Olay, geçen yıl 17 Haziran'da, Çankaya semtinde meydana geldi. İş hanının 2'nci katındaki HDP İl Başkanlığı'na gelen eski sağlık çalışanı Onur Gencer, partide çay servisi yapan annesi rahatsız olduğu için yerine 1 günlüğüne çalışan Deniz Poyraz'ı tabancayla öldürdü. Silah sesleri üzerine adrese polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Polis, binanın bulunduğu sokağın çevresini güvenlik şeridiyle çevirerek, yaya geçişine kapattı. Saldırgan Gencer, polis tarafından yakalanıp, gözaltına alındı. Gencer, sevk edildiği adliyede çıkarıldığı hakimlikçe tutuklandı. Olayla ilgili hazırlanan iddianamede, Gencer hakkında 'tasarlayarak kasten öldürme', 'iş yeri dokunulmazlığını ihlal etme' ve 'siyasi partiler veya meslek kuruluşlarının kullanımında olan bina, tesis veya eşyaya zarar verme' suçlarından ağırlaştırılmış müebbet hapis ve 7 yıl hapis cezası talep edildi.

Davanın 29 Nisan'da görülen duruşmasında Poyraz'ın avukatları, salonda hazır bulunan avukatların tamamının tutanağa geçirilmesi talebinin reddi üzerine reddi heyet talebinde bulundu. Talebi değerlendiren İzmir 7'nci Ağır Ceza Mahkemesi, davada hakimin reddi veya çekilmesi koşullarının bulunmadığını belirtip, reddi heyet taleplerinin reddine karar verdi.

Tutuklu sanık Onur Gencer'in yargılanmasına bugün 4'üncü duruşmayla başlandı. Duruşmada, sanık Gencer'in yanı sıra avukatlar, Poyraz'ın ailesi, CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, HDP milletvekilleri ve partililer salonda yerini aldı.

'CİNAYETTEN ÖNCE 105 KEZ KEŞİF YAPILMIŞ'

Duruşma öncesi İzmir adliyesi önünde yapılan basın açıklamasına Poyraz'ın ailesinin yanı sıra CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu ve HDP Van Milletvekili Sezai Temelli katıldı. "Bu cinayet, canı sıkılan bir yurttaşın, 'Bugün de bu işi yapayım' dediği bir katliam değil" diyen Tanrıkulu, "Bu tür olayları yapanlarda üç aşamaya bakmak lazım. Birincisi cinayetten önceki aşama, ikincisi işlendiği silahla güvenlik güçlerinin tutumu, üçüncüsü ise sonraki aşamada yine güvenlik güçlerinin ve yargının tutumu. Üç aşamaya da baktığımızda bu katliam girişiminin, bu cinayetin derin devletin derin ilişkileriyle şekillendiği çok açık biçimde ortada. Cinayetten önce 105 kez keşif yapılmış. Binanın önünde karakol var. Gelen giden takip ediliyor ama bu katile herhangi bir şey yapılmamış. Cinayetten önceki siyasal ortam, kutuplaştırıcı nefret söylemi, kapatma davası, kadın hareketine karşı girişimler, böyle bir cinayet fikri, siyasi zemini hazırlamıştır. Üçüncüsü, cinayetten sonra sadece 24 saat gözaltında tutuldu. Hiçbir ilişkisi araştırılmadı. Adliyeye getirilip, tutuklandı. Savcılık tarafından soruşturma yapılmadan, ilişkileri değerlendirilmeden, nerede kimlerle kaldığı araştırılmadan bir iddianame hazırlandı" dedi.

HDP Van Milletvekili Temelli de "Bugün burada bir yargılamayı daha izleyeceğiz. Aslında burada bir adalet arayışı yok. Aksine büyük bir adaletsizliğin örtülmesi ve çok büyük bir adaletsizlik var. Elini kolunu sallaya salaya tam 105 kez keşif yapan bir katile engel olmayan bu zihniyet aslında bu cinayetin ortağıdır. İltisak mı arıyorsunuz? Onlarca iltisak var ortada ama münferit bir olaymış gibi önümüze bu davayı getirip koyuyorlar ve o büyük suçu gizlemeye çalışıyorlar. Deniz'in hesabını sormak, hepimizin boynunu borcudur. Tıpkı Deniz gibi katledilmiş birlerce gencimiz, arkadaşımız ve yoldaşımızın hesabını sormak aslında bu ülkede toplum barışını inşa etmektir" diye konuştu.

AVUKATLARIN SORULARININ ÇOĞUNU ‘CEVAP YOK’ DİYE YANITLADI

İzmir'de, HDP il binasında Deniz Poyraz'ı tabancayla vurarak öldüren Onur Gencer'in tutuklu yargılandığı davanın 4'üncü duruşmasına kimlik tespitinin yapılmasıyla başlandı, ardından şikayetçi avukatlarına sanığa soru sormaları için söz verildi. Sanık Gencer, Avukat İmdat Ataş’ın sorularının büyük çoğunluğuna 'Cevap yok' dedi.  Avukat Ataş'ın 'Suriye’de kaldığınız yer askeri tesis içinde miydi?'’ sorusuna Gencer, 'İçindeydi' cevabını verdi. Gencer, bazı sorulara ise ‘Sorular yönlendirmeli. Kabul etmiyorum’ diye itiraz etti. Avukat Ataş'ın  'Sosyal medyadaki silahları nereden aldınız ve fotoğrafları nerede çekildiniz?' sorusuna ise Gencer, "Silahları çok severim, arkadaşlardan aldım. Fotoğrafı da Münbiç’te sizinkilerin karşısında çektirdim" diye cevap verdi.

AVUKATLARLA MAHKEME BAŞKANI ARASINDA TARTIŞMA

İzmir Barosu Başkanı Özkan Yücel, soru sormak için hazırlandığı sırada mahkeme başkanı, geçen celsede yetki belgesiyle avukatların soru soramayacağı yönünde ara karar verildiğini hatırlatıp, izin vermedi. Bunun üzerine avukatlar ile mahkeme başkanı arasında tartışma yaşandı ve duruşmaya kısa süreli ara verildi. Aranın ardından duruşmaya devam edildi ve mahkeme başkanı bu kez İzmir Barosu Başkanı Özkan Yücel’e soru sorması için söz hakkı verdi. Gencer, Özkan’ın sorularının da büyük bölümünü yanıtlamadı. Yücel’in, HDP ve Kürtler ile ilgili düşüncelerini sorması üzerine Gencer, "Bu soruyu kabul etmiyorum. Kürtlerle HDP’yi aynı kefeye koyuyor. Irkçılık yapıyor" dedi. Sorulan bir soru üzerine

sanık Gencer, telefonunu teslim olduktan sonra bina içinde emniyet güçlerine teslim ettiğini, sosyal medyadaki paylaşımları kendisinin silmediğini, kimin sildiğini de bilmediğini belirtti.

'TOTEM YAPTIM'

Yücel’in daha önce Ülkü Ocakları toplantılarına katılıp, katılmadığı sorusuna Gencer, "Dokuz Eylül Üniversitesi Ülkü Ocakları toplantısına katıldığını söyledi. Ülkü ocağında çekilmiş bir fotoğrafının gösterilmesi üzerine sanık, 'Bebek katili Öcalan’a lanet ediyorduk'" diye konuştu.

Gencer, Baro Başkanı Yücel’in "MHP yöneticilerinden tanıdığınız var mı?’, ‘Telefonunuzda kayıtlı MHP’li yönetici var mı’ ve 'SADAT mensubu tanıdığınız ve ilginiz var mı?' sorularına da yanıt vermedi. Poyraz'ı öldürdükten sonra WhatsApp’tan paylaşım yaptığı hatırlatılan Gencer, 'Totem yaptım' diye karşılık verdi. Duruşmaya öğleden sonra kaldığı yerden devam etmek üzere ara verildi.