İzmir Ticaret Odası Meclis Üyesi ve 34 yıllık oyuncak imalatçısı Adil Özyiğit, çocukluğundan beri olmak istediği  hayalindeki oyuncakçı  işini yapan isimlerden birisi. Özyiğit, pandemi döneminde Türk oyuncakçılık sektörünün parlak günlerini yaşadığını belirterek, siparişlere yetişmeye çalıştıklarını kaydetti. İzmir'in Gaziemir ilçesinde 5 bin metrekarelik mağazasında toptan ve perakende oyuncak satışı yapan Özyiğit, doktorların ve pedagogların tavsiyesi üzerine ailelerin çocukları oyuncakla oynamaya teşvik ettiğini dile getirdi. Evde kalma süreleri artan çocuklar için ekran bağımlılığının önemli bir risk olduğuna dikkat çeken Özyiğit, "Anne babalar kendi ihtiyaçlarını ertelerken çocuklarına 'hayır' diyemiyor. Pandemi nedeniyle çocuklarımız, zaten evlerde izole kaldı. Aileler de evde onların daha iyi zaman geçirmeleri için oyuncak alıyor. Oyuncak, çocukların zaman geçirmesi için kullanılan bir materyalken, eğitim düzeyinin ve bilinç seviyesinin artmasıyla birlikte; aileler tarafından oyuncaklar teşvik edilir hale geldi. Çünkü oyuncaklarla oynanan pek çok oyunun çocuğun, başarısını artırdığı tespit edildi" dedi. Oyuncakla oynayan çocukların, ekran başındaki akranlarına göre çok daha paylaşımcı, psikolojik sıkıntıları daha az ve okul hayatında daha başarılı çocuklar olduğunu ifade eden Özyiğit, hem anne baba hem de pedagogların yaş gruplarına uygun oyuncakları, tavsiye ettiğini anlattı. Adil Özyiğit, oyuncak satışlarının bütün bunların sonucunda arttığını ve tüm sektör temsilcilerinin bu durumdan memnun olduğunu belirtti.

FABRİKALAR TAM KAPASİTE ÇALIŞIYOR

Özyiğin, zeka oyunları başta olmak üzere çocukların arkadaşlarıyla birlikte oynayabildiği tüm oyuncakların satıldığını kaydetti. Ailelerin paylaşım duygusunun gelişimine önem verdiğini anlatan Özyiğit, oyuncak sektörünün durumunu şöyle değerlendirdi:

"Son 5 yılda Türkiye'de oyuncak imalatında ciddi bir büyüme var. Çünkü iç piyasa büyüyor. 0- 17 yaş grubu 22 milyon oyuncakla oynayabilecek çocuğumuz var. Bir tenis raketi ya da pelüş bir oyuncak da bunlara dahil. Sektör büyüme trendinde. Sektörün büyümesiyle beraber ihracat imkanları da çok arttı. Türkiye coğrafi olarak şanslı bir bölgede. Bu şansı, ihracatında kullanıyor. Bugün İzmir'den TIR'ı yüklediğinizde bir günde İtalya'ya, 3 günde Avrupa'nın diğer şehirlerine  kara yoluyla ulaşabiliyoruz. Hava yoluyla 2- 3 saatlik periyodlarda Avrupa'nın her yerine sevkiyat yapabiliyoruz. Lojistik imkanlar, parsel yüklemede çok fazla olduğu için Çin'e gitmektense Türkiye oyuncakta tercih edilen bir ülke oldu. Oyuncak fabrikaları, özellikle pandemi döneminde tam kapasite çalışmalarına rağmen siparişlere yetişemiyor. Biz ürünlerimizi eskiden 1 haftada alırken şu an 45 günde ya da 2 ayda alıyoruz."

'OYUNCAKLAR ARTIK ÖZEL GÜN HEDİYESİ DEĞİL'

İzmir'de oyuncak alışverişi yapan Erkan Filiz de 5 yaşında bir çocuğu olduğunu belirtip, "Akıllı telefon ve televizyondan uzak tutmak için oyuncak alıyorum. Öncelikle eğitici zeka oyunlarını tercih ediyorum. Zeka oyunlarına ilgisi var. Eskiye göre daha fazla oyuncak alıyorum" dedi.

Biri 9, diğeri 12 yaşında iki kızı olduğunu söyleyen Fatma Yılmaz da "Çocuklarım genelde oyuncaklarla vakit geçiriyor. daha çok mutfak ürünleri ve eğitici oyuncaklar alıyorum. Onların ilgisini çekecek oyunlar alıyorum. Ailecek oynayabileceğimiz oyunlar da var. Eskiden doğum günlerinde alırdım; şu an daha fazla alıyorum. Çocuklar zaten dışarıya çıkamadığı için biz eskiye göre daha fazla oyuncak alıyoruz" diye konuştu.

Samet Yıldız' da 3 yaşındaki kızına oyuncak aldığını söyleyerek, "Evden dışarı çıkamıyor. Daha çok boyama kitabı alıyorum. Hikaye kitabı okuyoruz" diyor.