okurunun da olamayacağını belirten İzgü, "Bu ülkeye bir yığın okur yetiştirdim. Ne mutlu bana çocuk okuyorsa. Okuyan insan hayal kurar, hayal kuran insan düşünmeye başlar. Düşünen insan soru sormaya başlar. Bir kişi soru sordu mu birey oluyor, sürünün koyunu değil, birey oluyor." diye konuştu.

İzgü, 98'i çocuklara yönelik olmak üzere 154 kitap yazdığını bildiren İzgü, "Ben görevimi yaptığımı düşünüyorum. Bir ülkede yazarsanız işe çocuklardan başlayacaksınız, çocuk yazarı olmayan bir ülkenin yetişkin yazarı asla olamaz. Bu görevi yerine getirdiğim için bir yazar, bir insan olarak çok mutluyum." ifadelerini kullandı.

Sağlık sorunlarına değinen İzgü, asıl sıkıntısının "yaşlılık hastalığı" olduğunu kaydetti. İzgü, "Huzursuzum, rahat değilim, uykum yok, iştahım yok. Yaşama isteğim de yok. En büyük hastalık bunlar bence." dedi.

Hasta olduğunu öğrenen çok sayıda kişinin 2 gün önce yatırıldığı hastaneye geldiğini anlatan İzgü, aralarında ünlülerin de politikacıların da bulunduğu ziyaretçileri arasında en çok "halktan insanları" önemsediğini dile getirdi.

Hayatı birkaç kelimeyle özetleyen İzgü, "Muzaffer İzgü doğdu, okudu, düşler kurdu, yazdı ve gitti desinler. En güzel şey. Kalıcılık bence budur. Zaten kalıcılık siyaset değildir. Bak halkım her zaman yanımda, arkamda... Bundan güzel bir şey olabilir mi?" değerlendirmesinde bulundu.

 Okurlarına seslendi

Halkın içinde olmanın kendisi için büyük önem taşıdığını vurgulayan İzgü, "Okurlarım lütfen başkasını da etkilesin. Okudukları içinde kalmasın. Ancak o zaman yararı olur. 'Okudun, sende kalsın' yok." diye konuştu.
İzmir'in Karabağlar ilçesi Yeşilyurt semtindeki evinin kendisine yettiğini, son 2 yıldır yazmayı bıraktığını belirten İzgü, "Yazamaz zaten bir insan belli bir yaştan sonra. Kimi insan vardır, 60'ından sonra başlamıştır yazmaya ama ben ilk çocuk kitabım çıktığında 27 yaşındaydım." dedi.
Hayatı boyunca para, pul, makam ve ün peşinde koşmadığını kaydeden İzgü, "Çok sıkıntılar çektim, 'Zıkkımın Kökü' kitabımda var. Açlığın tarifini yapmak kolay değildir, ben yapabilirim. Önce renkler soluyor, şu duvar yeşil diyelim, renkler kayboluyor, kayboluyor... Bunun tanımını yapabilen insanın çektiği sıkıntıyı düşünün, aç kalmak çok zor bir şey." ifadelerini kullandı.
İzgü, "Hastaneden çıkınca ne yapmak istersiniz?" sorusunu, "Hiçbir şey. Otururum, düşünürüm. Artık hayal de kurmuyorum. Hayal kurarsam yazmam gerek. Onlara uzağım. Yaşamım normal bir insanın yaşamı olsun." diye konuştu.
Hastane doktorları da yazar İzgü'nün kan değerlerinin düşük olduğunu, asıl tanının tetkiklerin sonunda ortaya çıkacağını bildirdi.
Adana'da 29 Ekim 1933'te dünyaya gelen, okumak için bulaşıkçılıktan pamuk işçiliğine kadar birçok işte çalışan ve öğretmen olan İzgü'nün edebiyat yolculuğu, "Gecekondu" adlı ilk kitabının basımıyla başlamıştı.