Ali Budak- Tescil logosunu ürünlerine basması gereken firmaların yüzde 85'inin denetimler artacağı korkusuyla bunu yapmaktan kaçındığını söyleyen Destek Patent Ege Bölge Müdürü Süleyman Zemin, 'Resmi kurumların denetim ekiplerinin gelmesinden çekindikleri için ürüne basmak yerine çerçeve yaptırıp duvara asıyorlar. Alınması yıllar süren coğrafi işaretler, ne yazık ki duvar süsü oluyor' dedi.
Boyozdan şambaliye, incirden pamuğa kadar ülke genelinde 209, Ege'den ise 42 ürün coğrafi işaretle koruma altında. Ancak bulunduğu bölgeye has özellikleri taşıyan bu ürünlerin yetiştirilme koşulları ve analiz sonuçlarıyla ayrıntılı şekilde raporlanarak Türk Patent Enstitüsü'nden alınan Coğrafi İşaret Belgesi'nin ürün ambalajlarına basılmak yerine çerçevelenip duvarlara asıldığı ortaya çıktı. Ülke genelinde 209 tescilli ürün için yaklaşık 1000 dolayında firmanın 'coğrafi İşaret' belgesi aldığını, bu rakamın Ege'de de 20 dolayında olduğunu belirten Destek Patent Ege Bölge Müdürü Süleyman Zemin, firmaların yaklaşık yüzde 85'inin bu belgeleri hayata geçirmek yerine fabrikalarının duvarlarını süslediğini söyledi. Her bir belgenin yaklaşık 10 bin liraya mal olduğunu ve ortalama 2 yıllık bir süreçte alındığını kaydeden Zemin, 'Tescillenen ürün aynı isimle başka yerde satılamaz. Buna karşın üreticiler uzun uğraşlar sonucu aldıkları bu logoyu ürünlerine basmaktan korkuyor' diye konuştu.


Ürünler kontrol ediliyor


Coğrafi işaret başvurusunu belediye, kaymakamlık, ticaret odası, borsa, birlik ve kooperatiflerin yaptığını belirten Zemin, 'O bölgedeki üreticiler de bu belgeyi kendi ürünlerinde kullanmak için belge sahibi olan kuruma başvuruyor. Kurum yetkililerinin yanı sıra Ziraat Odası, Borsa, İlçe Tarım Müdürlüğü gibi kurumların uzmanlarından oluşan ekip üreticinin ürününü gerçekten coğrafi işaret belgesine uygun üretip üretmediğini hem laboratuarlarda hem de yerinde kontrol ediyor. Eğer uygun üretim yapıyorsa o belgeyi almasına ve coğrafi işaret logosunu ürünlerine basmasına izin veriyor' dedi.
 

Rekabet yerine dedikodu


Coğrafi işaretli ürünlerin benzer ürünlere oranla daha pahalı satıldığını ve pazarlanmasının daha kolay olduğunu belirten Zemin, sözlerine şöyle devam etti: 'Bu durum üreticiye oldukça cazip geliyor. Fakat bir süre sonra coğrafi işaretli ürünlerin daha fazla satıldığını gören bazı kötü niyetli üreticiler, korkutmak amacıyla bu şekilde üretim yapan diğer firmaların hem mali hem de üretim bakımından çok sıkı denetim altına alındığı, oldukça yüksek cezaların kesildiği, fabrikaların kapatıldığı gibi dedikoduları yayıyor. Bu durum da üreticiler üzerinde psikolojik baskı yaratarak yüzde 85'lik bir kesimin logoları ürünlerine basmasını engelliyor. Yani rekabet edemedikleri ürüne karşı dedikoduyla savaşıyorlar.'


İşareti basmazsa izni geri alınıyor


Coğrafi işaret belgesini kullandırmaya yetkili kurum ve kuruluşların bu sorunu çözmek adına üreticilerle sık sık bilgilendirme toplantısı yapılmasını ve onlara korkulacak bir durum olmadığının anlatılması gerektiğini ifade eden Zemin, 'Üreticilerin logoyu basıp basmadıkları belli dönemlerde kontrol ediliyor. Eğer onay verildikten sonra 1 yıl içinde logoyu ürünlerine hala basmamışsa uyarılıp, kendisine süre tanınıyor. Basmamakta ısrar ederse kullanım izni iptal ediliyor. Bazen üretici örneğin 10 tonluk zeytinyağı üretiminin 1 tonuna coğrafi işaret logosunu basarken geri kalanına basmıyor. Fakat bu durum belgenin iptal edilmesini gerektirmiyor. Logosu bulunan ürünlerin denetimleri ise satıldıkları mağazalardan alınarak laboratuarlarda yapılıyor ve başvuru dosyasına uygun üretilip üretilmediği kontrol ediliyor' dedi.


Duvara değil ürüne değer katın


Zemin, konuşmasını şöyle sürdürdü: 'Belgelerin sadece duvarları süslemesi ciddi bir sıkıntı yaratıyor. Bu işareti duvarınızda çerçeve içinde değil, ürününüzün üzerinde sergileyin. Duvara bir değer katmaz ama ürünü en az yüzde 10 değerlendirir. İlgili kurumlar da belge sahiplerine gidip, üretimlerini belirlenen standartlarda yaptığı sürece kendisi için bir sorun olmayacağını anlatmalı. Yapılan denetimler de ortada bir hata varsa kişinin iyi niyetli olup olmadığına, bu hatayı bilerek mi yoksa yanlışlıkla mı yaptığına bakılacağı söylenmeli. Zaten denetimlere o ilçelerdeki ziraat odası, halk sağlığı müdürlüğü, ilçe belediyesi gibi kurumlardan oluşan komisyon katılıyor. O nedenle de kimsenin endişelenmesine gerek yok.'
Türkiye'nin eşsiz lezzetlere sahip olduğunu ve yabancılar tarafından da çok beğenildiğini söyleyen Zemin, Ekonomi Bakanlığı ve Türkiye İhracatçılar Meclisi desteğiyle sadece Türkiye'de üretilen coğrafi işaretli ürünlerin tanıtılacağı uluslararası fuarlar düzenlenmesini istedi.
 

42 Ege ürünü işaret aldı


İZMİR: Görece Nazar Boncuğu, Güney Ege Zeytinyağları, Ödemiş Patatesi, Bozdağ Kestane Şekeri, Bergama El Halısı, Kozak Çam Fıstığı, Ege Pamuğu, Ege İnciri, Ege Sultani Üzümü, İzmir Şambalisi, İzmir Lokması ve İzmir Boyozu
BALIKESİR: Ayvalık Zeytinyağı, Höşmerim Tatlısı, Bayramiç Beyazı, Gönen İğne Oyası, Yağcıbedir El Halısı, Edremit Körfez Bölgesi Zeytinyağları, Edremit Yeşil Çizik Zeytin, Gemlik Zeytini, Gemlik Atı.
MANİSA: Akhisar Domat Zeytini, Uslu Zeytini, Kırkağaç Kavunu, Salihli Kirazı, Salihli Odun Köfte, Gördes El Halısı, Yuntdağı El Halısı, Kula El Halısı
DENİZLİ: Leblebi, Traverten, Kale Biberi, İsabey Çekirdeksiz Üzümü, Buldan Bezi
MUĞLA: Bodrum Mandarini, Milas El Halısı ve Milas Zeytinyağı
UŞAK: Eşme Yörük Kilimi, Uşak Halısı, Uşak Tarhanası.
AYDIN: Aydın Kestanesi, Aydın İnciri