Esin Gençel- İzmir'in tek engelli meclis üyesi Hafize Başer ile, 2006 yılında yürürlüğe giren engelli yasası ve engellilerin yaşadıkları sıkıntılar hakkında konuştuk. 2006'da yılında AB Uyum Yasası kapsamında yürürlüğü giren engelli yasasının, engelli vatandaşları mağdur ettiğini ifade eden Başer, "Yeni yasa sonrası, engelli olan kişiler bir gecede yasa ile sağlam yapıldı. Sağlık Bakanlığı 2006 yılında AB uyum yasalarından dolayı engellilik derecesinin düşürülmesini sağladı. Tanımda 'bir kimseye engelli denilebilmesi için bedenin herhangi bir organının yüzde 40'ının kaybedilmiş olması gerekiyor' deniliyor. Türkiye'deki engellilik tanımının değişmesi gerekiyor. Sağlık raporu yüzde 38 çıkan biri engelli sayılmıyor. Ama işe ihtiyacı var bir yerde çalışması gerekiyor. İş verende bu kişiyi engelli olmadığı için işe almıyor. Ya SSK'sı ödenmiyor. Emek sömürüsü yapılıyor" diye konuştu.

Partiler sorumluluk almıyor

Türkiye'deki engelli sayısının tam olarak bilinmediğini belirten Başer, konuşmasını şu şekilde sürdürdü: "Biz tabanda milletvekilleriyle de bu konuyu görüşüyoruz. TBMM'de grubu bulunan partilere durumu aktarıyoruz. Ama bazı gruplar bu sorumluluğu almıyor. Engelli üretmeye başlayacak. Engelliye refakat eden bir kişi de oluyor. Bağımlı yaşanıyor. Böylece iki kişi tüketici oluyor. Engelli üretime geçtiği zaman yanında ki de üretici konumuna gelecek. Avrupa'da kişi yüzde 10 engelli de olsa haklarından faydalanıyor. Çünkü engellilik derecesine göre haklar veriliyor. Ama bizim ülkemizdeki tanımda yüzde 40'ın altında engelin varsa engelli değilsin."

Engelli milli takımındalar, ama engelli sayılmıyorlar


ÇÖYDER (Çağdaş Özürlüler Yaşatma Derneği) Başkanı ve İzmir Bornova Barış Gücü Spor Kulübü Başkanı Vedat Başer ise konuyla ilgili, "Ülkemizde yüzde 40 engelin olduğunda iş bulma, sosyal yardım, emeklilik gibi her haktan yararlanabiliyorsun. Ama 39 engeli olan hiçbir haktan yararlanamıyor. Yüzde 40'ın altında olan engellilerin hiçbir hakkı olmaması çok yanlış. Bu durum Maliye Bakanlığı'nın maddiyatçı tavrından oluyor. Tekerlekli sandalyede olmama rağmen benim engelim yüzde 40, Hafize Hanım destekle yürüyebiliyor ancak onun engeli yüzde 58" dedi.

İki engelli sporcusunun şimdi Milli Takım'da oynadığını söyleyen Başer, iki engelli sporcusunun da yüzde 40'ın altında engelli var. İki arkadaşımız yüzde 40'dan az olduğu için bir işe giremeyecekler ancak milli takımda oynayabiliyorlar. Tanıma göre engelli saymayan devlet bu kişilere milli takımda yer veriyor. Bu çok büyük bir çelişki" dedi.

İyileşmişim haberim yok

'Sürekli engellidir raporu' bulunduğunu belirten Hafize Başer, "Alsancak Devlet Hastanesi'nden aldığım yüzde 58 engelli kartım var. Yasa değişiminin ardından 2008 yılında ehliyet almak istedim. Tekrar sağlık raporu almak için başvuru yaptım. Alsancak Devlet Hastanesi ortopedi servisinden sen engelli değilsin diyerek kovaladılar. Başka bir bölüme gittim oradan da yüzde 40 engelli raporu aldım.  Hemen iyileşmişim haberim yok" diye konuştu.

Komisyon bir türlü kurulamıyor


Bazı engel durumuna göre raporların da yenilendiğini belirten Başer, "Zihinsel engellilerde, down sendromlular da engeli raporları ise yenileniyor. Ama bunlar geçecek bir hastalık değil. CHP Milletvekilimiz Şafak Pavey bu tanımın değişmesi  ve araştırma komisyonunun kurulması ile ilgili 2 yıldır her oturumda öneri veriyor. 2 yılda en az 30 kere bu öneriler verildi. Ancak bir sonuç alamıyoruz" dedi.