Nihal Işık- Gaziantep'te görev yaptığı hastanede bıçaklı saldırı sonucu hayatını kaybeden Göğüs Cerrahisi Uzmanı Dr. Ersin Arslan için İzmir'de de meslektaşları iş bırakma eylemi yaptı. İzmir Uluslararası Fuar Alanı Basmane Kapısı önünde toplanan doktorlar, buradan İzmir İl Sağlık Müdürlüğü önüne kadar sloganlarla yürüyüş yaptı. Basın açıklaması yapıldıktan sonra, Müdürlük girişine siyah çelenk bırakmak isteyen doktorları kapıdaki görevliler içeri almak istemedi. Türk Tabipler Birliği (TTB) Onur Üyesi Op. Dr. Fatih Sürenkök, "Hepimiz sağlık çalışanıyız, nasıl sağlık müdürlüğüne alınmıyoruz, burası bizim yerimiz" diyerek, kapıdaki görevlilerle tartıştı.
İki Recep istifa etsin
SES İzmir Şube Başkanı Dr. Veli Atanur, piyasalaşan sağlık sistemine karşı dimdik ayakta duran Dr. Ersin'in arkadaşları diyerek konuşmasına başladı. Dr. Atanur, "Basın açıklaması yapmayacağız, çünkü yastayız. Açıklama yerine sadece isyan edeceğiz. Dr. Ersin'i elimizden alan müşteri memnuniyeti. İki Recep var, biri 'Ey gençler, kindar olun', biri de tam gün yasayı gündeme geldiğinde 'Sağlık çalışanları var ya hırsız' dedi. Hekimleri itibarsızlaştırmaya çalıştılar, hedef gösterdiler. Suça azmettiren iki Recep'ten biri Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, biri Sağlık Bakanı Recep Akdağ. Bu iki Recep yargı önüne çıkana kadar, isyanımız devam edecek" ifadelerini kullandı.
Türk Tabipler Birliği (TTB) Onur Üyesi Op. Dr. Fatih Sürenkök, yasta olduklarını belirterek, cinayetin göz göre göre geldiğini söyledi. Sürenkök, "Bakan Recep Akdağ, fiili ve sözlü saldırılar hakkında sadece bir bakana yakışmayacak bir şekilde 'Gereği yapılacak' dedi ve geçti. Hiçbir önlem alınmadığı, gereği yapılmadığı için de bugün bu üzücü olayı yaşadık. Sağlıkta dönüşümün faturası sürekli sağlık çalışanlarına yüklendi. Dr. Ersin Arslan'ı öldüren sağlıkta dönüşüm programıdır. En son iş bırakma eylemimizde bile sayın Bakan Akdağ, 'İşi aksayan bir hasta olursa suç duyurusunda bulunsun, gereğini yapalım' dedi. Bu insanları saldırıya yöneltmektir, azmettirmektir. Aslında bakana 'sayın' bile demek istemiyorum. Çünkü kendisi kanlı bir koltukta oturuyor. O koltuğu bıraksın istifa etsin" dedi. Op. Dr. Sürenkök, hekimleri koruyamayacak kadar aciz olan Sağlık Bakanlığı'na Türk Tabipler Birliği olarak 7 maddelik talep ilettiklerini ve kabul edilene kadar eylemlerin devam edeceğini söyledi. Op. Dr. Sürenkök, 7 maddeyi şöyle açıkladı:
1- 14 Mart 2012 tarihinde talep ettiğimiz sağlıkta şiddet ile ilgili meclis araştırması başlatılması talebimizin Sağlık Bakanlığı tarafından destekleneceğine dair iradenin yerine getirilmesi,
2- Türk Ceza Kanunu'na eklenmesini istediğimiz ve artık bugün itibariyle adı "Dr. Ersin Arslan Yasa Madde Önerisi" olan teklifin hızla gündeme alınması için gerekenin yapılacağının açıklanması,
3- Başta Dr. Ersin Arslan olmak üzere görevi başında bu tür saldırıya uğrayan meslektaşlarımızın geride kalan yakınlarının geleceklerinin güvence altına alınmasının sorumluluğunun yerine getirilmesi,
4- SABİM ( Sağlık Bakanlığı İletişimi Merkezi) hattının sağlıkçılara, hekimlere yönelik bir şiddet unsuru olarak kullanılmasına son verilmesi ve hattın bu yöndeki işlevlerinin gözden geçirilinceye kadar hattın kullanımının durdurulduğunun açıklanması,
5- Tüm sağlık kuruluşlarının çalışan sağlığı ve güvenliği yaklaşımıyla şiddet açısından risk değerlendirmelerinin yapılması için bir genelgenin derhal gönderilmesi ve belirlenen önlemlerin iki ay içerisinde uygulamaya geçirilmesi,
6-Politikacıların, bakanlık üst düzey yetkililerinin sağlıkçıları ve hekimleri hedef gösterdiğini düşündüğümüz söylem ve üsluplarını gözden geçireceklerinin ifade edilmesi,
7- Türk Tabipler Birliği'nin yanı sıra sağlık alanındaki örgütlerin de katıldığını düşündüğümüz, izlenen sağlık politikalarının şiddet artırdığına dair değerlendirmelerin yapılacağı bir toplantının Sağlık Bakanı başkanlığında en kısa sürede gerçekleştirilmesi.
Bakan çekip gitsin
İzmir Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Erdener Özer, Yasta olduklarını, tüm sözlerin ve sabrın bittiği yerde olduklarını söyleyerek, Dr. Ersin Arslan'ın pisipisine hayatını kaybettiğini söyledi. Prof. Dr. Özer, "İş bırakma eylemimize devam edip etmeyeceğimiz, 7 maddelik taleplerimizin kabul edilip edilmeyeceğini bağlı. Sağlık Bakanlığı açıklarını makyajla kapatmak istiyor. Bizi halka karşı karşıya getirmek istiyor. Artık bakan Akdağ'ın özür dilemesini de, tedbir almasını da istemiyoruz. Bakan istifa etsin, çekip gitsin" dedi.
Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde eylemlere devam edileceği ve tüm hastanelerden de destek beklenildiği açıklandı.
