Zeynep Kaya- Dumlupınar Üniversitesi Öğrencileri DUSCART Ekibi olarak kendi tasarımlarıyla ürettikleri DEV-A Elektrikli Araç'larını İzmir'de sergiledi. 14 ay içerisinde ürettimini tamamlayan öğrenciler, 'Bu aracı yaparken büyük fedakarlıklarda bulunduk. Amacımız ülkeye yerli araba konusunda katkı sağlamak' diye konuştu.

Dumlupınar Üniversitesi Öğrencileri DUSCART Ekibi olarak kendi tasarımlarıyla ürettikleri DEV-A Elektrikli Araç'larını İzmir'de sergiledi. Üniversite öğrencileri Sezgi Zeybek, Tunahan Savut, Ziya Özen, Erhan Duran, 35 kişilik ekiple bu projeye ortak imza attıklarını açıkladı. 2009 yılında mühendislik fakültesi bünyesinde kurulan ekiple bu işe başladıklarını söyleyen Elektrikli Aracın Kaptanı Tunahan Savut, 'Önce güneş enerjisiyle çalışan araç yaparak bu yola girdik. Sonra rotamızı elektromobile çevirerek elektrikli araç üretimine geçtik. Şu an atölyemizde iki adet elektrikli araç bulunduruyoruz. Bu araç ile TÜBİTAK yarışlarına katılıyoruz. Önümüzdeki yıllar içerisinde de yurtdışı yarışlara katılmayı hedefliyoruz. Yaklaşık 35 kişilik bir ekibimiz var. Ekibimiz makine mühendisliği, elektrik elektronik mühendisliği, endüstri mühendisliği ve bilgisayar mühendisliğinden oluşuyor. Aracın mekanik aksanı ve kaportası tamamen mekanik birimimizin elinden çıkıyor. Elektrik devreleri ve elektronik aksam tamamen elektrik, elektronik bölümü öğrencilerinin yapmış olduğu çalışmalar sonucu oluştu. Elektrik mühendisliği bölümü arkadaşlarımız da ekibin belge, dökümasyon ve sponsorluk işleriyle ilgileniyor' dedi.


4 ayda planlandı


En büyük amaçlarının 'Bizim ülkemiz ne zaman yerli üretime geçecek, biz ne zaman kendi yerli motorumuzu yapacağız?' sorularına cevaben yapılmış bir proje olduğunu ifade eden grup üyesi Sezgi Zeybek, 'Amacımız, yerli üretim konusunda 'Dumlupınar Üniversitesi olarak biz de varız' diyebilmek. İleride seri üretime geçilecekse biz de yapmış olduğumuz Ar-Ge'lerle üretime destek vererek, yerli araba konusunda Türkiye'ye destek vermek istiyoruz. Toplam 14 aylık bir süreç izledik. İlk 4 ayı planlama ve tasarımla geçti. Ortaya nasıl bir çalışma koyabileceğimizi, risklerimizi, gidecek maddi parayı hesaplama gibi planları düşündük. Kalan 10 aylık süreç aracı üretmeye dönük işlerle geçti. Yeri geldi üniversitede sabahladık, derslere giremedik, bayramda ilk gün ailemizin elini öpüp kaçtığımız da oldu. Çok fedakarlıklar verdik, vermeye de devam edeceğiz' dedi.


 

90 km menzil


Aracın 60.000 TL'ye mal olduğunu belirten Dumlıpınar Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü Öğrencisi Sezgi Zeybek, 'Zamanla bu maliyet aşağıya inecek ve yapılan işin kalitesi de yükselecek. Tasarımı tamamen bize ait. Önce kağıt üzerinde tasarımını yaptık. Bir kalıp oluşturunca model ve mevcut analiz programlarıyla kontrol ediyoruz. Bu düzeltmeler yapıldıktan sonra araç sanal programda hazır hale geliyor. Sonra artık üretim aşamasına geçiyoruz. Hem yarışlara uygun hem de günlük hayatta kullanılabilecek bir tasarım yapmayı hedefledik. Bu aracı ilerde seri üretime alabilir miyiz diye plan yaptık. Ona göre bir tasarım ortaya koyduk. Bataryalarımızla yaklaşık 90 km menzile sahip. Araç maksimum 85 km hıza çıkabiliyor. Batarya sistemi olarak belli bir paketlemesi var. Şu an için bataryaları araçtan sökerek şarj ediyoruz. Ama geliştirilmiş sistemle aracımızı prize de takarak şarj edebileceğiz. Batarya takılarak şarj edilmesi biraz daha kullanışlı da oluyor çünkü yedek batarya imkanı var. Ama bizim amacımız istiyoruz ki benzin istasyonlarının yerini şarj istasyonları alsın. Hızlı şarj istasyonları sayesinde araç çok hızlı şarj edilebilecek. Eğer Türkiye olarak araç sektörüne girmek istiyorsak bunu elektrikli araçlarla yapmalıyız' diye konuştu.
 

Parçamız eksik diye madalyayı kaçırdık


Aracın yapımı için büyük meblalar ortaya koyduklarına değinen Zeybek şöyle devam etti: 'Bunun bir kısmını TÜBİTAK karşılıyor. Yeri geldi biz kendi öğrenci burslarımızdan ortaya koyarak bu işe ilk adımı attık. Destek olanlar oldu, olmayanlar oldu. 'Bizim böyle şeylere ayıracak paramız yok' diyenler oldu. Ama yılmadık. Bursa'ya gittik, İzmir'e geldik. Arayışımız her zaman devam etti. Bu mücadeleden sonra da projeyi ileriye doğru yürütmek istiyoruz. Biz üniversite öğrencileri olarak destek bulabildiğimiz sürece  bu işin peşinde olmaya devam edeceğiz. Yeter ki bizlere biraz maddi destek olunsun. Biz sonuç olarak bir firma değiliz, öğrenci kapsamlı bir proje yapıyoruz. Bize ne kadar destek verilirse bizler de çalışmamızı o kadar geliştirmiş ve donatmış oluruz. Geçen sene bir yarışmada ödül alacaktık, ama maddi bir sıkıntımızdan dolayı, bir parçamızın yedeği olmayınca yarışmada derece alamadık.'