Burcu Özkan- 3 Aralık Dünya Engelliler Günü'nde birçok engelli, kendilerine yapılan ötekileştirmelere karşı farkındalık yaratmak için birçok eylemde bulundu. Dünyada olduğu gibi Türkiye'de de kutlanan Engelliler Günü'nde engelli vatandaşlar, engelin vücutta değil düşüncelerde olduğuna dikkat çekmek için yaşadıkları zorlukları anlattılar.

 

Henüz 9 aylık bir bebekken geçirdiği rahatsızlıktan sonra ayakları zarar gören Çağdaş Özürlüler Yaşam Derneği Üyesi Hafize Başar, özrün bedende değil düşüncelerde olduğunu vurgulayarak, "Ulaşımda, eğitimde ve siyasette eşitlik istiyoruz. Yapılan tüm iyileştirmeler sadece görüntüde kalıyor. Her şey '-mış gibi' yapılıyor maalesef. Biz gerçek bir eşitlik istiyoruz" dedi.
Bir seçim ortamında dahi, 'engellilerden bir tane alalım' diyorlar mesela. Burada bir ötekileştirme var. Dildeki ötekileştirme hala geçmiyor. Yol kenarlarındaki su oyuklarının bile, küçük bir örnek ama, bize engel oluşturabileceği düşünülmüyor. Aziz Başkanımızı çok seviyorum ama şuna da değinmeden geçemeyeceğim: Tramvayın Hocazade durağı mesela. O durak öyle alakasız bir noktada ki tramvaydan iniyorsun ve iki tarafta trafik var. İnmeye çalıştım; 40 santimetreden yüksek, inilmesi mümkün olmayan bir yükseklik vardı. Ben ve tüm dostlarım bu tür engelleri istemiyoruz." şeklinde konuştu.

"İlaca ulaşım yetersiz"

2 kez kanser hastalığı geçirdiğini ifade eden Hafize Başar, "Engelliler önceliklidir diyorlar. Öyle ise bu yaşadığım durumla beraber artı bir soruna daha değinmeliyim. Ulaşımda zaten sıkıntı yaşadığımızı defalarca dile getirdik. Mücadelesini de sürekli vermeye devam ediyoruz. Fakat sağlıkta yaşanan vahim durum da gözler önüne serilmeli. İlaca ulaşımımız neredeyse imkansız. Maddi yardımın da yetersizliğiyle parasını karşılayamayabiliyorsunuz" diye konuştu.

"-mış gibi yapılmasını istemiyoruz"

Engellilerin eğitim alanında ciddi ayrımcılıklara maruz kaldığına dikkat çeken Hafize Başar, "Öğrenci rampaları öyle bir şekilde yapılmış ki, gerçekten -mış gibi. 0,3 meğille inşa edilmiş ve merdivenin hemen bitişiğinde. Geçilmesi pek mümkün olmayan bir yerde. Hayatın birçok alanında bizler için yapılanlar resmen -mış gibi şeyler. Yani gerçekten değil, göstermelik. Bizleştirmek değil, ötekileştirmek var eğitimde bile. Sağlıkta -mış gibi, eğitimde -mış gibi, meslek istihdamında dahi -mış gibi. KPSS'de  yıllar önce Türkiye 3.sü derecesi alan bir arkadaşım vardı, bedensel engelli. 4 sene sonra kadroya girdi. Çünkü engelli..." dedi.

"Ötekileştirmenin önüne geçilmeli"

"Zihinsel engelli kişiler için belirlenen eğitim modeli de son derece yanlış" diye konuşan Hafize Başar, "Ayda 8 saat eğitim deniliyor. 30 günde 8 saat ne demek? O çocukların 30 günde 30 gün eğitim alması gerekiyor. Sosyal devlet böyle bir şey olmalı. Engelli çocuğa sahip olan ailelerin yaşadığı sıkıntılarsa cabası. Öyle zor bir dünya ki bu, anne babaların çocuklarından utandıklarına da şahit oldum çok kez. Engelli çocuğunu odasına kapatıp gizleyenleri de biliyorum. Toplum ötekileştiriyor, aile sorun yaşıyor; biz ise iç içe geçmiş bir hayat istiyoruz.

"Gerçek özür bedende değil"

Çağdaş Özürlüler Yaşam Derneği Başkanı Vedat Başar ise engellilerin mücadelesinin en başta zihinlerde olduğunu vurgulayarak "Gerçek özür bedende değil düşüncelerdedir" dedi. Başar, "Düşünceleri engelli insanların yönetiminde bizler sürekli engellerle mücadele ediyoruz. İnsana yönelik bir politika maalesef yok. Hep rant ya da kişisel / grupsal menfaatler üzerine bir politika yürütülüyor. Bu grupların içine de engellileri kabul etmiyorlar. Siyasette de engellilerin yer almasının önüne geçiliyor. Sistemin genel olarak içinde bir sıkıntı mevcut. Çözüm devletin samimiyetle bu durumlara el atması olur. İkinci nokta da, engelli insanları anlamakta toplumsal menfaatler göz önüne alınmalı kişisel menfaatler değil" ifadelerini kullandı.

Kaldırım ortasındaki direk, herkese engel

Öte yandan Annesinde skolyoz (omurga eğriliği) hastalığı bulunan sınıf öğretmeni Gündüz Öden, Konak'ın 331 ve 337. sokaklarındaki kaldırımlarda bulunan elektrik direği ve levha direklerinden rahatsızlığını dile getirdi.
Engelli vatandaşların geçmesi mümkün olmayan, kaldırım ortalarına yapılan elektrik direklerinin başta annesi olmak üzere tüm vatandaşlara engel olduğunu vurgulayan Gündüz, "Bu çağda ve bu zamanda bunların böyle yapılmasını kınıyorum. Tüm sokaklarda bu problemler mutlaka kendini gösteriyor. Artık anlayış bekliyoruz" dedi.

Kaldırımlara yapılan direklerin, geçişi engellediği yönündeki şikayetleri muhtarlık, belediye ve hatta valilik dahil olmak üzere tüm yetkili mercilere bildirdiğini ifade eden Gündüz, "Tüm dilekçe ve yazışmalar elimde kayıtlı. Konunun üzerine gittim ve aylardır çözüm için çabalıyorum. En son GDZ Elektrik Dağıtım Müdürlüğü'nce Konak Kaymakamlığı'ndan 337. Sokak'taki elektrik direği için şu yanıt geldi:
Elektrik dağıtım panoları bina bitişiğine, galvaniz aydınlatma direklerinin kaldırım kenarına montajı yapılmıştır. Anılan sokak içerisinde kaldırımların genişletilmesi talebiniz ile ilgili olarak ilgili Belediye'ye müracaatta bulunulması gerekmektedir.
Bu açıklamada bizlere kaldırımın genişletilmesine yönelik çözüm sunmuşlar fakat tüm bunları yaparken kaldırımın orta yerini niçin seçmişler? Bizler genişletilmesinden ziyade o kaldırımdan direğin yok edilmesini istiyoruz. Bu mesele yalnızca engelli vatandaşlar için de değil tüm bu yolu kullananlar için sorun. Sokaklarımız zaten engellerle dolu. Bir engel daha neden çıkarılıyor?" diye konuştu.