Moda ve Tekstil Tasarım Bölümü tarafından yapılan “Moda ve Tekstil Tasarımı Aracılığıyla Sosyal Gelişim” başlıklı bilimsel araştırma projesiyle fiziksel ve mental engeli bulunan çocuklara yönelik kıyafet, oyuncak ve eğitici yastık hazırlandı. Hazır kıyafetlerin sağlayamadığı konfor sebebiyle giyeceklerini yırtma eğilimi gösteren engelli çocukların, proje kapsamında hazırlanan giysilerle bu girişimlerinden vazgeçtiği gözlemlendi. Ayrıca önlüklerin de salya tutmayan kumaştan üretilmesiyle kokuların ve ıslaklığın önüne geçildi. Çocukların eğitici yastıklarla oyuncaklara yönelik bağımlılığının azaldığı, geliştirilen oyuncaklarla da ses algılama ve hislerinin geliştiği görüldü.
Çocukların yaşam kalitesini yükseltmek amacı taşıyan projenin koordinatörlüğünü, İEÜ Moda ve Tekstil Tasarımı Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ebru Corsini üstlenirken öğretim görevlileri Angela Burns, Seda Kuleli ve David Yeung, kıyafetlerin tasarımında ve dikiminde görev aldı. Yrd. Doç. Dr. Corsini, dezavantajlı çocuklar yararına öğretim üyeleri olarak bilgilerini biraraya getirmeyi amaçladıklarını söyledi. Engellerin türüne göre çocukların farklı gereksinimlerinin ortaya çıktığını kaydederek, “Çocuklar, giyside rahat edemedikleri için mutsuz ve hırçın olabiliyorlar, üzerlerinden çıkarmak için yırtma girişiminde bulunabiliyorlar. Giysilerin kumaşını ve tasarımını uygun hale getirdiğimizde, yırtma isteğinin kalktığını gördük. Hazırladığımız eğitici yastıklarla ve oyuncaklarla ise bazı çocuklarımızda eşya bağımlılığı ortadan kalktı. Eğitici yastıkların her yüzeyi, ayrı dokulardan oluştu. Farklı ses ve his verecek malzemeler kullandık, bu da eğitimlerine katkıda bulunuyor.” diye konuştu. Kokuya ve bakterilere karşı çocukların tükürüğünün giysisini ıslatmaması amacıyla hava alabilen ancak sıvı geçirmeyen özel önlükler ürettiklerini de kaydeden Corsini, çocuklara zarar vermeyecek özel boyaların ve gelişimlerine destek olacak özel desenlerin kullanıldığını bildirdi.
Öğretim görevlilerinden Seda Kuleli ise engelli çocukların kıyafetlerinin daha fonksiyonel özellikler taşıması gerektiğini söyledi. Bu çocukların konfor ihtiyaçlarının normal çocuklardan daha fazla olduğuna dikkat çekerek, “Herhangi bir çocuk, dokuma kumaşla rahat edebiliyorken onların tenine değen kumaşların rahatsız etmemesi gerekiyor. Bir bebeğin giysileri gibi örgü kumaşlar olmalı. Tasarımlar buna göre yapıldı.” dedi. Burns de projenin tasarım sürecinde ağırlıklı yer aldığını belirterek, giysilerin rahat, korunaklı, güvenli ve eğlenceli olması için çalıştığını ifade etti. Farklı tasarımlarla çözümler oluşturduklarını kaydeden Burns, gelecek nesillerin bu tür sosyal projeler içinde yer alması için çalışacaklarını dile getirdi.
